Hasan CEMAL
Kobane düştü düşüyor dedi.
Kürt oyları gitti.
Roboski’nin üstünü kapattırdı.
Kürt oyları gitti.
Kürt sorunu yoktur, taraf yoktur, izleme heyeti yoktur, Dolmabahçe yoktur dedi.
Kürt oyları gitti.
‘Çözüm süreci’nin üstüne yattı, barışı oyalama tahtasına çevirdi .
Kürt oyları gitti.
10 Kürtten 6’sı HDP’ye oy verdi.
2011 genel seçimlerinde Ağrı’da oyların yüzde 48’ini alanAKP, 7 Haziran’da yüzde 16’ya düştü.
Ardahan’da yüzde 40’tan 26’ya düştü.
Batman’da 37’den 18’e düştü.
Bitlis’te 51’den 31’e düştü.
Diyarbakır’da 32’den 19’a düştü.
Hakkari’de 16’dan 9’a düştü.
Iğdır’da 28’den 11’e düştü.
Kars’ta 43’ten 27’ye düştü.
Mardin’de 32’den 19’a düştü.
Muş’ta 43’ten 24’e düştü.
Siirt’te 48’den 28’e düştü.
Şırnak’ta 21’den 9’a düştü.
Tunceli’den 16’dan 11’e düştü.
Van’da 40’dan 17’ye düştü.
Dört yılda AKP’nin Kürt oylarında böylesine bir erimeye kim sebep oldu?
Erdoğan’dan başkası değil.
Yerel seçimden bugüne Kürt oylarındaki büyük kırılma
Hâlâ korkuyor musunuz, ayıp değil mi?
Ama bakıyorum.
‘Yandaş medya’da, AKP’nin tepelerinde Tayyip Erdoğan’ın adını koyarak bu meseleyi tartışana -tek tük cılız sesler dışında- rastlanmıyor.
Neden suspus oldunuz?..
Hâlâ korkuyor musunuz?..
Ayıp değil mi?..
Daha hala Tayyip Erdoğan adını niye ağzınıza alarak tartışamıyorsunuz 7 Haziran’ı?..
Biraz fikir namusu...
Biraz entellektüel dürüstlük...
Hiç kalmadı mı yoksa sizlerde?..
Erdoğan'a güven tepetaklak düşmedi mi?
Tayyip Erdoğan, yolsuzluk dosyalarını kapattığı için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, dört bakana Yüce Divan yolunu kapattığı için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, gerçek bir israf ve görgüsüzlük abidesi olan 1150 odalı Saray’ı inşa edip orada yaşama yolunu seçtiği için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, bir cumhurbaşkanı gibi değil, bir parti lideri, bir başbakan gibi meydanlarda seçim propagandasıyaptığı için de, bu propaganda çerçevesinde ‘devlet imkânları’nı kullandığı için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Tayyip Erdoğan, kamuoyunda ağır basan eğilimi hiç takmadan seçim meydanlarında başkanlık sistemi, tek adamlık istediği için de oy kaybetmedi mi AKP?..
Ve Tayyip Erdoğan’a güven ya da yaptıklarına dönük onay oranı, 2011’de yüzde 71.1’den 7 Haziran sonrası yüzde 37.5’e aşağı tepetaklak gitmedi mi?..
Muhteşem hezimet
ve 'yandaş'ların yorumu
Peki, bütün bunlara rağmen daha hâlâ neden en büyük sorumlunun, Tayyip Erdoğan’ın adını koyamıyorsunuz?
Bu muhteşem hezimet Erdoğan’ın eseri değil mi?
Kuşkunuz yok herhalde.
Bakın, bu hezimetin adını koymadan 7 Haziran’dan derslerçıkaramazsınız.
Mırın kırın etmeyin.
Seçimi Erdoğan kazanınca, millete, milli iradeye övgüler düzüyorsunuz.
Kaybedince, milletin oyuna küfür bile edebiliyorsunuz.
Bir yandaş köşedeki şu sözlere bakın:
Birden fazla muhalif parti, bir kısım medya, bazı sivil toplum kuruluşları, bir kısım patronlar, Türkiye'nin tam manasıyla bağımsız ve İslam dünyasının ümidi bir ülke olmasını istemeyen dış mihraklar…
Elele vererek Ak Parti iktidarına son verdiler.
Bunu şiirdeki yıkmaya benzetelim. Birkaç ırgat bir araya geldi ve bazı eksikleri ve kusurları olsa bile, Türkiye'yi şaha kaldıran ve alternatifi de ortada bulunmayan iktidarı yıktı.
Bir başka ‘yandaş’ın 7 Haziran yorumu:
Bir kere bu meclis tablosu halkın iradesi değil, şer projesinin hormonlu bir ürünüdür.
Mevcut durum, tek hedefi “Her ne pahasına olursa olsun AK Parti’den ve Erdoğan’dan kurtulmak”olan, meşru-gayrimeşru, yerli-yabancı, paralel-yamuk aklınıza gelen her türlü unsurun oluşturduğu bir koalisyonun,mevcudu devirdiği ama yerine yenisini koyamadığı bir hilkat garibesidir.
Korkmayın!
Kendileri seçim kazandıkları vakit ‘Milli irade’yi, ‘milletin oyu’nu yere göğe koyamayanların 7 Haziran yorumları işte böylesine ibret verici.
Demokrasiyi sadece kendileri için isteyenler, sadece kendi seslerinin duyulmasını demokrasi sananlar hep oldu bu memlekette.
Sonuncu çarpıcı örnek de Erdoğan!
Bu nedenle demokrasi ve hukuk devletini Türkiye’de yerli yerine oturtamadık.
Ama hiç olmazsa şimdi, 7 Haziran sonrası bu kötü alışkanlığımızdan vazgeçelim.
Korkmayın!
“Erdoğan kaybettirdi, Erdoğan!” diyebilirsiniz artık.
Özellikle AKP içinden bu sesler kulaklara ne kadar çok çalınmaya başlarsa, Türkiye’de normalleşme, demokratikleşme kapısı o kadar çabuk açılır.
Yoksa…
AKP’nin akıbeti de ANAP’a, DYP’ye benzer.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024