Akın ÖZÇER
Brezilya’da Anayasa’nın 85. maddesinde öngörülen “impeachment” mekanizması işletilmek suretiyle devrilmek istenen Devlet Başkanı Dilma Rousseff’i savunmak için sokaklara çıkan kitleler başlıktaki dövizi kullanıyorlar. Çünkü 2014 Ekiminde az farkla da olsa ikinci turda ikinci kez Başkan seçilen Bayan Rousseff’ in, ülkeyi sarsan yolsuzluk olaylarında anayasanın anılan maddesinde öngörülen Sorumluluk Suçu’nu (crime de responsabilidade) işlemediği halde Meclis’in üçte iki çoğunluğuyla görevden alınma girişimi millet iradesine karşı “darbe” olarak niteliyorlar.
Brezilya’da efsane Başkan Luiz Inácio Lula de Silva’nın Emekçiler Partisi PT (Partido dos Trabalhadores) iktidarına karşı 2013’te Türkiye’deki Gezi kalkışmasına adeta paralel olarak sokak gösterileriyle başlayan ve yolsuzluk soruşturmalarıyla gelişen “devirmeci” hareket bugün Başkan Rousseff’i kıskaç altına almış durumda. Serbestiyet’te yayımlanan “Brezilya neden kaosa sürükleniyor” (http://www.serbestiyet.com/yazarlar/akin-ozcer/brezilya-neden-kaosa-surukleniyor-635209) başlıklı yazımda, ayrıntılı bilgi verdiğim başta Petrobas olmak üzere ülkeyi sarsan yolsuzluk dosyalarıyla Rousseff’ in doğrudan bir ilintisi bulunmadığını işaret etmiş ve darbe iddialarına değinmiştim.
Yolsuzluklardan darbeye
Peru’nun eski Bakanlarından Amerika İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Diego García-Sayán İspanyol El País’te önceki gün yayımlanan yazısında, Brezilya’da birbirinden farklı, hatta taban tabana zıt iki ayrı gelişme olduğunun altını çiziyor. İlki, “kara para aklama” (Operação Lava Jato) soruşturmasında, başta iktidar partisi PT olmak üzere birçok siyasi partiye mensup kişilerin de aralarında bulunduğu 133 kişinin tutuklanması. Halk, haklı olarak soruşturmanın ucu kime dokunursa dokunsun engellenmeden devam etmesini istiyor.
Diego García-Sayán’a göre, ikinci gelişme, “gerçeği gizleyen, dolambaçlı” (tortuoso) olarak nitelediği yolsuzluk operasyonlarının siyasi amaçla kullanılması. Dilma Rousseff’ i görevden düşürmeye yönelik girişimleri bu çerçevede değerlendirmek çok yanlış değil. García-Sayán, buna örnek olarak, efsane Başkan Lula de Silva’nın iki hafta önce yargıç Sérgio Moro’nun talebiyle ifade vermesi için gözaltına alınmasını gösteriyor. Mahkeme salonu önüne adeta bir medya ordusunun davet edildiği, flaşların patladığı, kameraların kayda geçtiği dikkate alınırsa bunun usulüne uygun bir ifade alma yöntemi olduğunu söylemek güç.
García-Sayán’ın altını çizdiği bir başka örnek Sérgio Moro’nun Dilma Rousseff’ in hükümete girmeye çağırdığı Lula de Silva ile yaptığı telefon görüşmesinin kaydının yayınlanmasına izin vermesi. García-Sayán yargıcın bu izni vermesinin soruşturmanın gizliliğine ilişkin 9.296/96 sayılı yasayı çiğnemek olduğunu vurguluyor. Siyaset-yargı- medya üçgeninde oluşturulan bu işbirliği mekanizması demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun değil elbette.
Rousseff: “darbe yöntemleri değişti”
Dilma Rousseff, geçen hafta aralarında Fransız Le Monde’un da bulunduğu dünyanın altı büyük gazetesiyle söyleşi yaptı. Gazetenin Brasilia’ya gönderdiği Claire Gatinois’nın imzası ile yayımlanan söyleşi “Dilma Rousseff: iktidardan düşürülmem için kanıt gerekecek” başlığını taşıyor.
Bayan Rousseff, bir soruya karşılık, Latin Amerika’da askeri darbeler yaşadıklarını belirtiyor ve devam ediyor: “bugün demokratik bir sistemde yaşıyoruz ve darbe yöntemleri de değişti. Bugün darbe, bireysel ve kurumsal hakları, erklerin bağımsızlığını ve insan haklarına saygıyı güvence altına alan anayasanın ihlal edilmesi demektir. Hukuk açık: “impeachment” olması için bir sorumluluk suçu işlenmiş olmalı. (…)Yasal bir temeli olmayan bir görevden alma prosedürü kurumsal bir darbedir.
