Yıldıray OĞUR
279.889 kişinin girdiği bir sınav düşünün. 120 soruda 100 net ve üstü yapmayı başarıp yüzde 1’e giren 3277 aday içerisinde tam tamına 324 evli çift var. Ne dersiniz; Ailenin zihin açıcı etkisi? Evliliğin bereketi?
Bir sınav düşünün; o zaman kadar yapılmış bütün sınavlarda sadece birkaç kişi bütün soruları doğru cevaplamayı başarmış.. Bir yıl önceki şampiyon ve bir yıl sonraki sınav birincisinin bile başaramadığını ise o yıl sınava giren 350 kişi aynı anda başarmış olsun. 120 soruda 120 net. Ve bu 120 kişiden en az 20’si yine evli çiftler.
Ankara’dan N.S ve A.S, Malatya’dan R.Y ve Z.Y, İzmir’den H.B ve N.B, Sakarya’dan L.Ç ve S.Ç, Malatya’dan R.N ve B.K adlı çiftler 120’de 120 net mucizesini gerçekleştiren evli çiftlerden sadece birkaçı.
Ankara’dan H.A ve S.A çifti ise daha büyük bir mucizeyi gerçekleştirmiş:İkisi birden tek bir soruyu yanlış cevaplayıp 119 nette kalmışlar. Malatyalı Ö. ailesinde E.Ö 117, eşi A.Ö. 111, İzmirli S. Ailesinde damat Bey 113, gelin hanım 116 net yapmış.
Bütün bu mucizeler Temmuz 2010 KPSS Eğitim Bilimleri sınavında gerçekleşmişti. Öğretmen olmak isteyen 279.889 gencin atanmak için ter döktüğü sınav, ÖSYM tarafından “bazı usulsüzlüklerin meydana geldiği kanaatine varıldığından” iptal edilip Ekim ayında tekrarlanmıştı.
Peki o sınavda ne oldu? Bir mucize daha. Sınavdan iki yıl sonra CHP’li milletvekilinin soru önergesi üzerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in verdiği cevaplara bakalım.
İptal edilen sınavda 100 net ve üzeri yapmış 3.227 çok başarılı öğrenciden 1.175’i nedense bu yeni sınava girmemiş. Girenlerin ise sadece 76'sı dört ay önceki başarısını tekrarlayıp 100 net üzeri çıkarmış. Peki, iptal edilen sınavda 120’de 120 yapan şampiyonlar ne yapmış dört ay sonra. İptal edilen sınavda 120 net yapan 350 şampiyondan 148'i yenilenen sınava hiç girmedi. Girenlerden ise sadece 2’si 100 netin üzerine çıkabildi. Zaten tekrarlanan sınavın birincisi bile dört ay önce 350 kişinin birlikte başardığı 120’de 120 neti tutturamayıp 111 nette kaldı.
Peki ne yapıldı iptal edilen bu mucizevi sınavla ilgili?
Türk Eğitim Sen’in kendilerine adaylardan gelen puan hesaplama itirazlarını dillendirilmesi başlayan tartışmalara büyüdü, önce ciddiye almayıp “Mutsuz insanların feryadı” diyen ÖSYM, sınav sonuçlarını gösteren çan eğrisinde 3 bin kişinin yarattığı sıradışı ikinci bir çan eğrisini görünce bir sorun olduğuna hükmetti ve sınavı iptal etti.
Sınavla ilgili hemen idari soruşturma açıldı. Önce YÖK soruşturmasında 120 net yapan adayların matematik testlerinin olduğu soru sayfalarının bile kalpleri kadar tertemiz, tek çiziksiz olduğu saptandı.
Sonra Ankara Savcılığı sınavla ilgili adli soruşturma başlattı. Aynı anda Cumhurbaşkanı Gül, Devlet Denetleme Kurulu’na bu konuyu araştırması için talimat verdiğini açıkladı.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan skandal üzerine istifa etti. Soruşturmayı üstlenen savcı Şadan Sakınan, ÖSYM’nin tüm kozmik bilgilerini Ankara Adliyesi’ne getirdi. Yapması gereken MERNİS kayıtları ve telefon tapelerini kullanarak bu şüpheli 3227 kişi arasındaki ilişkiyi saptamaktı. Ama o tuhaf bir şekilde işe 30 polisle sabaha karşı ÖSYM soru kitapçıklarının basıldığı METEKSAN fabrikasını basarak başladı.
Tam o sıralarda birden bire Emniyet 10 ilde düzenlediği operasyonla KCK bağlantılı Joker çetesini çökerttiğini açıkladı. İddiaya gire çete KPSS de dahil sınavlarda sahte kimliklerle adayların yerine jokerlerini sokuyordu. Bir anda skandalın arkasında KCK bulunuverdi.
Daha da zamanlaması manidarı bu operasyon haberinden sadece birkaç gün önce gazetelere şöyle bir haber düşmüştü: “Başbakan, KPSS skandalını araştırması için MİT’e talimat verdi.”
Ama sonra birden her şey yavaşladı. Zamanın YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ı bile Kasım 2010’da isyan ettiren bir rehavetti bu: “Bugünlerde son derece moralim bozuk. Nasıl oluyor da geçen seneki polislik sınavında soruları kimin çaldığını bulamıyorlar. KPSS ile ilgili aradan üç ay geçti. Savcı bey çalışıyor, iyi niyetle de çalışıyor ama hala netice yok. Nedir yani bu, nasıl bulamıyoruz? Ben bunu anlamıyorum ve çok üzülüyorum.”
