Hüseyin ÇAKIR
Aydınlanmacılara, devrimcilere laiklerin göre muhafazakârlık: Bilim yerine dine inananlar, inançlarının emrettiği gibi yaşamak isteyen mütedeyyinler, demokrasi ile bağdaşmayan siyasal İslamcılık, merkez sağ siyasi partiler ve onlara oy veren, çağdışı kalmış gericilerdi.
“Ultra modernist” “aydınlanmacı”lara göre, muhafazakârlar “göbeğini kaşıyan”,kentlere hücum etmiş çarıklı, “yeni kentli”lerdi. Muhafazakârlık, gericilikti, “öteki mahalle”ye aitti. Onları çağdaşlaştırarak, modernleştirmek gerekiyordu, 1923 cumhuriyet projesinin amacının özeti böyleydi. En kaba saba ideolojik, siyasal laik toplumsal muhafazakârlığı yaratmış oldular.
Toplumsal muhafazakârlığı iki ana ideolojik, siyasi akım temsil edegelmiştir. Birincisi, siyasal İslamcılık, ikincisi, kurucu ideolojiyi evrimleşmeler geçirerek savunan laikçiler, Diyanetçi Müslümancılar, cumhuriyetçiler ve Kemalistler. Sol ve sosyalist devrimciler de teorik ve pratik- politik tutum alışlarıyla ikinci kategori muhafazakârlar içinde yer almışlardır.
İki muhafazakârlıkiçinde, otoriterlik vedemokratlık cumhuriyet tarihi boyunca bütün siyasal hareketler/partiler olagelmiştir. Çok partili dönemde “parti içi kavga-mücadele”lere demokratlık ve otoriterlik kavgası olarak bakılabilir.
Demokratlık anlayışının amacı ve içeriği tarihsel süreçte değişik boyutlarda ortaya çıkmıştır.
Tek parti döneminde CHP içinde demokratlar, çok partili sistemi savunarak demokrat partiyi ortaya çıkarttılar. Türkiye İşçi Partisi’nde,Mehmet Ali Aybar’ın “Güler yüzlü sosyalizm”ini savunarak, Leninci parti modeline karşı çıktılar. Ecevit,İsmet İnönü’nün devletçi- milliyetçi, sınıfı reddeden “ortanın solu”na karşı, “demokratik sol” muhalefetiyle karşı çıktı.
12 Eylül sonrası SHP’de “partinin kimliği” tartışması da, demokratlık, otoriterlik zihniyetiydi.
ANAP’ın, DYP’nin çözülmesi ve tarih sahnesinden silinmeleri de, otoriterlik ve demokratlık kavgasında, askerî vesayetin siyasi partisi rolünü oynamaları nedeniyle olmuştur.
1980 sonrası sosyalist solda “değişim ve yenilenme” arayışları 1990’da Sosyalistlerin Birlik Partisi(SBP) olarak noktalandı. Sol’da birlik, ÖDP ile zirveye ulaştı. ÖDP içinde muhafazakârlık ve demokratlık tartışması (devrimci solcular ile özgürlükçü solcular arasında)yaşandı.
Kürt sosyolojisinde, PKK-BDP Kürt siyasal hareketi ile toplumsal ve siyasal muhafazakârlık, özgürlük talepleri bütünlüğü içinde kaynaşıyor. Kürt toplumsal muhafazakârlığı, Kürtlerin özgürlük mücadelesinde,Kürt kimliğini ve toplumsal, kültürel değerlerin toplamını ifade ediyor. Kürtlerin bireysel ve ulusal eşitlik, demokratik özgürlük talepleri aynı zamanda muhafazakâr talepler. Bu talepler ideolojileştirildiğinde, Kürtlerin önüne ideolojik siyasal tercih konulduğunda, muhafazakârlık, otoriterlik ve demokratlık ayrışması ile yüzü yüze kalacaklar. PKK-BDP Kürt siyasi hareketinin 32 Türk sol-sosyalist parti, sendika, dergi çevresiyle HDP altında birleşmesi, Kürdistan coğrafyasında, ideolojik siyasal hareketlerin çizgilerini kalınlaştıracak.
HÜDA-PAR’ın Diyarbakır, Batman’da aldığı oy, ideolojik ayrışmanın göstergesi. HDP’liler böyle eleştiriler yapınca alınıyorlar. Dost acı söyler...
KÜRESELCİ VE YERELCİ İLKESELLİK
Siyasal muhafazakârlık ile toplumsal muhafazakârlık birbirini olumlu veya olumsuz etkiliyor.
AKP’nin otoriterleşmesi, toplumsal muhafazakârlığı, otoriterlik ve demokratlık olarak ayrıştırıyor. Kutuplaştırma dili ve politikası, Erdoğan kimliğinde otoriter muhafazakârlığı sertleştiriyor, küresel demokratik değerlerden uzaklaştırıyor; bu söylediğimle “Taziye”açıklaması, iki ayrı şey. “Taziye” açıklaması, Süleyman Demirel’in, “Kürt realitesini tanıyoruz” doğrultusunda bir açıklama. Devamının nasıl geleceği önemli
İki muhafazakâr(lık)anlayışı cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla AKP içinde nasıl bir seyir izleyecek:Abdullah Gül’ün küreselci ilkesel duruşu ileTayyip Erdoğan’ın otoriter, devletçi/ ulusalcı duruşuçelişkisi (!) AKP içinde veya dışında iki muhafazakârlık ilişkisinin geleceğini de belirleyecektir.
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018