Hüseyin ÇAKIR
Bir önceki yazıda, pozitif siyaset yapan BDP’nin “...Batıdaki imajı değişiyor. Güven veren, sorun çözücü politikaları, batıdan oy almasını getirecektir” diye yazmıştım.
Aynı gün, Öcalan’ın “BDP’nin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile seçimlere katılması ve BDP’nin, HDP adı altında siyaset yapması” açıklaması basına düştü.
BDP’nin, batıdaki (Türklerden alacağı) oylarını Türk sol/sosyalistler artırabilir mi?
PKK-BDP Kürt siyasi çizgisi, HDP olarak siyasete devam ederek, Türkiye partisi olur mu?
Peşin yanıt vereyim.
Hayır olmaz.
Türk sol/sosyalistleriyle BDP birleştiğinde, ne oyu artar, ne de Türkiye partisi olur.
Bu kadar kesin konuşmamın nedeni: 30 yıldır Marksist hareketin, yaşadığı birlik girişimleri, oluşturulan birlik partilerinin bölünmelerle sonuçlanmasıdır.
PKK ve BDP Kürt siyasi hareketi, Türk solunun yaşadığı kronik birlik ve iç tartışma süreçlerini yaşamadı. Kürtlerin hakları temelinde somut veriler üstünden, sokak ve meclis muhalefeti yapıyor.
BDP, Kürt siyasi geleneği, Türk Marksist solunun “solda birlik” sürecine 2007’de “Çatı Partisi” oluşturulma çalışmasıyla birlikte katıldı.
Solda birlik girişimleri
Türk solunun birlik serüvenin birincisi örneği: “Yenilenme, yasallık ve birlik” ilkeleri temelinde TİP-TKP birliğidir. İdeolojik ve politik mutabakata varan TKP ve TİP, Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) adı altında birleştiler. TBKP 1. Kongresi’nde daha geniş Marksist birliğe katılma kararı aldılar.
İkincisi, 1989 yılında yapılan Kuruçeşme Toplantıları. Ağustos 1989’da 172 sosyalistin katılımıyla, 200’e yakın Marksist, sosyalist kişiye de kişisel çağrı yapılarak yedi temel konuyu tartışmak ve “birliğin imkânlarını aramak” için biraraya gelindi. Tartışmalar sonucunda, devrimciler ve reformcuların ayrım çizgileri ortaya çıkmış oldu.
Üçüncüsü, Sosyalistlerin Birlik Partisi. “Marksist olanların ve olmayanların partisi” olarak kuruldu. SHP’den üç milletvekili, Kemal Anadol, Kamil Ateşoğulları ve Ekin Dikmen SBP’nin kurucusu oldu.
SBP, 1994 yerel seçimleri öncesinde sosyalist gruplara bir mektup göndererek, seçime girme hakkını birlikte kullanma önerisinde bulundu. “Kurtuluş, Yeni Yol” ve “Emek Dergisi” çevresinin katımı ile Birleşik Sosyalist Alternatif olarak seçimlere girildi. Ve seçimlerde 79 bin 500 oy aldılar.
SBP, Temmuz 1995’te Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Ocak 1996’da Birleşik Sosyalist Parti (BSP) ve Geleceği Birlikte Kuralım Parti Girişimi birleşerek, Özgürlük ve Dayanışma Partisi kuruldu.
Dördüncü solda birlik: ÖDP içindeki “devrimci sol”, “özgürlükçü sol” ayrışması sonucunda “özgürlükçü sol” ve daha önceden ÖDP’den ayrılan aydınlar, akademisyenler, SHP ve bazı Alevi kuruluşlarının katılımıyla “Eşitlik ve Demokrasi Partisi” kuruldu.
Daha yılı doldurmadan, SHP’liler ve Aleviler ayrıldı. EDP ve Yeşiller partisi birleşti, “Yeşil ve Sol Gelecek Partisi” kuruldu.
Kürtler ve sol/sosyalistlerin seçimlerde aldıkları oy
BDP, kütlerin kitle partisi. Reformcu, demokratik değişim partisi diyebiliriz.
Sosyalist/devrimci ideoloji partisi değildir.
BDP’yi, Türk solu çizgisine çekmek, Kürtleri ideolojik tercihe zorlar ve Kürtleri AKP, Hizbullah ve CHP’ye yöneltir.
1999-2011 döneminde, BDP ve öncülleri ve bağımsız adaylar, seçimlere katılan sosyalist partilerin aldıklar oya bakalım.
1999 seçimleri: Türkiye Marksist solunun neredeyse tümünün biraraya geldiği ÖDP’nin aldığı oy 248 bin 500 yüz. HADEP 1 milyon 95 bin ve EMEP 52 bin.
2002 seçimleri: ÖDP 105 bin, EMEP yok, DEHAP 1 milyon 900 bin.
2007 seçimleri: ÖDP 52 bin, EMEP 26 bin, Bağımsızlar 1 milyon 700 bin, “Bin Umut Adayları” 1 milyon 800 bin, EMEP 26 bin 500.
2011 seçimleri: Tüm Bağımsızların oyu 2 milyon 8 bin, yüzde 6,5.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun İstanbul’da aydığı oy 422 bin 700. 2002 seçimlerinde DEHAP’ın İstanbul’da aldığı oy 290 bin.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nu destekleyen Türk solu, binlerce aydın sanatçı, akademisyene rağmen ancak 130 bin artıyor.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Partisi
Öcalan’ın “Demokratik Ulus Kongresi” çağrısından sonra, Demokratik Toplum Kongresi’nin Temmuz 2011 tarihli toplantısında oluşturulan “Çatı partisi” ve devamındaki Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Partisi ve bileşeni Türk solu partileri şunlar:
Demokrasi ve Özgürlük Hareketi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Emek Partisi, Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, İşçilerin Sosyalist Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Kaldıraç, Köz, Sosyalist Birlik Hareketi, Sosyalist Dayanışma Platformu, Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Gelecek Parti Hareketi, Toplumsal Özgürlük Platformu, Türkiye Gerçeği, Yeşiller Partisi.
Bu birleşmeye yeni katılmalar, ayrılmalar oldu.
Bu model, Almanya’daki Die Linke (sol parti) ye benziyor. Die Linke’de biraraya gelen partiler, toplumsal tabanı olan partiler.
HDP, sol/sosyalistlerin “cephe” partisi gibi bir şey.
Sözümü tekrarlamak istiyorum. BDP’nin bir başka deyişle, Kürtlerin Türk sol/sosyalistleriyle birleşmesi 1. TİP nostaljisi ve ideolojik anlamı olabilir. Fakat BDP’yi batıya taşıyamaz.
“Batıda HDP Türk adaylarla seçime girsin, BDP de desteklesin. Kürt bölgesinde BDP Kürt adaylarla seçimlere katılınsın.” Böyle bir öneri yapılmış. Çok yerinde bir öneri.
Sol/sosyalistlerin alacakları oy ve toplumun teveccühü de görülmüş olur.
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018