Yıldıray OĞUR
Türkiye’nin resmi kayıtlardaki ilk dördüzleri 1950 yılında İzmir’de Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nde dünyaya geldi. Demirci olan baba Mevlüt Susuzlu’yla anne Ayşe Susuzlu için büyük bir sürprizdi bu. Çünkü Susuzlu ailesinin beş kızı daha vardı. Son kızlarının adı da Yeter’di. Mevlüt Bey beşinci kızına Yeter adını koyarak niyetini belli etmişti; Artık bir tane de erkek evlat istiyordu.
Allah çok sevdiği erkek evladı ona verdi, ama beraberinde üç kız kardeşle birlikte.
İsimlerine geçmeden önce tam doğum gününü söylemeliyiz; 23 Temmuz 1950. Beyaz Devrim’den yani 14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti’nin tek parti rejimini yıkmasından üç ay sonrası. Her yerde bir heyecan, yeni bir hürriyet havası esiyordu. Ama esas olarak 23 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet’in ilan edilmesinin 42. Seneyidevriyesine denk gelmişti doğum. 1934’e kadar Hürriyet Bayramı olarak kutlanmış 23 Temmuz’da doğan dördüzlere, o mirasın 42 yıl sonra bile ne kadar canlı olduğunu gösterircesine hastanenin kadın doğum bölümü şefi Hikmet Aladağ, Hürriyet İlanı’nın her yere yazılan dört sloganını ad olarak verdi.
Fransız Devrimi’nin bayrağında da hala temsil edilen üç sloganı; Özgürlük, eşitlik ve kardeşliğin Osmanlı dünyasındaki karşılıklarıydı adlar; Hürriyet, Müsavat, Uhuvvet. Ve Yeni Osmanlıların bunlara, buranın değerlerinden ekledikleri dördüncü slogan; Adalet.
Herhalde Hürriyet deyince Resneli Niyazilerin, Enverlerin cesareti geldiği için erkek kardeşe Hürriyet adı verildi. İlk doğan ama en zayıf doğan kardeşe neden Adalet adının verildiğini ise o günkü gazeteler ülkedeki adaletin zayıflığına bağlamıştı.
Ama dört kardeş bir anda İzmir’in bereket sembolü haline geldiler, gazeteler her gün onlardan bahsetmeye başlamıştı. Aldıkları kilolar, yedikleri, içtikleri herşey haber oluyordu ve tabii herkes onları görmek istiyordu.
Hemen dördüz bebekler için sütanneler tutuldu, hastanede özel bir oda hazırlandı, bakımları için bir yardım fonu oluşturuldu. Gazetelerde dünyadaki benzer dördüz bebeklere devletin nasıl baktığının örnekleriyle anlatılıyordu. En meşhur örnek 1934’te doğan Kanada beşizleriydi. Haklarında filmler yapılmış, devlet beşizleri 9 yıl bir özel yerde bakmış, burası turistlerin ziyaretine açılmış, milyonlarca turist, büyük paralar bırakacak beşizleri yıllarca ziyaret etmişti.
Zaten beş çocukları olan Susuzlu ailesinin, çok özel ihtiram isteyen dördüzlere bakmakta zorluk çekeceği söylenmeye başlanmıştı. Neden bu çocuklar zorluk çeksindi ki, ayrıca bilimsel olarak da çocuklar araştırılmalıydı. Gazeteler şöyle yazıyordu; “En aziz idealleri kendilerine ad olarak verdiğimiz bu demokrasi sembollerini yüzüstü bırakamayız. Adalet biraz dermansızdır, seyirci mi kalalım”
Dördüzler iki ay boyunca hastanede özel bir odada bakıldılar. En sonunda bebeklerinin kötü bakıldığını düşünen Susuzlu ailesi daha fazla dayanamayıp çocuklarını evlerine götürdü. Bu karar devletin pek hoşuna gitmemişti. DP İzmir milletvekilleri, vali, belediye başkanı, hastane yönetimi çocukları geri almak istiyordu. Sonunda aileyi çocukların sağlıkları için özel olarak bakılmaları gerektiğine ikna ettiler. Dördüzler yeniden hastaneye getirildi, bakıcılar tutuldu. 8 aylık olduklarında İzmirli Türk Dördüzlerini Koruma ve Tanıtma Derneği kuruldu. Derneğin tek amacı çocukların en iyi şekilde bakımını sağlamaktı. Derneğin kurucu başkanı da bizzat İzmir Valisi’ydi.
