Melih ALTINOK
Cezaevlerinde esaret, özel hayatında ayrılıklar, yalnızlıklar, siyasi hayatında tecritler, linçler yaşamış bir kadın, siyasetçi Leyla Zana.
Ve bırakın sevenlerini, düşmanlarının bile hakkını teslim etmekten imtina edemediği o kadın bir risk daha aldı. Pozisyon derdinde olmadığını gösterip “cemaatinin” ezberini bozma basireti gösterdi.
Başbakan Erdoğan’a bir mesaj gönderdi ve yanıtını aldı. Oturdular, konuştular.
Zamanında peşine adam takan “cemaati” de kendilerinden beklenileni yaptı elbette.
Yetmedi tabii.
Referandumdan bu yana başımıza hewal kesilenler de mevzua daldılar.
Biri, “BDP ile beraber hareket etmezsen bu iş yaş” diyor Zana’ya.
Diğeri, keşke masaya oturmadan “KCK sanıklarına özgürlük” sloganı atsaydın diye akıl veriyor.
Ötekisi ise kraldan fazla kralcılık batağından haykırıyor. Zana’nın sözleri hükümet cephesinde hoş karşılanmamış!
Zana’nın, “Askerî çözüm aşamasındayız” buyuran Kandil’in ve “soykırım” türünden acayiplikleri dinlendirdikleri halde müzakere diyen BDP’nin hükümetle ilişkisinin “sıradan bir elçisi” olmasının nasıl bir fayda sağlayacağını bilmiyorum.
Leyla Zana bağımsız ve özgün konumuyla “kendince” bir adım attı. BDP ya da başka bir muhatap da isterse, kendi duruşu ve misyonunca sürece başka bir yerinden katılır. Kime ne?
Kendisine yapılan, ancak twitter’da follower sayısını arttırmaya yarayacak atarlanma önerilerinin de süreci daha başından tıkamaktan başka ne işe yaracağı meçhul?
Zana’nın, Allah’ın bildiğini kuldan saklamayan taleplerinden Başbakan’ın “sonnnn derece rahatsız” olduğuna yönelik çıkışların kaynağı ise merak konusu.
Eğer bu mesajlar Ak Parti tabanına ise, hükümetin Oslo’da, Habur’da göze aldığı takdire şayan “riski” referandum ve seçim sandıklarında onaylayan bir seçmenden bahsediyoruz beyler. Durumdan vazife çıkartmayın.
Kaldı ki, ev hapsi taleplerini duymaktan hoşnut olmadığı söylenen o Başbakan, Dağlıca saldırısının hemen ardından “Operasyon meraklısı değiliz, silah bıraksınlar ondan sonra farklı ülkelere mi giderler, buyursunlar gitsinler” diyebilen Erdoğan değil mi?
Ak Parti’nin vizyonu ve entelektüel düzeyi en yüksek isimlerinden Ömer Çelik’e kulak verelim:
“BDP’nin muhataplık talebi siyasetin doğal koşulları içinde dillendirilen bir talep değil. Kürt siyasetini ve Kürt taleplerini baskı altında tutma şeklinde bir talep bu. PKK tarafından hiçleştirilen BDP, kamuoyuna karsı ise her şeyin sahibi gibi davranmaya çalışıyor. BDP, Kürt meselesini bir sektör gibi görüyor. Ve bu sektörün tekelci patronu olmaya çalışıyor. O yüzden demokratikleşme adımları onlar için geri planda, esas olarak atılan her adımın kendi çıkarlarına uygun olup olmadığıyla ilgileniyorlar.”
Zana’nın kendileri için “bazı uç taleplerine” katılmadığını siyaseten söylemek zorunda olan Çelik’in şu sözleriyse Zana’nın baş aktörü olduğu bu yeni diyalog sürecinin devam etmesine yönelik parti içerisinden dillendirilen bir kaygının ifadesi:
“Bugün Kürtlerin hukukuna sahip çıkmak isteyen Kürt siyasetçilerin önünde PKK’nın asimilasyon politikalarına karşı durmak ve BDP’nin tekelci tutumuyla yüzleşmek gibi temel sorunlar vardır. Bunlar yapılmadan Kürtlerin hukukuna sahip çıkma arayışları, kırılgan olmaya devam edecektir.”
Diyalog çok çeşitli kanallardan yürütülebilir. Bu sürecin bir ayağında yer alan aktörlerin tüm genel talepleri her platformda dillendirmesi belki şova hizmet eder ama masanın karşı tarafındakini de tabanı karşısında gereksiz şekilde zora sokabilir.
Zana’nın sürece yapacağı katkı güç gösterisi değil, diyalog iradesi sergilemek. Oturduğu ve inşallah yine oturacağı masa da bilek güreşi arenası değil, barış sofrası.
Benzeteceğim. Kan davasında barış yemeğine oturan taraflar önce kendi intikam hislerini tatmin edecek taleplerini dillendirmezler. İlk adım, karşı tarafın hassasiyetini anladığını hissettirmek, ona güvendiğini göstermek, sonrasında ise tehdit etmeden dertleşmek, talep etmektir.
Ve bence her iki tarafın katkılarıyla önemli bir mesafe kat edilmiştir.
Evet Sayın Zana, İsveç dönüşü mahalle baskısıyla ve merkez medyanın “tabanında rahatsızlık var” vurgusuyla “alternatif” olmadığını vurgulama ihtiyacı duyan Kemal Burkay’ı hatırlamalısınız. Sevgili Burkay’ın zamanla klişe taleplerde tekrara düşüp, herkesten önce, kendisini itibarsızlaştırma operasyonuna soyunanlara itibar etmesi ve sonuçları hafızalarımızda dipdiri.
“Taban kayıyor” diyenler, bölgeyi, Kürtleri bilmez. Ama siz herkesten iyi biliyorsunuz Leyla Hanım.
İçte ve dışta bunca sevgiyi, güveni papağanlık yaparak, makul muhalefet sınırları içinde dolaşarak, statü pazarlığı yürüterek kazanmadınız ki şimdi sürüye uymuyorsunuz diye kaybedesiniz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019