Yıldıray OĞUR
Kimsenin umurunda olmamış, #cizredeneleroluyor diye hashtaglar açılmamış, küçük bir haber:
“Cizre’de polis ekiplerinin hendekleri kapatmak için mahalleye girmesini engellemek için YDG-H üyeleri tarafından yola döşenen A4 plastik patlayıcı bir minibüsün geçişi sırasında patladı. Patlamada minibüsü kullanan 31 yaşındaki Sahip Akıl öldü.”
PKK medyalarında yine failsiz, üç harfliler kategorisinden verildi haber: “Cizre'de yola döşenen patlayıcının sivil bir minibüsün geçişi sırasında patlaması sonucu 1 yurttaş yaşamını yitirdi.”
Twitter’da olay anında büyük bir patlama sesi duyduklarını yazmış Cizreli kullanıcılar ise sonrasında sessizliği tercih ettiler.
Cizre’nin yerel haber sitelerinde şehirlerinin ortasında olmuş bu patlamanın haberini bulmak imkansız.
Sahip Akıl’ın kırmızı, sarı, yeşil poşulu fotoğraflarının yer aldığı Facebook’taki arkadaşlarının arasında HDP yöneticisi olanlar, profil fotosunu Suruç anmasına ayıranlar, keleşli fotolarını paylaşanlar var ve neredeyse hepsi Demirtaş fanı.
27 arkadaşından aynı soyadını paylaştıkları bile akrabalarının ardından “mekanı cennet olsun” diyebilmişler sadece.
Musluk tamirinde kırılmış bir fayans gibi…
Bütün ölüler böyle sessizce gömülmüyor. Sloganlarla, arkasından destanlar yazılarak yolcu edilenler de var. Hatta HPG sitesinde şehitler albümünde gencecik fotoğraflarının üstüne şöyle yazılanlar da:
“Düşman tepelerine dönük yapılan bu fedaiyane eylemlerde saldırı kolundan birinin komutanı olan Harun Çekdar yoldaş Apocu fedai ruhla halklarımıza katliamı hak gören bu zihniyete karşı eylemini gerçekleştirmiştir. Yaşanan çatışmalar sırasında düşman tepesine varan Harun yoldaş üzerindeki bombaları patlatarak düşmanın hiçbiri insani değere sığmayan saldırılarına gereken cevabı vermiştir.”
Harun Çekdar ya da Ümit Turan 16-17 yaşında. Cenazesinde HDP Iğdır eşbaşkanı olan annesi “Oğlum fedai eylem sonucu yaşamını yitirdi. Düşman kurşunuyla yaşamını yitirmedi. Oğlum tek erkek evladımdı” dedi, “sonu Saddam gibi olur inşallah” diyerek Erdoğan’ı suçladı.
Kimse bir bebekten canlı bomba doğuran karanlığı sorgulamadı.
Maalesef en acılı anında bir bebekten katil doğuran karanlığı sorgulamış olanlar bile…
Eğer Rakel Dink imzacıları arasında olmasaydı kantin duvarına asılmış bu ergen bildiriye dönüp bakılmazdı bile…
AK Parti’nin en ateşli yandaş yazarının bile “tarafsızlık” diyerek yazmaya utanacağı bir yandaşlıkla ve epiklikle başlıyor:
"8 Haziran Türkiye yeni bir yaşama uyandı. 8 Haziran Türkiye umuda uyandı. 8 Haziran’da Türkiye demokrasi, eşitlik, barış ve huzur dedi. 8 Haziran’da tüm dünya Türkiye seçim sonuçlarının çıkarttığı yeni tabloyu, seçmenin demokrasiden yana tavrını konuşuyordu.
8 Haziran Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bugüne kadarki en büyük millet temsilciliğini çıkarttı. Artık Kürt, Ermeni, Süryani, Yezidi, Arap, Roman ve tarihindeki en çok kadın vekilin olduğu bir meclis bekliyordu Türkiye’yi. Tekçiliğe karşı çoğulculuğu, otoriterliğe karşı demokrasiyi, ayrımcılığa karşı eşitliği, kutuplaştırmaya/ötekileştirmeye karşı barışı ve en nihayet nefret, öfke, kin dilinden yorgun düşmüş şekilde huzuru seçti Türkiyeli seçmen. Milli iradenin tecellisinden, milli iradenin en büyük savunucuları rahatsız olsalar da, bu seçim sonuçları başkanlık isteğinin ve tek adam savunuculuğunun reddedildiğini gösterdi.”