Gazeteler dördüzlerin artık milli bir mesele olduğunu yazıyordu. Dernek dördüzler için Türkiye’nin her yerinden gelen yardımları organize ediyor, dördüzler her gün öğleden sonra bir saat onları görmek için ülkenim her yerinden gelen meraklıların ziyaretine açılıyordu.
Sonra bakım masraflarının karşılanması için bir formül bulundu, 1951 yılından itibaren İzmir Fuarı dördüzler için bir gün uzatılmaya başlandı. O gün bütün pavyonların gelirleri dördüzler için kurulan derneğe bırakıyordu. Fuarda dördüzler için ayrıca doğum günlerine denk gelen özel bir parti de düzenleniyordu. Türkiye güzelinin spikerlik yaptığı, Zeki Müren, Müzeyyen Senar’la dördüzlerin tabak kırdığı çok özel gösterişli partilerdi bunlar.
Beş yaşına geldiklerinde ise hastanede yer olmadığı gerekçesiyle dördüzler artık sağlıkları için endişe edilecek bir durum olmadığı gerekçesiyle ailelerine verildi. Fakat daha sonra DP İzmir İl Başkanı’nın girişimleriyle bu karardan vazgeçildi. Susuzlu ailesiyle yapılan bir toplantıyla çocuklara özel bir ev tutulmasına, mürebbiyeler ayarlanmasına karar verildi, anne ve babası da istediği zaman çocukları görebilecekti. İş Bankası dördüzlere aylık 700 lira maaş vermeyi kararlaştırdı.
Hastaneye yakın tutulan evde epey yaramaz olan dördüzler için bir Alman mürebbiye bulundu. Ama epey disiplinli mürebbiye bir gün Uhuvvet’in eline ütü bastırınca Alman mürebbiyeyle yollar ayrıldı. Sonra Türk bakıcılar geldiler. Çocuklar yazın denize yakın başka bir evde vakitlerini geçiriyordu. Ama artık okul zamanları gelmişti. Bir koleje kayıtları yapıldı. Dördüzler, el üstünde harika bir çocukluk geçiriyor, çok iyi bakılıyordu. Bayar ve Menderes çocuklarla bizzat ilgileniyordu. Menderes onları Amerika’da üniversite okutturma, Bayar’sa Kanadalı beşizlerle tanışma sözü vermişti.
Ama bütün sihir 27 Mayıs 1960 günü bozuldu. Demokrat Partili vekilleri valiler, bürokratlar, işadamlarından oluşan Dördüzlere Yardım Derneği’nin yöneticileri darbenin mağduru olmuşlardı. Darbeciler dördüzleri Demokrat Parti döneminin sembollerinden görmüş ve sahip çıkmamıştı. Dördüzler ailelerine teslim edildi. Evleri boşaltıldı, dünyanın her yerinden onlara hediye olarak gelen eşyaları yağmalandı.
Artık 10 yaşına basmış Hürriyet, Müsavat, Adalet ve Uhuvvet diğer beş ablalarıyla birlikte baba evlerinde yaşamaya başladılar. Onlara bağlanan maaşlar kesilmiş, fuarın onlar için bir gün uzatılma adedi terk edilmiş, gazeteler bir anda onlardan bahsetmeyi bırakmıştı. Bir anda spot ışıkları ve devletin eli üzerlerinden çekilmişti. Ama artık üzerlerinde anne, baba ve beş ablalarının şevkatli elleri vardı. Babası 9 çocuklarına, rahata alışmış dördüzlere yokluk hissettirmemek için çok çalıştı. Kızlarının hepsini okuttu. Müsavat, Uhuvet ve Adalet ilkokuldan sonra Kız Sanat Enstitüsü’ne gittiler, Hürriyet ise Namık Kemal Lisesi’ne gitti.
Ama artık hayatın soğuk yüzüyle tanışmaya başlamışlardı.
