Kurtuluş TAYİZ
HDP’li bazı vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması doğru mu, yanlış mı? Son günlerde tartışılan konuların başında bu geliyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı itiraz edenler “siyasi alanın açık tutulması” uyarısında bulunuyor. 1990’lı yıllarda yaşanan benzer tecrübelere atıfta bulunarak, partilerin kapatılması ve dokunulmazlıkların kaldırılmasının bugüne kadar olumlu sonuç vermediğini hatırlatıyorlar.
Bu uyarılar ilk bakışta mantıklı ve doğru gibi görünse de geçmişte ‘olumlu’ netice vermediği gerekçesiyle, terörle bağlantılı parti ya da kişilerin siyasi alanda bulunmasına rıza gösterilmesi; terör sorununu ortadan kaldırmayacağı gibi, yasaların ve hukukun anlamsızlaşmasına yol açacaktır.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına dair bu bakış açısı, adil bir hukuk devleti tesis etme gayretinin önünü süslü laflarla tıkamaktan gayrı bir işlev görmeyecektir. Nitekim siyasi alan terörle bağlantılı yapı ve kişilerden arındırılmadığında, bundan en büyük zararı yine özenle korumaya çalıştığımız ‘demokrasi’ görür. Demokrasi, kapanın elinde kalan bir sihirli kavram gibi “haklar” adı altında “terör” denilen olgunun yayılıp kendine korunaklı bir kalkan edinmesi işlevini görmemeli. Şüphesiz bu sorunla karşı karşıya kalan ilk ülke Türkiye değil; İspanya da uzun süre benzer bir sorunla mücadele etti. İspanya’da 2002’ye kadar ETA bağlantılı partilere davalar açılmasına rağmen herhangi bir yaptırım uygulanamadı. Fakat sorun sürdürülemez bir noktaya geldiğinde İspanyol hükümeti “Terör ve şiddet bağlantılı partilerin kapatılmasını” öngören “Siyasi Partiler Yasası’nı” çıkardı. İspanya Anayasa Mahkemesi de Venedik kriterlerini esas alan bu yasaya göre 2003’te Batasuna’yı kapattı. Batasuna lideri Arnaldo Otegi ise “Örgüt yöneticiliği” suçlamasıyla tutuklandı. Batasuna’nın devamı niteliğindeki partilere de izin verilmedi.
Batasuna’nın AİHM’deki itirazı ise reddedildi; mahkemenin 2009’da Batasuna’ya yanıtı şu oldu: “Şiddet ve terörü destekleyen partiler ile onların yerine kurulacak partiler demokrasiyi tehdit ettikleri için kapatılabilir, bu başkalarının özgürlüğü gereğidir.”
Batasuna lideri Otegi’nin, İspanyol hükümetinin ETA’nın silahsızlandırılması amacıyla Oslo’da yaptığı gizli görüşmelerin müzakerecilerinden olduğunu da burada hatırlatmakta fayda var. İspanya da Türkiye gibi uzun süre terörü sonuçlandırmak amacıyla ETA ve Batasuna ile görüşmeler yürütmüştü. Fakat ETA’nın terör saldırılarına devam etmesi üzerine görüşmelerden müspet sonuç çıkmadı.
Çözüm süreci gibi önemli bir tecrübeyi yaşayan Türkiye de şimdi benzer bir sorunla karşı karşıya. Kaldı ki, PKK terörü ETA ile kıyaslanmayacak büyüklük ve vahamette. Buna rağmen PKK bağlantılı HDP’nin kapatılması gündemde değil. Sadece bazı milletvekillerinin dokunulmazlık zırhı tartışma konusu.
Meclisler siyasi alanı terör bağlantılı kişilerin hizmetine sunmak için var olan kurumlar değildir. Siyasi alan, terörle arasına fiili ve sözlü mesafe koymuş parti ve kişilere açık olmalı ki terör kendine meşruluk kılıfı bulamasın. AİHM’in gerekçeli kararında belirttiği gibi; bu “demokrasiyi ve başkalarının özgürlüğünü korumak için” gerekli.
Meclis, demokratik siyasetin çerçevesini doğru çizemezse kendi ayaklarının altındaki toprağı çekmiş olur. Unutulmamalı ki, siyasi alan terörle bağlantılı kişilere kapatılamazsa yarın o Meclis’in başına her şey gelebilir.
Ayrım yapılmadan, eşbaşkanlar da dahil olmak üzere fezlekelerde terör bağlantısı somut olarak görülen milletvekilleri için gereğinin yapılması ülkenin selameti için elzemdir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019