Demokrasilerde demokratik tepkilerde bulunmak gerekir. (Eğer İmpeachment gerçekleşirse) elimizdeki tüm yasal araçları ortaya koyarak bu darbeyi ortaya koyacağız. Eğer anayasanın bu şekilde ihlaline cevap verilmezse Brezilya siyasi yaşamı bunun derin izlerini taşır. Não vaiter golpe. Demokrasimiz, kavgalardan, ölümlerden, işkencelerden, hatalardan, başarılardan doğdu, zayıflatmamamız gerekiyor.”
Dilma Rousseff, Sérgio Moro’nun, Lula de Silva ile konuşma bandının basına sızdırılmasına yeşil ışık yakmasının akabinde, eski Devlet Başkanı’nın hükümete girmesine, dokunulmazlık zırhına sahip olacağı gerekçesiyle izin vermemesini de siyasi bir karar olarak niteliyor. Lula de Silva’nın adaletten kaçmak için hükümete gireceği gerekçesinin geçerli olmadığını, suç işleyen bakanların Anayasa Mahkemesi’ne tekabül eden Yüksek Federal Mahkeme (Supremo Tribunal Federal) tarafından yargılandığını söylüyor. Buna örnek olarak 2005’te “mensalão” skandalı olarak bilinen bazı milletvekillerinin hükümet projelerine onay vermeleri için satın alınmaları olayına karışan siyasilerin yargılanmasını hatırlatıyor.
Brezilya toplumu bugün kutuplaşmış durumda. “İmpeachment” yanlılarıyla PT’yi ve Başkan Rousseff’i savunanlar sokaklara iniyor. Bayan Rousseff, askeri diktatörlük döneminde üç yıl hapis yattığını, o dönemde ağzını açanın içeri atıldığını hatırlatıyor ve kendisinin barışçıl gösteri hakkının savunucularının başında geldiğini vurguluyor. Ancak siyasi hoşgörüsüzlüğün ve dostları, hatta aile bireylerini karşı karşıya getiren bu kutuplaşmanın olumlu bir demokratik temel oluşturmadığının da altını çiziyor.
Efsane Başkan Lula de Silva’nın 2003’te başlayan iki dönemlik başkanlığında, uluslararası konjonktürün de rüzgârıyla, 2011’de dünyanın 6. büyüğü olan Brezilya ekonomisi de kısa süre içinde resesyona girmiş bulunuyor. 2015’te yüzde 3 oranında küçülmeyle 1990’dan bu yana en kötü ekonomik dönemini yaşayan Brezilya’nın, gelişmekte olan ülke sorunlarının tümünü en ağır biçimde içinde barındırması da son derece şaşırtıcı. Bunda küresel ekonomide görülen olumsuzluklar kadar 2013’teki sokak olaylarıyla baş gösteren siyasi istikrarsızlığın da rolü var kuşkusuz.
Aslında Başkan Rousseff’ in ikinci kez sandıktan çıktığı Ekim 2014’ten bu yana siyasi istikrarın yeniden yakalanmış olması beklenirdi belki ama öyle olmadı. PT karşıtlığı, bozulan ekonomiyle birlikte daha da derinleşerek bugün Bayan Rousseff’ in dert yandığı toplumsal kutuplaşma daha da derinleşti.
Bu ekonomik ve toplumsal çöküşte, Brezilya’da 8 yıl içinde 20 milyon yoksulu orta sınıfa geçirerek mucize yaratmış olan PT hükümetlerinin kötü yönetiminin mi veya yolsuzluklara karışmış olmasının mı rolü var? Yoksa bu durum, 2013’ten bu yana toplumda gelişen PT karşıtlığının ülkenin siyasi iktidara kavuşmasını engellemesinden mi kaynaklanıyor? Yoksa bütün bunlar, Rousseff ve PT yanlılarının altını çizdiği gibi yeni darbe yöntemlerinin sonucu mu? Eğer böyleyse, Bayan Rousseff söyleşide söz etmiyor belki ama bu yöntemler, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin bir yıl kadar önce sona erdiğini belirttiği Monroe doktrininin yeni bir versiyonu mu oluyor?
Bu soruların yanıtını sadece Brezilya değil, aynı zamanda Latin Amerika ve dünyanın diğer köşelerindeki gelişmeleri izleyerek, ancak bir süre sonra verebileceğiz herhalde.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları





















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025