Bir gün Kız Sanat Okulu’nda gömlek yapılan derste üç kızkardeş çok masraf olmasın diye tek gömlek yapmakataydı. Adalet ve Müsavat, gömlekle uğraşırken bir ara öğretmen Uhuvvet’i boş gördü. Sen niye yapmıyorsun diyerek, kızgın bir şekilde yanına geldi ve elindeki dosyayla küçük kızın kafasına vurdu. Uhuvvet ağlamaya başlamıştı. Adalet ve Müsavat kardeşlerine yapılan bu haksız muamaleye isyan ettiler. Ellerindeki gömleği yere atıp, öğretmene bunu yapamayacağını söylediler ve sınıfı terk ettiler. Konu müdüriyete kadar ulaştı, işler büyüdü. Sonra okula onlar için Zeki Müren’den zengin işadamlarına kadar hala yardımlar gelmeye devam ettiğini ama okul yönetiminin bu yardımları üç kızkardeşe ulaştırmadığını öğrendiler. Durumu öğrenen babaları artık hiçbir yardımı kabul etmeyeceğini söyledi. Ama adının tersi bir dünyayla tanışan Uhuvvet, bir kere okuldan soğumuştu, bir daha okula dönmedi. Müsavat ve Adalet ise kız öğretmen lisesine devam edip öğretmen oldular. Ama onların da adaletsizlik ve eşitsizlikle tanışması uzun sürmeyecekti.
1974 yılında artık öğretmen olan ve evlenerek Demirel soyadını alan Adalet’in okuluna müfettiş gelmişti. Ecevit’in Kıbrıs’a çıkarma yaptığı zamanlardı. Müfettiş Adalet Demirel’in sınıfına girdi, dosyasına hiç bakmadan “ sizin soyadınız siyasi, adınızı değiştirin” dedi. Adalet Partisi ve Demirel’den hoşlanmayan bir müfettiş olmalıydı. Yaptıklarına bile bakmadan ona başarısız raporu verdi. Böylece kademe ilerlemesini yapamadı. Sonra yine ismi yüzünden dağ köylerine sürüldü. Adalet adaletsizlikle yüzleşmişti.
Adalet gibi öğretmen olan Müsavat da bütün hayatını öğrencilerine eşit davranmak için ekstra çaba sarfederek geçirdi. Lise sırasında Kıbrıs savaşlı çıkınca askere giden Hürriyet de geri döndüğünde okula devam etmedi.
Geçen 23 Temmuz günü 67 yaşına giren dört kardeş birbirinden hiç ayrılmadı, İzmir’de çocukları ve torunlarıyla mutlu bir hayat yaşıyorlar. Adalet Hanım’ın en büyük isteği dört kardeşiyle birlikte bir gün televizyonda en küçük dördüzlerle bir araya gelmek, onlarla tanışmak. Bir de dört kardeşiyle birlikte Umre’ye gitmek. Müsavat Hanım ise bir taraftan çocukluk hatıralarını kaleme alıyor, bir taraftan da eşiyle birlikte bütün Türkiye’yi sokak sokak geziyor. O yüzden o Umre değil, Hacca gitmek istiyor. Daha uzun süre her yeri gezmek ve görmek için. Benimle konuşurken tek isteği diğer üç kardeşine zarar gelecek birşey olmamasıydı. O yüzden Hürriyet Bey ve Müsavat Hanım’ı rahatsız etmek istemedin.
Ne yazık ki Türkiye’nin 67 yıllık hürriyet, adalet, eşitlik ve kardeşlik hikayesi onların hayatları kadar huzurlu ve mutlu geçmedi. Yine de benzerlikler yok değil. Bazı zamanlarda çok parıldayan, sonra bir anda spot ışıklarının üzerinden çekilmesiyle gözlerden kaçan, sonra tekrar hatırlanan... Güçsüzken, muhalefetteyken istenen ama iktidardayken kolayca vazgeçilen, sonra tekrar muhaliflerin, güçsüzlerin hararetle istediği ama sonra onların da imkanlara kavuşunca terk ettiği...
Kötü bir kısırdöngü olarak dönüp duran ama sıradan insanların dilinde ve yüreğinde bir talep ve ideal olarak yaşamayı da sürdüren...
Her doğan bebek dünyada yeni bir şey olması için büyük bir mucizedir der Hannah Arendt. İyi ki doğdunuz Hürriyet, Adalet, Müsavat ve Uhuvvet!
Kaynak: http://www.jasstudies.com/Makaleler/1865247643_23-Dr.%20H%C3%BClya%20G%C3%96LGES%C4%B0Z%20GED%C4%B0KLER.pdf
http://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/hurriyet-musavat-uhuvvet-adalet-4574
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025