Mehmet TIRAŞ
Diktatörler kendilerini temsil ettikleri halklara çok farklı olduklarını göstermek için iki ata birden binecek kadar yetenekli olduklarını göstermeye bile kalkarlar hiç ata binmemiş olsalar bile..
Bizde bu ruhla yaşayıp hayal eden denedi ama iki ata binmeyi bir tarafa bırakın, tek ata binmeyi bile beceremedi.
Tarihe uzandığımız da veya mevcut iktidarlarını tek adam mantığıyla yöneten şahlar,krallar,sultanlara baktığımızda sağcı-solcu , dindar –dinsiz olması ayırt etmeksizin karşımıza çıkan bütün diktatörler; tüm yetkileri kendinde toplamayı hedefleyenler, seçimle gelseler de bir şey değişmiyor.
Tek adam zihniyetliye ülkeyi yönetmek isteyenler ömür boyu devleti yönetmek isterler,muhalif olanları etkisiz hale getirmek için yetkilerini de paylaşmak istemezler.
Bunlar hoşgörü,diyalog ,mutabakat,çok seslilik gibi kavramlara yabancıdırlar.
İftiracı ve hakaret içerikli konuşurlar ve çatışmacı bir dilden beslenirler.
Muhaliflerini hainlikle,teröristlikle suçlar, hoşuna gitmeyen haber ve yorumları okuduğunda medyayı da toplumu kışkırtmakla, iç barışı bozmakla susturmaya başlarlar.
Bu anlayış ve uygulamanın yolu da tarihe baktığımızda toplumsal çatışmaları getirmiştir..
Orta Doğu ülkelerinde yaşananlarda bunun sonucu değil mi?
Diktatörler, iktidar ömürlerini uzatmak için her türlü antidemokratik kanlı yöntemlere başvurmaktan kaçınmazlar.
Diktatörler, sürekli bir iç düşman argümanını eksik etmediği gibi, birde içeride kendisine muhalif olanları dış düşmanların ittifakçıları olarak muhalif olanlara iftiralar atarlar.
İçeride muhalif olanlarla kavgalı olması yeterli değildir, koltuğunun uzun vadeli kalıcı olması için mutlaka bir veya birkaç komşu ülkelerle kavga etmeden koltuklarını koruyamazlar..
Temsil ettiği halkları bazen birbiriyle çatıştırırlar, konjoktürel olarak ta komşularıyla savaş girecek kadar diplomatik ilişkisini keserler.
Diktatörlerin iktidarda kaldıkları sürece değişmez argümanları din,mezhep,ırk ve vatan kavramlarını öne alırlar; hiçbir zaman bireyin özgürlüğünü veya temel hak ve özgürlükleri kapsayan insan odaklı siyaset yaptıkları görülmemiştir.
İç ve dış düşman söylemleri hiç eksik olmadığı gibi, toplumsal sorunları demokratik yoldan çözmeyi aklına bile getirmezler; öteleyici bölücü, ayrıştırıcı bir dil kullanırlar,değişmez söylemleri biz ve onlardır.
Seçimle iktidara gelseler de muhaliflerini rejim karşıtı gördüğü gibi, harcamasını denetlettirmez, yargının kararlarını kendine göre yorumlar,yargının aldığı kararları uygulamaz,yargı kararını beğenmediyse; yargının kendisine darbe yapmak istediğinin algısını yaratır.
Sürekli güvenlikçi önlemlere baş vururlar kamusal alanın güvenliği açısından diyerek,kendi iktidarlarının ömrünü uzatmanın değişmez yol ve yöntemleridir.İnsanların refahı ve özgürlükleri akıllarına bile gelmez.
Ülkesinin uluslararası kurumların altında imzası olmasına rağmen, alınan kararları yok saymaya kalkar ama dış dünyadan da izolasyona tutulduğunda bağımsızlığımıza gölge düşüremezdik diyerek; bunu da değerli yalnızlık diye anlatır.
Demokrasiyi sandıktan ibaret görür demokrasini kuvvetler ayrılığını yok sayar.
Diktatörler, faşizan ruhludur demokratik yoldan gelip de siyaset yapanları değil de;dünyanın neresinde olursa olsun tek adam zihniyetiyle ülkeyi yönetenlerin yolunu takip eder,onun deneyimlerinden yararlanmanın yollarını arar.
Hukuku askıya alıp yargıyı da kendine bağlamanın yollarına başvurur.
13 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan’da aynı yolu ve yöntemi denemiyor mu?
17/25 Aralık’ın yıldönümü yaklaştıkça bu davaya getirilen takipsizlik kararının ardından, yayın yasağının getirilmesi de bir diktatör zihniyetinin yansımaları değil mi?
Demokrasinin kuvvetler ayrılığını kabullenmediği gibi, şimdi de yetki paylaşımını yok sayarak tek adam benim algısını devreye sokarak, anayasayı askı almış ve atadığı başbakanı bay pas etmiş durumda.
Din, mezhep ve ırk soslu bir dindar nesil yetiştirmenin alt yapısına fiilen devreye sokmanın çabası içinde görüyoruz.
Eğitim ve din şurasındaki konuşmaları bunu somut örnekleridir.
AİHM’nin kararlarını da işine göre yorumlamaya başladı..
AİHM’ini adres gösteren AB yetkililerinin Erdoğan’a destek amaçlı açıklamaları; partisinin kapatılmasına, kendisine ve arkadaşlarına getirilmek istenen yasakları yok sayar diye, TBMM’nin kürsüsünden yaptığı konuşmaları AKP’liler ayakta alkışlıyordu; Erdoğan’da AHİM’nin kararları Türkiye Cumhuriyetinin kanunlarının üstünde diyordu..
AHİM’in zorunlu din dersi üzerine verdiği kararı tanımaz oldu; bu kararlar bizim değerlerimiz ve inancımızla bağdaşmaz,bizi de bağlamaz demeye başladı.
Bir diktatörden de böyle açıklama beklenir artık; Türkiye, demokratik raydan çıkmış, AB’den uzaklaşmış makas değiştirerek din,mezhep ve ırk soslu siyaset yaparak tek adamla yönetilmek istenen otoriter bir ülkeye doğru yol alıyor ama bu yol çıkmaz bir yol.
Diktatörlüğe özenenler diktatörlerin akıbetini seçmiş olurlar.
Tarihte iki ata birden binme yeteneği olan bir diktatör çıkmadı daha!.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ?
1.12.2025 - İBB İDDİANAMESİ…
24.11.2025 - HUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR?
17.11.2025 - İŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ…
11.11.2025 - EN BÜYÜK MAĞDUR “KHK” LILAR…
10.11.2025 - MUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”,
3.11.2025 - ALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ…
27.10.2025 - TIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK…
20.10.2025 - SİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU…
13.10.2025 - “DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE…
6.10.2025
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları









































Hrac Madooglu
iran olmasa ISiD denilen seriatci katilleri kim temizleyecek? Bu katilleri besleyip buyuttunuz, kim basedecek bunlarla? Kurtler kahramanca sevastilar ama tek baslarina temizleyemezler ISiDi. Irak ordusu da kolu, kanadi kirik bir ordu. iran karismasin, senelerce soykirim yapsin ISiD. Hergun kelle kesme videolari izleyelim. Bu mu istediginiz?