Hasan CEMAL
Osman Ulagay'ın son yazısının başlığı şöyleydi:
İş dünyasının “Türkiye hikâyesi” var mı?
Bülent Eczacıbaşı'ndan da şu alıntıyı yapmıştı:
Bir zamanlar Türkiye’nin hikâyesi, ‘hür dünyanın ve NATO’nun doğudaki kalesi olmak’tı. Özal’lı yıllarda ‘küreselleşmenin parçası, dinamik liberal Türkiye’ hikayesi geçerliydi. Üçüncü hikâye AK Parti’nin iktidara gelmesiyle ortaya çıktı. Demokratik reformlar yapan, bir Müslüman toplumda demokrasinin gelişebileceğini, AB’ye katılım sürecinin başlayabileceğini kanıtlayan, bir yandan da hızlı büyümeye devam eden Türkiye son derece ilginç bir hikâye ortaya koydu. Şimdi hikâyesiz kaldık derken bunu anlatmaya çalışıyorum.
(Çınar Oskay'ın Hürriyet Pazar için Eczacıbaşı'yla yaptığı söyleşiden)
Evet, bir zamanlar Türkiye'nin bir 'hikâyesi' vardı.
Yüzü, Batı'ya dönük bir hikayeydi bu.
Batı değerlerini kendine hedef koymuş bir hikâyeydi.
Demokrasiye dönük bir hikâyeydi.
Özgürlük vardı bu hikâyede.
Laiklik vardı bu hikâyede.
Kadın-erkek eşitliği vardı.
Hukukun üstünlüğü vardı.
Yargı bağımsızlığı vardı.
Güçler ayrılığı vardı.
Kısacası bu hikâye, bir Batı hikâyesi idi.
Türkiye bu hikâyeyi baştan sona yazamamış, yaşayamamış olsa da, istikamet Batı'ya dönüktü.
Bir başka deyişle:
İkinci sınıf, bazen üçüncü sınıf olsa bile, yıllar yılı kör topal yürüyen bir demokrasi hikâyesi vardı bu memleketin.
O yıllarda, büyük iş alemi çıkardığı bildirilerle hükümetleri sarsabiliyor, hatta devirebiliyordu.
Bugün böyle bir iş dünyası yok.
İktidara biat etmiş, 'Tek Adam'ın önünde el pençe divan bir büyük iş alemi var.
Evet, bugün Türkiye'nin böyle bir demokrasi hikâyesi kalmadı.
Tersine, ifade özgürlüğü hikâye oldu bu ülkede.
Hukukun üstünlüğü hikâye oldu.
Yargı bağımsızlığı hikâye oldu.
Güçler ayrılığı hikâye oldu.
Özgür medya hikâye oldu.
Laiklik hikâye oluyor.
Kadın-erkek eşitliği hikâye oluyor.
Eğitim medreseleşirken, imam hatipleşirken, eleştirel düşüncehikâye oluyor.
Türkiye Batı'ya, Batı değerlerine hızla sırtını dönerken, hapishanelerini gazetecilerle, akademisyenlerle, siyasetçilerle dolduruyor.
Vurgulamakta yarar var:
Türkiye böyle bir hikâyeye kesinlikle layık değil.
Ve Türkiye'nin yüzü demokrasiye, özgürlük ve hukuka dönük 'bir yeni hikâye'ye ihtiyacı var.
"Tek Adam'ın milliyetçi-İslamcı hikayesi"ne alternatif bir hikâye gerekiyor Türkiye'ye...
Böyle bir hikâye yazmadan ve bunun için kararlı bir siyasal mücadele vermeden Türkiye yaşadığı derin çıkmazdan kurtulamaz.
Ancak, bu hikâyeyi yazmak için her şeyden önce yürek lazım.
Cesaret lazım.
Kafa tutmasını öğrenmek lazım.
Yeni bir hikâye yazmak için demokrasi kültüründen nasiplenmek gerekiyor.
Geçmişe dönük özeleştiri gerekiyor.
Demokrasi ve özgürlüğe ayakbağı olan tabuları kırmak gerekiyor.
Ve büyük iş dünyasının kendini biat kurumu olmaktan kurtarması, tek adam yönetimine itiraz etmeye, hatta kafa tutmaya başlaması gerekiyor.
Yeni hikâye ancak böyle yazılabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024