Sanki bir seçim olmamış, Romanov ailesi sürgüne gönderilmiş.
HDP Kadıköy Gençlik Kolları, İlerici Gençlik Derneği Nişantaşı şubesi epikliğine kadar gerilemiş bir akla, AK Parti’nin üst üste dokuz seçim kazandığını, onuncusunda yüzde 41 oy aldığı, sadece onlar kazanınca demokrasinin kazanmadığını, demokrasilerde iktidarların değişmesinden (ki değişmedi) “yeni yaşama uyandı” diye bahsedilmediğini falan hatırlatmanın lüzumu yok.
Yaşadığımız son iki haftadan akıllarında kalan velev ki bu olsun, siyasete, seçime, sandığa (sadece kendi oylarına olmasa daha iyi tabii) kıymet vermelerinden, HDP fan boy/girl olmalarından kimseye bir zarar gelmez.
Peki ya sonra? Ne olmuş bu tam bir cennet olacakken, yeni bir hayat kurulacakken Devam edelim:
“Peki ya şimdi bugün neredeyiz, neler oluyor? 8 Haziran umudundan, barışından nasıl gelindi bu savaşa, bu nefret diline, bu parti kapatma zihniyetine? 20 Temmuz Suruç katliamı bizi birleştireceğine nasıl 90’ların çatışma ortamına döndürdü? HDP’nin %10 barajını geçerek meclise girmesi nasıl bu partinin kapatılması, vekillerinin 'bedel ödemesi'ne dönüştü?”
“Neler oluyor” Sokaktan geçerken bir ses duyup soran meraklı bir yabancının safça sorusu değil bu.
“Ateşkesi ilk kimin bozduğunu, yataklarında polisleri kimin infaz ettiğini, eşi ve çocuklarının içinde olduğu arabada askerleri kimin öldürdüğünü, 3 yıldır operasyon yapmayan devleti kimin operasyona çağırdığını'' sahiden hatırlamıyor musunuz?
Gerçekten merak ediyor musunuz, yoksa uydurduğunuz “Saray’a bağlı özel Gladio”, “büyük ihtimalle PKK’ya yakın kişilere yaptırmışlar” masallarına inanmaya devam mı etmek istiyorsunuz?
“Bu misillemeler daha başlangıç” diyen Cemil Bayık da, PKK’nın misillemelerine kirli dediğini anında tekzip eden HDP de size bir şey söylemiyor mu?
Şimdi dönülmesini istediğiniz çözüm süreci sırasında İmralı’ya “başkanlığa dikkat” mektupları gönderen, Dolmabahçe mutabakatını duyunca “HDP bizi sattı mı” diye telaşlanan, ''demokrasi olmadan barış olmaz, AKP’yle çözüm olmaz'' diye havayı zehirleyen siz değil miydiniz?
Barışa, çözüme yüksek sesle destek vermeyi yandaşlıkla bir tutan, Kadir İnanır’ı, Orhan Gencebay’ı, Hülya Koçyiğit’i, Yılmaz Erdoğan’ı bile mahalle baskısına uğratan sizler değil miydiniz?
Kendi önderlerinin çağrılarına bile uymayıp Türkiye’de silahı bırakmayan PKK’ya bir kere bile silahın, şiddetin çözüm yolu olmadığını modasının geçtiğini yüksek sesle söylemeye cesaret edemeyen, hatta “silahı neden bıraksın”, “o en büyük kozu” diye yazılar yazan sizler değil miydiniz?
2005’den beri 10 yıldır PKK’yla müzakereler yürüten, bunun için Habur’da mahkeme kurup, çözüm süreci için yasa çıkaran, çözüm süreci yüzünden tutuklanmanın eşiğine gelen, operasyon yetkisini valilere bağlayıp üç yıldır askerî operasyonları durduran, Öcalan’la anlaşıp ondan iki kere örgütüne silah bırakma kongresi çağrısı almayı başaran bir siyasi iktidarı ve bu iradeyi temsil eden bir lideri elinizde tek bir delil yokken, PKK propagandasına teslim olup, kör testerelerle yapılmış, deli saçması komplo teorileriyle şimdi başkan olmak için savaş çıkarmakla, katliam yapmakla suçlamaya utanmıyor musunuz?
