Ahmet AY
“Kahramanı olmayan bir milletin geleceği de olmaz.” (Marya Monnes)
Doğrusu kahir ekseriyetiyle “bizden olanların” katılarak, maddi destek vererek büyüttükleri FETÖ’nün “cemaati!” konusunda fazla söz söylenmemeli. Bu, destekçilerin mazur görülmeleri gereklidir anlamında değil; onlardan alınan kişilik ve onlara kabul ettirilen inanç sisteminin bağlılarını “sıfırlaştırması” sebebiyledir.
Zira;
İnsanı diğer mahluklardan ayıran, onlardan üstün kılan ve “insanın anlama serüveni” olarak tanımladığımız “muhakeme” melekesini yitirmeyen kişi veya kişilerin böyle bir yapıya ram olması düşünülemez.
Lakin,
Örgütün elebaşı Fetullah Gülen hakkında, onun temsilcileri olan ekâbir grup hakkında, 17/25 Aralık uluslararası saldırıyı destekleyenler hakkında, 15 Temmuz hain işgal girişimine katılan, destek verenler hakkında ne dersek az gelir, eksik kalır.
Çünkü,
Yeryüzü böyle bir ihanet görmedi;
Başbakanını darağacına gönderen darbeleri gördü bu topraklar. Çocuk yaşta gençlerimizi katlettiler, sürgünlerin yaşandığı bir coğrafyadayız. Kardeşin kardeşi vurduğu bu topraklarda ihanet hiçbir zaman eksik olmadı. Ancak hiçbir toplum FETÖ adlı ihanet şebekesinin yaptığını yapmadı.
Allah’ı (cc) değil, Fetullah Gülen’i otorite olarak kabul ederek bu ihaneti gerçekleştirebilirlerdi, öyle de yaptılar. Yoksa Allah’ın haram, yasak, çirkin, günah, büyük günah olarak buyurduğu ağır suçları işlemek hiçbir Müslümanın göze alabileceği iş değildi.
Ayrıca, Allah Teala’nın günah dediği bir suçu Fetullah Gülen’in -gerekçe ne olursa olsun- “günah değil!” dediği için işlemek, hüküm belirleyici olarak Fetullah Gülen’i kabul etmek demektir. Bunun İslam itikadındaki yeri bellidir.
Bu konuda yazdığım FETOLOJİK TEOLOJİ başlıklı yazılarımda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in dini bir konuda dine ters olan bir hüküm belirlemesinin ve bağlılarının bu hükümlere uymalarının nedenlerini delilleri ile ortaya koymuştuk.
Bizim “kişiliğin sıfırlanması” dediğimiz olay akıllı, zeki, kavrama kabiliyeti olan insanların Fetullah Gülen’e kayıtsız bağlılıklarıdır. İnkârcılara yönelik Bakara Suresi 90. Ayette:
“Nefislerini, mukabilinde sattıkları şey ne kötü bir şey! İlh…” buyuruluyor. Bunlar Müslümandılar, buna rağmen kişiliklerini Fetullah Gülen adındaki Müseylemetül Kezzab’a hiç çekinmeden sattılar.
Bu kişiliksizlik FETÖ’de sadece kötü/lük olarak kalmadı kalamazdı da. Zira insanın kişiliğini sattığı kişi ya da gruba tam bir teslimiyetle teslim olması gerekiyor. Onların her sözünü doğru kabul etmesi ve onlardan gelecek emirlere kayıtsız tabi olması gerekiyor. Bu emirler bazen öyle çirkin olabiliyordu ki iblis bile yaka silkiyordu:
“Hani şeytan onlara yaptıkları işi güzel gösterip şöyle demişti: 'Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur. Ben de yanınızdayım!' Fakat iki ordu birbirini görecek hale gelip karşılaşınca gerisin geri dönüverdi ve: 'Ben, dedi, sizden uzağım, ben sizin göremediğiniz şeyleri görüyorum, ben Allah’tan korkarım.' Öyle ya, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.” (Enfal, 8/48).
İblis aleyhillane “Ben Allah’tan korkarım” dedi ama bunlar Fetullah’tan çekindiler Allah’tan değil. Yoksa Fetullah bunlara, “öldür” dediğinde masumları öldürürler miydi? “Çal” dediğinde çalar mıydı? “İftira at” dediğinde, “hakkını gasp et, evine, iş yerine eroin bırak, sonra git arama yap” dediğinde bu çirkinliklere evet der miydi?
Anlayacağınız Allah’ın emrettiği her ne varsa tam tersini Fetullah Gülen bunlardan istedi ve hiçbir insan evladı, “Bir dakika, n’oluyoruz?” demedi. Diyenler de kapının önüne bırakıldılar ki bunların oranı da devede kulak misaliydi.
Onlar yeryüzünün en hain ve en alçak yoluna tevessül ettiler. Kafaları basmıyordu, çünkü lütf-i ilahi olan kafa (akıl) rafa kaldırılmıştı. Yoksa milletine darbe yaparlar mıydı? Bu milletin şarlatanlara prim vermeyeceğini anlamazlar mıydı?
Bu milletin cesaretini, şecaatini, feraset ve basiretini bilemediler FETÖ’cüler. Doğrusu hiçbirimiz bu milletin bu kadar kahraman olabileceğini öngörmemiştik. Tamam, kahramansız millet olmazdı, lakin bu kadar da mı kahraman olunurdu?
Marya Monnes, “Kahramanı olmayan bir milletin geleceği de olmaz” derken herhalde topyekûn bir milletin 7’den 77’ye kahraman olabileceğini kastetmemişti.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019