Hasan CEMAL
Türkiye gerçekten bir hukuk devleti olacaksa, faili meçhul cinayetlerin, Susurluk’un aydınlığa kavuşması şart. Çünkü, 1990’lardaki bu karanlık dönem, devletin ‘hukuk dışına çıkmış olduğu’ bir dönemdir.
Faili meçhul cinayetler... Susurluk... Ergenekon...
Medyanın manşetlerinden ve köşelerinden hiç düşmeyen konular.
Öyle ama, galiba kimsenin de umurunda olmayan konular aynı zamanda.
Fazla kurcalanmıyor.
Ya da bu konular kanıksanmış durumda. Belki de, nasıl olsa bir şey çıkmaz duygusu ağır bastığı için öyle.
Belki bizler de bu konularda, uzun zamandır yasak savma veya vicdan temizleme adına kalem oynatıyoruz.
1990’lardan beri kim bilir kaç yazı yazdım faili meçhuller ve Susurluk’la ilgi olarak.
Yazdım, çünkü bu konular Türkiye’de demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile birebir bağlantılıydı.
Türkiye gerçekten bir hukuk devleti olacaksa, faili meçhul cinayetlerin, Susurluk’un aydınlığa kavuşması gerekiyordu.
Çünkü bu cinayetler ve Susurluk, Türkiye’de devletin özellikle 1990’larda hukuk dışına çıkmış olması demekti.
Bütün bunlar demokrasi ve hukukla hiç bağdaşmayan korkunç bir anlayışın, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır!” zihniyetinin damgasını vurduğu cinayetlerdir.
Bunun böyle olduğunu, hem başta asker olmak üzere devletin iç odakları, yani derin devlet, hem de özellikle 1990’larda devleti yönetenler gayet iyi bilir.
Cumhurbaşkanı Demirel de, başbakanlar Çiller’le Yılmaz da, Mehmet Ağar’lar da, o korkunç dönemde PKK’ya karşı mücadele adına devletin nasıl kanun ve hukuk tanımadığını, devletin nasıl ‘rutin dışına çıktığı’nı çok iyi bilirler.
Bilinen çok şey var.
Bilindiği için de, üstü örtüldü bütün bu kirli, çirkin işlerin...
Ne yazık ki öyle.
Geçenlerde İsmet Berkan şöyle yakınıyordu:
“Böyle konular geçmişte Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanvekili sıfatıyla Başmüfettiş Kutlu Savaş tarafından araştırıldı.
Bir gün, Başbakan Mesut Yılmaz, bütün bir gününü bu işe vakfetti, Kutlu Savaş’la birlikte MİT’e gittiler ve bu kurumun arşivine girdi Kutlu Savaş. Yani ondan hiçbir şey gizlenemedi.
Siyasetle yakından bağlantılı, başta Ergenekon ve Balyoz gibi konular olmak üzere pek çok davada savcıların soruşturma kapasitesinin sınırlı olduğunu, oysa Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun çok daha geniş yetkilerle resmi yazışmalara erişme şansı olduğunu defalarca yazdım.
İşte size bir örnek daha.
Başbakanlık, darbe girişimlerini veya internet andıcı gibi hükümet aleyhtarı kara propagandayı incelemek için kendi müfettişlerini görevlendirmedi.
Başbakanlık, aynı şeyi elbette faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasında da esirgiyor bizden.
Bir gün hukuk devletine saygıyı bu ülkede görecek miyiz acaba?” (İsmet Berkan, Mehmet Eymür eski defterleri açtı, Hürriyet, 6 Aralık 2011)
Haklı bir soru.
Başbakan Erdoğan’a ben de soruyorum:
Faili meçhul cinayetler konusunda, Susurluk konusunda, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nu neden harekete geçirmiyorsunuz?..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024