Kurtuluş TAYİZ
Paris büyük bir dünya şehri ancak son yıllarda istihbarat örgütlerinin en rahat operasyon gerçekleştirdiği bir şehir. Charlie Hebdo'nun hedef olarak seçilmesinde bunun etkisinin olduğu muhakkak. Konunun bu yanını şimdilik uzmanlara bırakarak katliamın Avrupa ve Müslüman dünya üzerindeki etkilerine odaklanalım.
Charlie Hebdo katliamının Avrupa'da "şok" etkisi yarattığı doğru; alışık olmadıkları türden bir saldırıyla karşılaştılar. Ama katliamın Batı'da yaşayan Müslümanları daha çok endişelendirdiği de bir gerçek. Bunun nedeni Avrupa'da son yıllarda tırmanan yabancı düşmanlığı; daha doğrusu İslam düşmanlığı. Batı bir süredir Müslümanları Avrupa'dan "temizlemek" isteyen bu düşüncenin etkisi altında. Almanya merkezli PEGIDA oluşumu, Avrupa'yı Müslümansızlaştırmak için yola çıkmış bir hareket. Şaşırtıcı olan bu hareketin hızla yayılması ve desteğini her geçen gün artırması.
Almanya ve Fransa'da PEGIDA'nın tezleriyle örtüşen ve ciddi oy desteğine sahip siyasi partiler bulunuyor. Charlie Hebdo katliamı, ırkçı partilerin daha fazla güçlenmesini sağlayacaktır. Daha şimdiden saldırının Fransız sağına "hayat öpücü" verdiği ve Marine Le Pen'in Ulusal Cephesi'ni gelecek seçimlerde iktidara taşıyacağı söyleniyor.
Din düşmanlığı maalesef Avrupa siyasi tarihinin ayrılmaz bir parçası; faşist partiler, hep din düşmanlığından beslenerek siyasi güç haline gelebildi. Bu akım, İkinci Dünya Savaşı'nda dünyaya büyük bir kâbus yaşattı. Avrupa, bu siyasi mirasla elbette yüzleşti ama geçmişin o lanetli etkilerinden tümüyle kurtulduğu da söylenemez; öldüğü sanılan o Batılı ruh, 11 Eylül'den sonra İslam düşmanlığı olarak tezahür etti. İslam düşmanı bu akımın gücü ve etkisi henüz sınırlı olabilir ancak kapsama alanı hiç de küçümsenemez. PEGIDA'nın İslam düşmanlığı, Avrupa'yı şimdiden etkisi altına almış bile. Gerçek şu ki ikinci dünya savaşından önce Batı'daki Yahudi düşmanlığı neyse, 11 Eylül'den sonra nükseden Müslüman düşmanlığı da odur.
Fransa ve Amerika'da meydana gelen herhangi bir saldırının herkesten önce Müslümanları endişeye sürüklemesinin sebebi de budur. Müslümanlar, Batı'da yaşanan en basit bir saldırının kendilerine silah olarak döndüğünü biliyor. Her seferinde Müslüman oldukları için oklar kendilerini işaret ediyor.
Oysa Batı, İslam coğrafyasındaki korkunç katliamların doğrudan sorumlusu. Ortadoğu'yu cehenneme çeviren güçlerin, birtakım saldırılara uğraması çok mu şaşırtıcı? Irak'ta, Afganistan da kaç milyon Müslüman öldü? Karşı saldırıya uğradıklarında İslam dünyasının tümden hedef haline getirmeleri adil mi?
Kaldı ki Paris'teki katliamın İslamcı gruplar tarafından yapıldığını da pek sanmıyorum. Charlie Hebdo ne ifade özgürlüğüne ne de Batı'nın özgürlükçü değerlerine karşı bir saldırıdır; bu katliamın Avrupa sağını güçlendirme amacıyla gerçekleştirilme ihtimali daha fazla. Katliamı gerçekleştirenlerin araçlarında kimliklerini 'unutmaları’, saldırının gerçekleştiği binaya daha polis bile girmeden İslam dünyasının saldırının sorumlusu olarak hedef gösterilmesi de bu ihtimali güçlendiriyor.
Saldırının arkasında hangi güç olursa olsun Avrupa'nın zorlu bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Ya çok kültürlü, çok dinli, demokratik bir Avrupa idealini yaşatacaklar; ya da din düşmanı, ırkçı, faşist eski Avrupa'ya dönüş yapacaklar; bakalım, izleyip göreceğiz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 'Ajans' kime bağlı?
15.05.2019 - Erdoğan'ı devirip, Sevr masası mı kuracaksınız?
10.05.2019 - Gidişat nereye?
1.05.2019 - Demirin soğumasını istemiyorlar
22.04.2019 - Seçimleri geride bırakırken...
19.04.2019 - Çözüm seçimin yenilenmesinde
17.04.2019 - Gerçekleri bu kadar kolay çarpıtmak da az hüner değil
15.04.2019 - ABD, İstanbul seçimleri ve Fırat'ın doğusu
12.04.2019 - Yeniden sayım yerine yeniden seçim
11.04.2019 - Dört koldan kıskaç ve anlamı
8.02.2019
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
veyselsaka
yeni dil yeni okuma herhalde chp değildir aşağıdan yukarıya bir anlayış zaten gelmektedirözgürce tartışarak ögürce kararlar alaraköz yönetim şekli olan demokratik özerklik geleceğin bu günün halk iktidarıdır kendi kendini yöneten yönetirken sömürmeyen aracıların olmadığı katılımın temel alındığı yerel parlementolaryerel hükümetlersağlığın eğitimin güvenliğin yerelde olduğu bir anlayış olmalısaygılar sayın bilgen.
veyselsaka
yeni dil yeni okuma herhalde chp değildir aşağıdan yukarıya bir anlayış zaten gelmektedirözgürce tartışarak ögürce kararlar alaraköz yönetim şekli olan demokratik özerklik geleceğin bu günün halk iktidarıdır kendi kendini yöneten yönetirken sömürmeyen aracıların olmadığı katılımın temel alındığı yerel parlementolaryerel hükümetlersağlığın eğitimin güvenliğin yerelde olduğu bir anlayış olmalısaygılar sayın bilgen.