Yıldıray OĞUR
Dün Yeni Şafak gazetesi “Örtülü faiz değil, hibe” manşetiyle çıktı.
Manşete çekilen gazetenin ünlü ilahiyatçı yazarı Hayrettin Karaman’ın “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” ile ilgili verdiği fetvaydı.
Karaman, yazısında “Bazı hocalar, devletin ödemesinin faiz olduğu kanaatindeler. Ben bu kanaatte değilim, “devletin ödemesi hibedir” diyorum” demiş ve daha sonra da başka fıkıh hocalarının konuyla ilgili benzer görüşlerine yer vermiş.
Onlar da özetle Karaman gibi kur farkını devletin ödemesinin faiz değil, hibe olduğunu söylüyor ama bunun klasik bankacılık sistemi üzerinde yapılmasına cevaz vermiyor.
Bunun faiz mi hibe mi olduğu tabii ki en iyi onların bileceği bir mesele.
Ne de olsa bunun bir vebali de var, bu vebali dini bütün bir alimden daha fazla kim dert edebilir?
Zaten sürpriz olmayan fetvalardaki esas dikkat çeken kısım girizgahları.
Mesela Hayrettin Karaman yazısına şöyle başlamış:
“İçeriden ve dışarıdan Erdoğan’ı düşürmeyi dava edinmiş olanların oyunları yüzünden altın ve döviz fiyatları çok hızlı bir şekilde yükselmeye başlayınca o çevreler ellerini ovuşturmaya; bir kısmı iktidar, bir kısmı intikam bir kısmı da sömürü hesapları yapmaya koyuldular. Alınan zamanında ve yerinde tedbir ile fiyatlar normalleşme yoluna girdi. Bu defa da devletin ödemesinin faiz olup olmadığı tartışması ortaya çıktı.”
Doların 18 TL’ye çıkmasını “içeriden ve dışarıdan Erdoğan’ı düşürmeyi dava edinmişlerin oyunları” olarak gören bir alimin fetva verirken ki önceliğinin siyaset mi din mi olduğuyla ilgili herhalde insanlar şüphelenmekte haklı olacaktır.
Yazıda görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Faruk Beşer ve Kuveyt Türk’ün danışma kurulu üyesi Mehmet Odabaşı’nın fetvalarının girişinde de siyasi mesajlar vermişler “zaruret” hatırlatması yapmışlar:
Faruk Beşer: “Devlet buna mecbur gözüyor. Eğer öyleyse, akıllı diyemesek de rasyonel bir çözüm bulmuştur. Devlet adına bir zaruret vardır ve yapılanlara bu yönüyle bakmak gerekir.”
Mehmet Odabaşı: “Mevcut karar bir yangın yerinde acilen alınması gereken bir tedbirdi ve elhamdülillah gördüğümüz kadarıyla başarılı oldu.”
Zaruret hatırlatması kritik. Kuran ve hadislerde zaruri durumlarda haramlar için verilen ruhsatlar için Mecelle’de bir hüküm var: “Zaruretler, memnu olan şeyleri mübah kılar.”
Bu fıkhi tartışmaya daha fazla girmeyip, sadece bu zaruret ruhsatının geniş ve kıyıcı kullanımıyla ilgili yakın zamanlarda yaşanmış kötü hatıraları hatırlatmakla yetinelim.
Nedense Türkiye’deki din alimleri söz konusu olan devletin ihtiyaçları olduğunda bu ruhsatları vermekte çok bonkörken, aynı genişliği sıradan dindarların modern hayatta karşılaştıkları sorunlar karşısında pek gösteremiyorlar.
Sıradan insanların küçük meseleleri karşısında kapattıkları içtihat kapılarını, iktidarın ihtiyaçları söz konusu olduğunda ardına kadar açmakta bir beis görmüyorlar.
Halbuki, bunun tam tersi bir toplumun daha fazla menfaatine olurdu.
Alimler; kamu görevi yapan, devlet yöneten dindar insanlara sürekli cevaz verip, ellerini rahatlatmak yerine onları her konuda daha titiz olmaya, kılı kırk yarmaya çağırsa, bunun takipçiliğini yapsa belki, devlet için yaptığı uçuşun miliyle kendisine bilet aldığı için istifa eden Alman bakanlara bakıp kıskanmak zorunda kalmazdık.
Çünkü ahlak sadece kitabi bir bilgi değil esas olarak bir pratik.
