Yıldıray OĞUR
Emin olmak için yeniden facebook’a girip baktım. Evet, yanılmıyorum. Türkiye’de halen yüzlerce Kaddafi yaşıyor. Adı Kaddafi olan tüm bu erkeklerin hepsinin doğum tarihinin 1969’dan sonraya ait olması tabii ki sürpriz değil. 1974- 1980 arası doğan Kaddafilerin sayısının yüksek olması da..
Libya’da çok küçük bir aşiretin adı olan Kaddafi’nin, Türkiye’de doğmuş bir erkek çocuğa verilmesi için 27 yaşındaki Albay Muammer Kaddafi’nin, genç subaylardan oluşan cuntasıyla 1 Eylül 1969’da Bursa kaplıcalarında dinlenen yaşlı Kral İdris’i devirmesi gerekecekti.
Facebook aramasında karşınıza çıkan Kaddafi adlı yüzlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının şöylece bir profillerine bakınca aralarında dindarlar, Atatürkçüler, solcular, Kürtler olduğunu görüyorsunuz. Petrolü “emperyalistler”in elinden kurtarıp devletleştirerek işe başlayan bu genç albay herkesin tam gönlüne göreydi çünkü.
Dindarlar onu Ömer Muhtar’ın mirasçısı dindar bir asker diye seviyordu. Türk solu ise liberal demokrasiden deli gibi nefret eden bu genç sosyalist albayı yıllardır oraya buraya bomba atacak kadar peşinden koştukları Milli Demokratik Devrim projesi için bir rol model olarak görüyordu.
Mısır’da Nasır ile başlayıp, 1966’da Suriye’de Hafız Esad, 1968’de Irak’ta –daha sonra iplerin Saddam’ın eline geçeceği- genç subaylar darbesi, 1969’da Sudan’daki Numayri darbesi ve Kaddafi’nin El Fateh darbesine en yüksek sesli alkışlar, parlamenter demokrasiye cici demokrasi diyen Doğan Avcıoğlu çevresinden yükseldi.
21 Ekim 1969’da yayımlanmaya başlanan Doğan Avcıoğlu’nun yönetimindeki haftalık Devrim gazetesi ilk kapağına Arap darbecilere selam gönderen bir yazı koymuştu. Derginin Hasan Cemal’in yönettiği Dış Haberler sayfalarında bu Arap sosyalist darbelerini öven yazılar çıkıyordu. Hasan Cemal, hayatının o dönemi ile yüzleştiği Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım da o yayımları “Devrim dergisinde, Irak’ta Saddam Hüseyin’i, Suriye’de Hafız Esad’ı, Libya’da Kaddafi’yi, Sudan’da General Numayri’yi ya da Mısır’da Nasır’ı sahneye çıkaran Batı karşıtı, Baasçı, otoriter rejimlerin propagandasını yapıyorduk” diye anlatır.
Kaddafi adı bütün Türkiye için ise, 1974’ten sonra bir efsane haline geldi. 1974 Kıbrıs Harekâtı’nda yalnız kalan Türkiye’ye açıkça destek evren tek ülke Kaddafi’nin Libyasıydı. ABD’nin silah ambargosu yüzünden yedek parça bulamayan Türk jetlerine silah depolarını açan, “Jetleriniz bizim havalimanlarına insin” diye açık teminatlar veren bu genç albay Anadolu kahvehanelerine fotoğraflarını astırmayı başardı.
Kaddafi ile yakın ilişkileri olan isimlerden biri 1974’te devrimin 5. yılı kutlamaları için Libya’ya giden Maliye Bakanı Deniz Baykal’dı. O ziyaretin dönüşünde Kaddafi, tarifeli uçakla ülkesine döneceğini öğrendiği Baykal’a kendi özel jetini tahsis etmişti.
Kaddafi’nin şanını iyice arttıran Kıbrıs Harekâtı sırasında Türk jetlerinin yanlışlıkla batırdığı Kocatepe Muhribi’nden sağ çıkanların Türkiye’ye getirilmesinde oynadığı rol oldu. Kurtardıkları arasında daha sonra 28 Şubat 1997’de yeniden yardımı dokunacağı muhribin komutanı, geleceğin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya da vardı.
Libya ile ilişkiler dost ve kardeş iki ülkenin de ilerisine geçmişti. Karşılıklı sık ziyaretler sırasında Türkiye, Kaddafi’nin ardından 30’lu yaşlarında ülkenin iki numarası yakışıklı Yüzbaşı Abdusselam Callud’u keşfetti. Uzaktan akrabası olduğu söylenen Başbakan Bülent Ecevit’e derin bir hayranlık ve sevgi duyan Callud, giydiği mavi gömleklerle modayı etkiledi, Ecevit mavisi ile birlikte Callud mavisi moda oldu.
Aradaki bağ fikriydi de. 1976’da yine bir Libya’yı ziyaretinde Ecevit bu ideolojik dostluğu “CHP de Libya Arap Sosyalist Birliği Partisi de kapitalizm yolundan kalkınmayı reddettiği gibi komünizm yolundan kalkınmayı da reddetmektedir. Her iki parti de kalkınma uğruna insanın ezilmesini insanın sömürülmesini reddetmektedir” diye anlatıyor, görüşmede Kaddafi de “CHP ile görüşlerimiz paralel” diyordu.
Kaddafi Türkiye’de bir fikir adamı olarak da epeyce ciddiye alındı. Yeşil Kitap’ı tartışmak üzere 1979’da İstanbul’da bir konferans düzenlendi. Libya devletinin düzenlediği uluslararası Yeşil Kitap seminerlerine ise Türkiye’den Nevzat Yalçıntaş, Mustafa Erkal, Mümtaz Soysal gibi isimler davet edilip tebliğler sundular. İslamcı dünyada İrancılarla birlikte Kaddaficiler diye bir grup oluşmuştu. Anadolu’da MSP’lilere Kaddaficiler de deniyordu.
Kaddafi-Türkiye aşkına 1980 darbesi de iyi geldi. Kaddafi, darbeci meslektaşı Evren’i Yeşil Kitap’a çağırdı. Bu arada Türkiye’de kimsenin Kürt diyemediği zamanlarda Kürt meselesiyle ilgili Ankara’yı kızdıran çıkışlar yapmaya başladı.
1986 yılında ABD evini bombalayınca Kaddafi yeniden popülerleşti. O yıl yapılan bir ankette en çok konuşulan liderler sıralamasında Kaddafi Özal’ın ardından ikinci sırada gelerek Demirel’i geride bırakmıştı. 1989 yılındaki devrimin 20. yılı kutlamalarına Galatasaray da davet edildi.
1991’de Türkiye’nin Körfez Savaşı’ndaki tavrına kızan Kaddafi Öcalan’ı Libya’ya davet ederek Ankara’yı kızdırdı. 28 Şubat post-modern darbesine en az Fadime Şahin kadar yardımcı olan çadır krizini yeniden hatırlatmaya gerek yok.
Bugün haklı olarak manyak muamelesi yapılan Kaddafi’nin Türkiye’de böyle şanlı bir tarihi var işte. Demokrasiye uzak Kaddafi’ye yakın maziye unutulmasın diye yazdım...
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025