Hasan CEMAL
Her şeyin başı 'güven'dir.
Güven kayboldu mu, her şey bozulmaya, baş aşağı gitmeye başlar.
İnsan ilişkilerinde de öyledir.
Evliliklerde de öyledir.
Hükümet yönetiminde de öyledir.
Yargıda da öyledir.
Medyada da öyledir.
Hele ekonomide güven her şeyin başıdır.
Ekonomiyi yönetenlerin sözüne dönük güven aşınıyorsa, tehlike çanları fena halde çalmaya başlar.
Güven iş dünyasında, özellikle finans alanında her şey demektir.
Güven bitti mi, finans dünyası kendini çöküşten kolay kurtaramaz.
Ekonomiye ilişkin gerçek rakamlar tahrif ediliyorsa...
Bankacılık sektöründe batık krediler gizleniyorsa...
Enflasyon oranları çarpıtılıyorsa...
Ekonomide direksiyon tutanların bir lafı diğerini tutmuyorsa...
Evet, bütün bunlar yaşanıyorsa...
Ekonomik ve finansal ortamda güven sizlere ömür demektir.
Geçen haftaki FTWeekend'in iki tam sayfası güven konusuna ayrılmıştı.
Finansal kurumlarda, piyasalarda, medyada 'güven'in işlendiği uzun makalenin girişi şöyleydi:
Finans her şeyden önce güven demektir. JP Morgan, Amerikan bankacılık hanedanının büyük reisi, 1912 yılında Amerikan Merkez Bankası'nın kuruluşuna yol açan Kongre oturumlarından birinde, "Paradan önce karakter, güvengelir, para onu satın alamaz" der. Evet öyledir, bir yüzyıl sonra güven olmadan finans düzenin çöktüğü açıkça görülmüştür.
Gelin, her şeyin başı olan bu güven penceresinden bizim memleketin hallerine, kurumlarına şöyle bir bakalım.
Yargı güven veriyor mu?
Mahkemeler güven veriyor mu?
Medya güven veriyor mu?
Ekonomi güven veriyor mu?
Ekonomiye ilişkin temel istatistikler güven veriyor mu?
Bankaların gerçek durumuyla ilgili veriler güven veriyor mu?
Bankaların batık krediler konusundaki rakamları güven veriyor mu?
Türkiye'ye kredi açmak isteyen finans kuruluşları, yabancı bankalar, Ankara'dan ya da Türk bankalarından gelen durum tespit raporlarına, söyler misiniz, güven duyuyorlar mı?
Veyahut:
Erdoğan'ın ekonomide kriz falan yok diye özetlenebilecek sözleri, bu yabancı bankalarda, finans kuruluşlarında güven uyandırabilir mi?
Hadi bir soru daha:
McKinsey olayından sonra, ekonomide güven diye bir şey kalmış olabilir mi?
Tek kelimeyle hayır.
McKinsey anlaşmasını eleştirenleri cehaletle, ihanetle suçlayabilen Damat Bey'in bundan böyle sözüne güven duyan bir Allah'ın kulu bulunabilir mi?
Tek kelimeyle hayır.
Saray'daki Sultan'ın Damat Bey'in afra tafrasını bir anda yerle bir ettiği bir siyaset kurumunun inandırıcılığına herhangi bir güven besleyebilecek aklı başında bir vatandaş bulunabilir mi?
Tek kelimeyle hayır.
Hadi bir soru daha:
McKinsey olayında ağzından cehalet, ihanet sözcükleri düşmeyen Damat Bey'in yanında saf tutmuş, ama Erdoğan sonrası süt dökmüş kediye dönmüş 'Saray medyası'na hâlâ güven beslenebilir mi?..
Geçiyorum.
Ve son bir soru:
Güven konusunda böylesine ölümcül darbeler yiyen bir ekonomi krizden kurtulabilir mi?
Güldürmeyin insanı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024