Akif BEKİ

Kimmiş bakalım devlete saldıran?
8.08.2025
23

Sahte diploma skandalı, sahte rüşvet dolandırıcıları çetesi, İBB soruşturmasında parayla kurtulma borsası kurulduğu iddiaları vesair... Bildiklerinizi unutun, hepsinin sırrı çözüldü.

Bunlar kurgu gündemlermiş, devlete güveni sarsıp devlet kurumlarını yıpratmayı amaçlıyormuş, halka ülkenin kötü yönetildiği hissi veren algı operasyonlarıymış, saldırılar dış akıl tarafından organize ediliyormuş, içeride de taşeronları varmış.

Peki arkalarında kim var, derseniz... FETÖ ya da MOSSAD gibi istihbarat servisleri aranmalıymış.

Büyük resmi kimin şakkadak çözdüğünü de sormazsınız herhalde. Kim olacak, iktidarın fanfar bandosu bittabii.

Dün bir gazetenin manşeti, birkaçının köşeleri bu teranelerle doluydu.

Duyan da araştırıldı, hiçbirinin aslı astarı yok, dava iddianamelerine konu olmamışlar, CHP uyduruyor bunları, dış güçler tezgahlıyor, öyle şeyler yaşanmamış sanacak.

Abdülhamid'in sahte diploma soruşturmasına adı karışan şu fenomen torunu Osmanoğlu bile daha parlak bir savunma bulmuştu. 'Suskunluğum asaletimdendir' gibi şeyler söylüyordu.

Her gün, bir öncekini aratan yeni bir rezalete uyanıyoruz. Düzen tel tel dökülüyor, elekten deve geçiren açıklar ortaya çıkıyor sistemde...

Ama iktidarın tambura takımına sorarsanız, sorun bunların yaşanmasında değil konuşulmasında, gündemleşmesinde.

Yıllara yayılan, örgütlü resmi işlem sahtekârlıkları, rüşvet dolandırıcılıkları patlayacak ve hakkı yenen millet tepki göstermeyecek. İstedikleri tam olarak bu. Milletten, kendisini ilgilendirmiyormuş gibi bir kayıtsızlık bekliyorlar.

Üstüne gidilmese, sorgulanmasa devlet ve kurumlarına, yöneticilerine güvensizlik oluşmayacak, üstüne gidilip sorgulandığı için oluyor zannedersiniz hep bunlar.

Özgür Özel'in son iddialarını alalım. Dedikleri doğru mu, İmamoğlu soruşturmasında parayla kurtarma borsası kuruldu mu, yoksa adliye haksız zan altında mı bırakılıyor? Mızıkacılara göre Özel'in iddialarının doğru olup olmaması değil dillendirilmesi yargıya güvensizlik oluşturuyor. Yapılması değil de söylenmesi devlete, yargıya saldırıymış gibi.

Sahte diploma, sahte rüşvet dolandırıcılığı gerçek mi, gerçek. Olmuş mu, olmuş. Savcılık soruşturmuş, mahkeme de dava açmış mı, açmış...

Konuşulmasında sorun ne öyleyse?

Üstü örtülmesin, gittiği yere kadar gitsin, nasıl olduğu aydınlatılsın diye takip edilmeyecek mi? Yöneticiler, sorumlular medya ve toplumca denetlenmeyecek mi?

Tek biri dahi yeri yerinden oynatmaya yetecek skandallardan söz ediyoruz. Dış güçler mi yaptırdı bunları, muhalefet mi milletin hakkını koruyacakken yediriyor?

Fanfar bandosu, dön dolaş aynı klişeleri çalıp duruyor. Millete gına geldi, yine de doymadılar bayat cinliklere.

Uyanıklığa bakın siz... Kurumlarda gördüğümüz zafiyetten kamu yöneticileri sorumlu tutulmayacak; çünkü dış güçler saldırıyor, muhalefet de taşeronluk yapıyor, öyle mi?

Sevgili mızıkacılar, kusura bakmayın da hepiniz toplansa Abdülhamid'in sahte diploma soruşturmasına adı karışan şu torunu etmez. O bile 'suskunluğum asaletimdendir' kalıbına sığınarak daha az bayatlamış bir bahane bulabildi. Yok mu heybenizde başka kulp?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar