Sayın Erdoğan, 20 Eylül 2016 günü BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler Örgütünü Reforme etme önerisinde bulundu. Yine Dünya’nın beşten büyük olduğunu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yanlışlığını, bu haliyle Demokratik olmadığını ve adil işlemediğini belitti. Bunun yanında, Feto, Suriye, Filistin, mülteci ve terörü de işledi. Azgelişmiş ülkelere yardım konusunu ve Türkiye’nin yaptığı yardım miktarını da ifade etti.

Değindiği konular, Dünya gündemine kısmen denk olduğu gibi, retorik açıdan da kulağa hoş geldi. 
Hitabetini baştan sona kadar dikkatle izledim. Türkiye’de kitleler karşısında yaptığı konuşma kadar etkili değildi. Balkon konuşmaları kadar özgüveni de yoktu. Sanırım Demokrasi ve İnsan Hakları konusun da, Adalet konusunda inandırıcılık sorunu da yaşamış olmalıdır. 

Filistin’in nüfusu dört buçuk milyonun altındadır. Devletleşmesini ve Doğu Kudus’ün Filistin Başkenti olmasını temenni etti. Orta Doğuda sadece Filistin -Suriye sorunu yoktur. Kürt sorunu daha yakıcıdır. Kürtler yaklaşık elli milyondur. Elli milyon kürdün sorununa değinmeden dilek ve temennilerinizde samimi görülemezsiniz.

Sadece Türkiye’de yaşayan Kürtler 25 milyondur. Dilleri resmi dil değil, çocukları ana dilde eğitim görmüyor, kendi kendilerini yönetme hakkından yoksundurlar. Kürt sorunundan dolayı sadece Türkiye’de ölenlerin sayısı Filistin’den ölenlerden fazladır. Yerinden göç etmek durumunda kalan Kürtlerin sayısı Suriyeli mültecilerden fazladır. 

Adalet getirecekseniz önce kendi ülkenizde başlayın. Siz on üç yıldan beri tek başına hükümet olan bir partinin hükümet başkanısınız. Kendi ülkenizde beş Filistin büyüklüğünde, bir Suriye’den büyük Kürt sorununu çözmemişsiniz.

Evrensel hukuk ve demokratik değerlere uygun çözüm iradesi göstermemişsiniz. Kendi ülkenizde muktedir olduğunuz halde Demokrasiyi, Hukukun Üstünlüğünü, Adaleti yerleştirmemişsiniz; Birleşmiş Milletleri nasıl değiştireceksiniz.

Kendi ülkesindeki sorunları görmezden gelen bir lider, BM Genel Kurulunca ne kadar inandırıcı bulunur. Önce Türkiye’yi reforme edin, sonra Birleşmiş Milletleri reforme etmeye çabalayın. O zaman daha inandırıcı olacaksınız.