Üzeri kapatılmak üzere olan skandalla ilgili sessizliği 11 ay sonra istifa eden ÖSYM Başkanı bozdu. “Bilişim” adlı dergiye yazdığı makalede açık konuştu: Kanımca bu örgütlü bir hırsızlık olayıdır. Sınavdan önce soruları gören ve sayılarının 2-3 bin dolayında olduğu tahmin edilen adayların da ağzı çok sıkı kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Bunu yaparken, belki de ÖSYM içindeki bir-iki kişiden yardım almıştır.”
Eski ÖSYM Başkanı’nın ima ettiğini grup toplantısında CHP lideri Kılıçdaroğlu adını koydu. Kılıçdaroğlu ÖSYM’nin Test Araştırma Birimi’nde uzman olarak çalışan ve sınav sorularını okuyarak Türkçesini düzelten Mustafa Asil adlı çalışanın adını vererek sorular sordu: “Bu soruların tamamı gören tek kişi var: Mustafa Asil. Soruşturma açılırken Kanada’ya gönderildi. Bir yıl süreyle doktora yapsın diye. Bir yılda doktora nasıl olacaksa? Bir yılı tamamlamadan geri geldi. Halen soruşturma kapsamı dışında, niçin? YÖK’ten sorumlu olan bakandan yanıt bekliyoruz. Bu kişi kimdir, neden soruşturmanın kapsamı dışında tutuldu?”
ÖSYM, çalışanını savunan bir açıklama yaptı. Kanada’ya TÜBİTAK bursuyla post doktora için gönderildiğini, dört ay sonra bursu bitmeden uzmanlığına ihtiyaç duyularak geri çağrıldığını, Asil’in idari ve adli makamalara ifade verdiğini açıkladı.
Tuhaf olanı ÖSYM’nin çalışanı Mustafa Asil’i Kanada’nın ardından bu kez burslu olarak Yeni Zelanda’ya göndermiş olması. (Yazıyı yazmadan önce soru sormak için mail attığım Asil, Auckland Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde sınavlar ve ölçme yöntemleri üzerine araştırma asistanı olarak post-doktora çalışmalarını sürdürüyor. İddialarla ilgili bir cevap verirse burada kendisine yer vereceğim )
Soruşturmayla ilgili çıkan son haberlerden biri Mayıs 2013 tarihli. 2004-2010 arasında ÖSYM sınavlarını bir bilirkişiye inceleten savcı, 157 milyon liralık yolsuzluk tespit etmiş ve aralarında eski başkan Yarımağan’ın da olduğu 70 ÖSYM çalışmasının ifadesinin alınmasın talimatını vermişti.
Zaman gazetesinin haberinde “Bilirkişi heyetinin raporunun ardından savcı, aralarında dönemin ÖSYM Başkanı Yarımağan'ın da bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin tapu kayıtlarının incelenmesini istedi” gibi cümleler dikkat çekiciydi.
Peki, 2010 KPSS’indeki skandal? 2010 KPSS soruşturması 2013 Eylül ayında 2012’deki KPSS ile ilgili yürütülen başka bir dosyayla birleştirildi. 3 yıl boyunca dosyayı süründüren Savcı Şadan Sakınan dosyayı devredip, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı oldu.
Ya Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu’nun raporu.? Rapor, 2010 Şubat’ında savcılığa ve YÖK’e verildi ama açıklanmadı. Açıklanan kısmında matbaa, yolsuzluk gibi suçlamalar vardı ama KPSS 2010 Eğitim Bilimleri Sınavı’nda ne olduğuyla ilgili hiçbir şey yoktı
Başbakan’ın MİT’e verdiği talimatın sonucunu ise hiç bilmiyoruz.
Peki, tespit edilmesi o kadar da zor olmayan eski ÖSYM Başkanı’nın tabiriyle “örgütülü hırsızlık olayı” ile ilgili soruşturma şu an nerede, üç buçuk yılda neden bir sonuç alınamadı?
Birkaç soruyla cevap vermeye çalışalım:
Şüpheli 3227 aday arasında 250’den fazla kişinin adres olarak cemaate bağlı okullar ve dershaneleri göstermesi nasıl açıklanıyor? Bunlar arasında 25 de çiftin olmasının bir izahı var mı?
120’de 120 yapan çiftlerden gazetelere yansıdığı kadarıyla en az dördünün cemaate bağlı okul ve dershanelerde çalışıyor olması tesadüf mü?
100’ün üzerinde net yapan 3227 şüpheli adaydan, 250’sinin adres olarak askeri lojmanları göstermiş, (Harp Akademileri, Karar Harp Okulu, İzmit, Gölcük ve Diyarbakır ağırlıklı) öğretmen adayı subay eşleri olması da tesadüf müdür?
Ve; 3.5 yılda, 3.5 günde bir sonuca varılabilecek soruşturmayı bir adım ilerletmemeyi başaran güçle, 279.889 kişinin hakkına girmeye çalışan çete arasında bir ilişki var mıdır?
Son soru: O, 279.889 kişiye bu sorular sorulsa, herkesin full çekme ihtimali sizi korkutmuyor mu?
Yazarlar
-
Akif BEKİVer elini kayyumokrasi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSuriye’de haberler kötü 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ1 Eylül Dünya Barış Günü ve toplumsal sorumluluk 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPiyasaları kim hazırladı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.09.2025
30.08.2025
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025