Kalın ciltli kitapların olduğu bir kütüphanenin önünde oturarak ahlaklı, erdemli ya da kamil insan olunmuyor.
Zor zamanlarda, kritik dönemeçlerde, karar anlarında, sokakta, hayatın içindeki küçük görünen meselelerde ahlak kendini gösteriyor.
Mesela diyelim ki bir ülkede Hazine Müsteşarı’sınız. İki hafta sonra ülkede devalüasyon kararı alınacağını biliyorsunuz. Ama öncesinde yurtdışında okuyan kızınızın harç zamanı gelmiş. Harcını ödemese mezun olamayacak. Böyle bir durumda devalüasyondan önce kızınızın harcını gönderir misiniz, göndermez misiniz?
Burada bir ahlaki sorun olduğunu fark edecek insanların bile pek kalmadığı bu ikilemi 1979 yılında Türkiye’nin Hazine Müsteşarı yaşamış.
Üstelik bu ikilemi yaşayan kişi, öyle dindar, muhafazakar diye bilinen bir isim de değil.
ANAP’ın laik kanadından, yukarıdaki alimlere göre hayatı boyunca işi gücü haram olan faizle, bankalarla olmuş eski Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem.
Peki ne yapmış?
Hatıratından okuyalım:
“1979 yılında Hazine Müsteşarı olduğum dönemde kızım Deniz, Londra’da tahsildeydi. Yıllar sonra bana bir gün “Az daha senin yüzünden Cambridge Üniversitesi’nin ekonomi master programını bitiremiyordum” dedi, sonra da hikayeyi anlattı.
1979 Nisan ayında master programının son taksit okul ücreti olan 150 sterlinin, 30 Nisan 1979 tarihine kadar ödenmesi gerekiyordu. Mezuniyeti temmuz ayında olacak, Ağustos ayında da Citibank Londra’da işine başlayacaktı. Bana bunu Nisan ayında bildirmişti. Ben de ona “Merak etme, göndeririz” demiştim ama para transferi ancak 15 Mayıs’ta üstelik de 80 sterlin olarak gerçekleşmişti. Bunun üzerine okul yönetimi Deniz’e master programının diplomasının verilemeyeceğini bildirmiş. Citibank iş teklifinin de masterlı olmasına bağlı olduğu için işine de başlayamayacaktı. Kızım, Türkiye’de devalüasyon yapıldığı için ücretin gecikmeyle ve eksik olarak ulaştığını, paranın farkının ileride telafi edileceğini anlatmaya çalışmış ama üniversiteyi ikna edememiş. Sonunda babasının Hazine Müsteşarı olduğunu, Mayıs’ın ilk haftasında yüzde 80 oranında bir devalüasyonun yapılacağını bilen sayılı insanlardan biri olduğunu ve spekülasyonları önlemek amacıyla kızının parasını göndermek için kasten devalüasyonu beklediğini anlatmak zorunda kalmış. Bunu etik bir davranış olarak kabul eden üniversite yönetimi ısrarından vazgeçerek özel bir üniversite kararnamesiyle, Deniz’in mezun olmasına izin vermiş. (eksik olan parayı ilerideki Citibank maaşından ödemek şartıyla)”
Muhtemelen yukarıdaki alimlere artık böyle soruları olan siyasetçiler, bürokratlar başvurmuyor.
Anlaşılan onların da böyle incelikli dertleri yok.
Olsaydı, “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” hesabına fetva yetiştirmek için gösterdikleri heyecanı başka konularda da gösterirlerdi.
Mesela aylarca ihracatı artıracağız, Çin modeli diyerek doları bilerek artırdıklarını söyleyip, sonra da pat diye düşürerek insanların zarar etmelerine neden olmanın dinen hükmüne, mevduat hesabının açıklanacağını önceden bilerek dolar satmış olan varsa bunun büyük bir haram olup olmadığına, irrasyonel kararlarla enflasyonu artırıp halkı zor şartlara mahkum ettirmenin vebaline de bir kaç paragraf değinirlerdi.
Adına laf getirmemek için çocuğunun mezuniyetini yakmayı göze alan, 80 sterlin denkleştiremeyen Deniz’in babası gibi bürokratların pek kalmadığı bir ülke için belki de lüks olurdu bu ahlaki standartları hatırlatmak.
Zaten Deniz’in babasına da kimse böyle yapması gerektiğini hatırlatmamıştı...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025