Murat BELGE
Beğen beğenme, sonucundan yana iyimser ol olma, Devlet Bahçeli Kürt sorununu olduğu yerden aldı, ilerilere taşıdı, “Bu artık buradan çözülür,” denecek bir noktaya taşıdı.
Hani Ortaçağ romanslarında şövalye atına biner, yola çıkar, daha bilmem kaç şövalyenin yapmaya çalıştığı bir işi tek başına başarır, alçak gönüllü duruşunu da hiç bozmadan yoluna devam eder, gider.
En beklenmedik yerden hiç beklenmedik bir hamle! Ama gerçek. Bahçeli ağzını açtıkça, gene şaşırtıcı şeyler söylemeye devam ediyor.
Ancak, şimdi bütün siyasi aygıt, şoku atlatmış ya da “atlatamamış” olarak bir şekilde açılan süreç içinde kendine bir yer bulma, bir “mevzi seçme” durumunda kaldı. Böyle olunca da bildik “partiler bürokrasisi” kendi bildik ritmini sürece monte etme imkanını buldu, bulmakta.
İyi Parti gibi yapılar böyle bir konuda zaten “antrenmanlı” diyebiliriz. Koptukları ana gövde, Türkiye’ye faşizm MHP ve Devlet Bahçeli şimdi takınmış oldukları tavırla, onların pusu kurup beklediği yere bunu bilerek ve isteyerek gelmiş durumdalar. Ne söyleyecekleri belli.
İyi Parti görece yakın zamanda ayrıldığı ana gövde ile yıllardır birlikte söyledikleri “memleket havaları”nı tekrarlayacak, MHP ise bu zamana kadar Kürt sorunu hakkında “Türk” veya “Kürt”demokrat kişilerin söylemiş olduğu sözlerden seçmeleri sunacak.
Gelgelelim, şimdi siyasi partilerimizin rapor hazırlaması ve ortak bir zeminin sınırlarını saptaması gibi etkinlikler başlarken varılan noktadan daha ileriye götürecek adımlar atılması yerine tersine bir terane tutturulması hiç de hesap dışı bir gelişme olmaz. İşte bakın, DEM, MHP’nin (hem de MHP’nin) kendilerine bu ülkede bir “Kürt sorunu” olmadığını anlattığını söylüyorlar. Ne yapsın MHP’li? Yıllar yılı hem de Bahçeli’den bunun böyle olduğunu dinlemiş.
Şu gördüğümüz gibi bir durumda ortada bir büyük sorun, bir de daha küçük görünen sorun ortaya çıkıyor. Küçük görünen sorun büyük sorunun çözülmesini güçleştirebiliyor. Burada asıl konu Kürt sorununu çözmek. Küçük görünen ise partiler arası iktidar mücadelesi.
Partiler arası iktidar mücadelesinde partiler birbirlerinin açığını yakalamaya çalışırlar. Böyle yaparak rakiplerine yönelen oyları kendilerine çevirmek isterler. Bu durumda hangi iddianın doğru olduğu değil, halkın hangisini doğru bulacağıdır. Halk bunun doğrusunu bilmek zorunda değildir. Demokrasinin, popülizme imkan veren zayıf noktasıdır bu. X tezini savunan A Partisi, yanlış olduğunu bile bile sırf rakibinden daha fazla oy alabilmek için Y tezini yerin dibine batırabilir.
Bu oyun şimdi oynanıyor, gözümüzün önünde. Bahçeli’nin söyledikleri bir kenarda dursun,partisi, “Ne yahu?Kürt meselesi mi varmış! Hiç duymamıştım” demekte.Biraz daha ilerleyelim, kim bilir daha ne ilginç önermelerle karşılaşacağız.Hele bakalım, AKP nasıl arz-ı endam” edecek.Oradan anlaşılır bir tavır halen görünmüş değil.
Partiler arası mücadelede Türk milliyetçiliğinin baş rolü oynayacağı şimdiden belli; zaten oynamaya başladı. Bu milliyetçiliğin şimdiye kadarki kabul edilmiş temsilcisinin bugün oldukça farklı bir telden çalıyor olması, bildik cephaneliğin bildik silahlarının şimdi ona karşı kullanılmasına engel değil; onun bu bildik araçlarla suçlanıyor olmasına karşılık konumunu neyle nasıl savunacağını seyretmek ilginç olacak. Ne kadar “haklı” olursa olsun, demirlediği alan sütliman değil.
Birçok “ilginç” şeyler olacaktır—zaten olmakta. Ama ilginç şeyler oladursun, Kürt sorunu ne olacak? Bunu şimdiden göremiyorum.
Yazarlar
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKİsrail ve Kürtler: Mümkün mü? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBizi esas ilgilendiren çarpık ilişkiler… 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünHelsinki Nihai Senedi 50 yaşında… 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025