Kurtuluş TAYİZ
CHP'nin 7 Haziran'a önceki seçimlerden daha iyi hazırlandığı söylenebilir. Aday listelerinin ön seçimle oluşturulması CHP için yeni ve önemli bir adımdı; ön seçim yöntemini işleterek seçim öncesi parti içi kargaşa yaşanmasına geçit verilmedi. Ayrıca seçim kampanyasını ekonomik, siyasal ve toplumsal projelerin anlatılması üzerine kurulması da ana muhalefet partisi adına sevindirici bir gelişme.
Ne var ki CHP'nin seçim taktiği değişse de Türkiye tasavvuru değişmiyor. Seçim bildirgesinin bütününe yansıyan yeni bir Türkiye hayali yok; 200 sayfayı bulan vaatler, daha çok eski Türkiye'ye duyulan derin özlemi yansıtıyor. Kemal Bey, seçmenlere kırılmamış, dökülmemiş, değiştirilmemiş eski Türkiye'yi geri getirmeyi vaat ediyor. Bildirgede yeni bir hayal yok ama eski Türkiye'nin kuruluş yıllarında hayal edilen "imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir Türkiye" tasavvuru var. Bildirgede yer alan "Eşitlik bakanlığı kurulması" vaadi de bunu gösteriyor. CHP, eski Türkiye'yi yine çok eski bir siyasi retorikle bugünün Türkiye’sine taşımaya çalışıyor.
AK Parti'nin "başkanlık sistemi"ne karşılık CHP mevcut siyasal sistemi korumayı vaat ediyor. CHP bildirisinde 1961 anayasasıyla dizayn edilen bugünkü siyasal sistemi, bazı rötuşlarla koruma kararlılığının altı açıkça çiziliyor. Şöyle ki: "Kuvvetler ayrılığı ilkesini eksiksiz yürürlülüğe koyacağız. İktidar yasama organını ve yargıyı baskı aracı olarak görmeyecek. Parlamenter sistemi güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz."
1961 darbesiyle siyasi iradeye karşı güçlendirilen Yargı bürokrasisini eski gücüne kavuşturma ve siyasetin bürokrasi üzerindeki gücünü kırma vaadi de bildirgede önemli yer tutmuş. Şöyle ki: "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu, hakimler kurulu, savcılar kurulu olarak ikiye ayıracağız, ayrı bütçeleri olacak. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın kurulu etkilemesini kaldıracağız."
CHP bildirgesinde devleti güçlendirme, milli iradeyi ise zayıflatma arzusu şu ifadelerden gayet net anlaşılıyor: "Devletteki kurumların tamamının güçlü olmasını istiyoruz."
İlk kez halk tarafından doğrudan seçilen cumhurbaşkanlığı için de CHP'nin vaadi eskiye dönüş niteliğinde. "Partiler üstü, sembolik yetkilerle donatılmış, yürütme ve yasama üzerindeki etkisi sınırlandırılmış bir cumhurbaşkanlığı modelini yeniden tesis edeceğiz." Bildirgede ayrıca cumhurbaşkanının yargı ve diğer üst düzey bürokrasi atamalarındaki yetkilerinin kısıtlanacağı kaydediliyor.
Milli irade üzerinde vesayet kurumu olarak tasarlanan eski Cumhurbaşkanlığı kurumunun zaman içinde geçirdiği değişimi CHP eski sınırlarına çekmeyi düşünüyor. CHP aslında kısaca şunu söylemek istiyor: "Cumhurbaşkanları bürokrasi içinden gelirse Meclis'i denetlesin, siyasilerden gelirse de konu mankeni olsun."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı 200 sayfalık seçim vaatleri Türkiye'nin geçirdiği değişimi inkâr edecek nitelikte. Vaatlerin büyük bir kısmı eski vesayet düzenini geri getirmeyle ilgili. Bildirgenin neredeyse her satırına eski Türkiye'ye geri dönme, vesayet sistemini yeniden kurma arzusu sinmiş. Bugüne kadarki seçim tecrübeleri "yeni"nin hep "eski"ye galebe çaldığını gösteriyor. 7 Haziran seçimlerinde de farklı olacağını sanmıyorum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 'Ajans' kime bağlı?
15.05.2019 - Erdoğan'ı devirip, Sevr masası mı kuracaksınız?
10.05.2019 - Gidişat nereye?
1.05.2019 - Demirin soğumasını istemiyorlar
22.04.2019 - Seçimleri geride bırakırken...
19.04.2019 - Çözüm seçimin yenilenmesinde
17.04.2019 - Gerçekleri bu kadar kolay çarpıtmak da az hüner değil
15.04.2019 - ABD, İstanbul seçimleri ve Fırat'ın doğusu
12.04.2019 - Yeniden sayım yerine yeniden seçim
11.04.2019 - Dört koldan kıskaç ve anlamı
8.02.2019
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
necati budak
Ahmet Abi yazdıklarını etkileyici bir kronoljiyle,şüpheye mahal bırakmayacak şekilde kanıtlamışsın.Yıllardır bizim camianın inandığı ve bildiği şeyler ama ne yazık ki bu olayın asıl mağduru ve kullanılanı olan çoğu alevi bak seneyede görrüsün yine sünni müslümnalraı hedef tahtasına oturtarak onları suçlamaya devam edecektir. Sonuçta Abi İbrahimin ateşine su taşıyan bir karınca olarak yolda benden daha çok su taşıayan bir karıncayı gördüğüm için memnun oldum..Ellerine sağlık