Yatağında infaz edilen, eşinin çocuklarının yanında sofrada öldürülen insanlardan, kendini patlatan 16 yaşındaki çocuklardan aklınızda kalan tek şey, sizi heyecanladıran, öfkelendiren tek şey neredeyse bucak başkanlarına kadar iktidar partisinin karşı olduğunu açıkladığı “HDP kapatılacak” vehimi mi?
Bitmedi. Şöyle devam ediyor bildiri.
Cümle cümle okumalıyız:
“Bizler oylarımıza sahip çıkıyoruz”
Ne kadar güzel. Kim oyunuza göz dikti? Kim verdiğiniz oyları hükümsüzleştirdi? “Yeni yaşam” ütopyaları vadeden partinizden en azından konvansiyonel, klasik, bildiğimiz yaşamı da korumasını rica edecek misiniz?
“Tarihteki en yüksek katılımlı 7 Haziran seçimleri milli iradeyi net bir şekilde ortaya çıkardı, bu sonuçlara herkesin saygı göstermesini bekliyoruz”
60 yıldır Türkiye’de seçimlerle milli irade ortaya çıkıyor. “En yüksek katılımlı ve en meşru, en demokratik seçim” de sonucunu en çok sevdiğiniz seçim değil.
“Erken seçim dayatmasını ve yeniden seçimi mazur göstermek için oluşturulan çatışma ve gerginlik ortamını reddediyoruz”
Ne dediğinizi kulağınız duyuyor mu? Bu iddianızı ispatlayacak tek bir deliliniz var mı? Cemil Bayık’ı bile isyan ettirip “Biz yaptık” dedirttiniz, bu yalanların altına imzanızı atmayı nasıl içinize sindiriyorsunuz? Koalisyon kurulamazsa tekrar seçime gitmenin tek yolu savaş mı çıkarmak? Bu kadar mı aklınızı kaybettiniz?
“Koalisyon müzakerelerinin hukuka aykırı müdahalelerle engellenmesini kabul etmiyoruz”
Nasıl oluyor bu? Anayasada koalisyon kurmak zorunlu mu?
“İktidar hesaplarıyla kesintiye uğratılan çözüm sürecinin acilen ve şimdiye kadar olduğundan çok daha ciddi ve kapsamlı bir şekilde tekrar başlatılmasını talep ediyoruz”
Peki şimdiye kadar olan kısmına niye böyle hararetle destek vermediniz? Hangi iktidar hesabıyla çözüm süreci kesintiye uğradı? Dolmabahçe mutabakatı umurunuzda olmayıp, onu Erdoğan’ın eleştirmesi mi umurunuzda oldu. O toplantıdan 20 dakika sonra Demirtaş’ın, aynı gün Bayık’ın atarlanmalarını okumuş muydunuz? Yoksa böyle zararlı yayınlarla kafanızın karışması yasak mı? Niye PKK, defalarca çağrı yapan Öcalan’ı dinlemeyip seçimden önce silahsızlanma kongresi toplamadı sorusu fazla mı teknik?
“Karşılıklı sürdürülen silahlı çatışmaların ve ölümlerin son bulmasını istiyoruz”
Ne güzel. Bunun için PKK’nın üç yıl önce verdiği sözü tutup Türkiye’yi terk etmesini, Türkiye’de silahlı mücadeleyi bitirip siyaset yoluyla mücadelesine devam etmesini de açıkça savunabilir, bunu talep eden bir bildiriyi imzalayabilir misiniz? Yoksa bunu yapınca silahını bırakamayan yoldaşlarınız, Erdoğan’ı devirme cephesindeki müttefikleriniz size küser mi? Sizin için barış mı önemli yoksa Erdoğan’ın ne olacağı mı?
“Gelin, demokrasi, eşitlik, barış ve huzurun olduğu bir Türkiye’de bir arada yaşayalım!"
Silahtan vazgeçmeyen silahlı bir örgütün siyasi kanadından Türkiye’ye demokrasi, huzur, barış ve eşitlik beklerken, “şerefsiz listeleri” hazırlayan ama elinde neyse ki silahı, 16 yaşındaki canlı bombaları, paramiliter YDGH çeteleri olmayan MHP’den insanlık noktasında daha geri bir yerde durduğunuzu acaba görecek misiniz?
Bir arada yaşamak için önce yaşamak gerektiğinin farkına varacak mısınız?
Bebeklerden canlı bomba doğuran karanlığa edecek bir çift lafınız olacak mı?
Yoksa onu da mı Erdoğan’a sakladınız?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025