Hasan CEMAL
Erdoğan, PKK’ya karşı savaş stratejisi uygulamaya devam ediyor.
Her geçen gün şiddetlenen bir savaş bu.
Bugünleri bile aratabilecek bir kan ve ateş dönemine doğru yol aldığımız söylenebilir.
PKK’ya karşı yürütülen bu mücadele, kimine göre, bir toptan imha stratejisi...
Metin Gürcan’ın şu satırlarının altını çizmekte yarar var:
Öncelikle Ankara’da, PKK’nın silahlı eylemlerine başladığı 1984’ten bugüne kadar askeri mücadele ile sivil alandaki mücadelenin hiçbir zaman eş zamanlı ve geniş kapsamlı yapılmadığı, bunun da PKK’yı yok edememedeki asıl neden olduğu kanaati hakim.
Terörizm çalışmalarında kritik sorudur:
Terörü yöntem olarak kullanan silahlı devlet dışı aktör caydırılabilir mi, yoksa yok mu edilmelidir?
Görünen o ki, 15 Temmuz sonrasında OHAL ile aldığı yasal yetki ve FETÖ ile mücadele konusundaki tecrübeleri ışığında Ankara PKK’yı caydırıp marjinalize etmek ve onu muhatap alarak yeni bir müzakere süreci başlatmak yerine, onu tüm bileşenleri ile tasfiye etmeyi amaç edinen bir toptan imha stratejisi yürürlüğe koydu. (*)
Uygulamaya sokulan ‘toptan imha stratejisi’nin çerçevesi şöyle çizilebilir:
- PKK’ya karşı silahlı mücadele...
- HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve onlara hapis yolunun açılması...
- ‘Kürt medyası’nın tümüyle susturulması...
- Kürt gazetecilerinin hapse atılması...
- Kürt öğretmenler başta olmak üzereGüneydoğu’daki kamu çalışanlarının -PKK sempatizanı ya da üyesi diye- açığa alınması, tutuklanması...
- Belediyelere kayyım atamalarıyla devlet tarafından el konulması...
- PKK sempatizanı olarak bilinen herkesin korkutulması, gözaltına alınması, tutuklanması...
Bugünkünden çok daha beter kan ve ateş çemberi...
Tayyip Erdoğan, bu ‘savaş stratejisi’nin kendi elini güçlendirdiği ve seçim sandığında da oy desteğini büyüttüğü kanısında.
2015 yazından beri böyle düşünüyor.
Özellikle 1 Kasım sonuçları, Erdoğan’ın barış değil savaşstratejisinde daha büyük bir inatla karar kılmasına yol açtı.
Erdoğan’ın bu toptan imha kararlılığında 15 Temmuz’un da bir dönüm noktası olduğu söylenebilir.
Bir soru:
Erdoğan’ın bu kararlılığı, acaba, bugüne kadar hiç yapılmamış olan ‘karadan bir Kandil operasyonu’nu da kapsayabilir mi?
Kandil’e bir derin operasyon gündeme gelebilir mi?
Olabilir diyenler var.
Ya böyle bir ‘Kandil operasyonu’na Barzani yönetiminden Ankara’ya şöyle ya da böyle bir destek çıkabilir mi?..
Geçelim.
Sorular az değil.
Ayrıca, bu soruların çengelleri aynı zamanda Musul dolayısıyla Irak’a da, Fırat Kalkanı Operasyonu dolayısıyla Suriye’ye de değiyor.
Bir başka deyişle:
Erdoğan, Türkiye’yi kaç cephede birden ‘savaş’a ya da ‘macera’ya sürükleyebilir sorusu da, hiç kuşkusuz, can alıcı konulardan biri...
Bir başka soru, PKK ile ilgili.
Erdoğan’ın toptan imha stratejisine karşı, PKK da kendi ‘savaş stratejisi’ni oluşturuyor ve uyguluyor.
Şu söylenebilir:
PKK, savaşın Erdoğan için bir çıkmaz sokak olduğunu göstermek istiyor; bunun için daha çok savaş düğmesine basmaya hazırlanıyor ya da basıyor.
Kısacası:
İki taraf da birbirine karşı ‘barış değil savaş stratejisi’nden medet umuyor.
İşte bunun için diyorum ki:
Bugünleri bile aratabilecek, çok daha beter bir kan ve ateşçemberinin içinde bulabilir kendini Türkiye...
-------------------------------------------
* Metin Gürcan, T24, 15 Eylül 2016, Türkiye’nin En Zor Havuz Problemi.
------------------------------------
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024