Ali AYDIN
Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, “Bana bir tekne ver.”
Böyle başlar Jose Saramago'nun 'Bilinmeyen Adanın Öyküsü' .
Kral adama bir tekne ile ne yapacağını sormuş. Bilinmeyen adaya gideceğini söyleyen bu adama inanamamış. Çünkü krala göre bilinmeyen ada filan yokmuş. Kral her yeri haritalandırdığını, kendi haritalarında bilinmeyen bir adanın bulunmadığını adama anlatmaya çalışmış.
Ama nafile!
Adam bilinmeyen adayı bulmakta ısrarcıymış. Kral sonunda adama bir tekne vermiş. Ama bu teknenin tayfası yokmuş. Limanda günlerce demirleyen tekneye, kralla konuşması için sarayın Dilekler Kapısı’nı adama açan ve tekneye gelmek için Kararlar Kapısı’ndan çıkan temizlikçi kadının dışında kimse gelmemiş.
Adam denizcilerle konuşmuş, onları tekneye çağırmış; lakin onlar da bilinmeyen ada diye bir şeyin kalmadığını ve kalmış olsa bile evlerinin huzurunu terk edip yük gemilerindeki güzel hayatlarını bırakıp bir hayalin peşinde koşamayacaklarını söylemişler.
Sonunda tekne iki yolcusuyla birlikte limandan sessizce ayrılmış.
Bu öyküyü seviyorum.
Saramago aramaktan vazgeçmeyin, der gibi… Ufkunuzu hiçbir zaman kapatmayın, der gibi… Kimse inanmasa da kimse gelmese de sen inancınızı yitirmeden düşün yollara, der gibi… Denizciler rahatlarına kapılıp yük gemilerine doluşsa da sen küçük bir tekne ile de olsa yelkenleri rüzgârda şişirmeye bak, der gibi...
Yola çıkmak başlamak, ne var ki bu yol da öyle zahmetsiz meşakkatsiz bir yol değil. Hiçbir zaman öyle olmadı olmadı, olmayacak da.
Simug’u bulmak ümidiyle kanat çırpan kuşları hatırla mesela.
"Aşk denizi"nden geçmişlerdi önce...", "Ayrılık vadisi"nden uçmuşlar...", "Hırs ovası"nı aşıp, "Kıskançlık gölü"ne sapmışlardı...
Kuşların kimi "Aşk denizi"ne dalmış, kimi "Ayrılık vadisi"nde kopmuştu sürüden...
Kimi hırslanıp düşmüştü ovaya, kimi kıskanıp batmıştı göle...
Önce Bülbül geri dönmüştü, güle olan aşkını hatırlayıp; Papağan o güzelim tüylerini bahane etmişti (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılmıştı); Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamıştı; Baykuş yıkıntılarını özlemişti; Balıkçıl kuşu ise bataklığını….
Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmıştı. Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmişti...
Kaf Dağı'na vardıklarında ise geriye sadece otuz kuş kalmıştı.
Sonunda sırrı, sözcükler çözmüştü: Farsça "si", "otuz" demekti... murg" ise "kuş"...
"Simurg - otuz kuş" demekmiş. Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş. 30 kuş, anlamış ki aradıkları sultan kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur…
***
İki öykü hatırladık, iki misal.
İkisinde de hikâye aramak ile başlıyor.
Arayış olmasa iki hikâye de hiç olmayacak.
Yolda ne ile karşılaşacağımız, neye göğüs gerip neye tahammül edeceğimiz, neye sebat edip neye talip olacağımız bizi bize, bizi kendimize anlatacak.
İster bilinmeyen ada, diyelim ister Simurg için kanat çırpalım bu yolculuk da bu hikâye de kendimizle alakalı…
Her şeysen önce şu soruya cevap vermek kaydıyla:
Sahi ben neyin arayışı içindeyim?
Bu dünyada neye sebat ediyorum neye talip oluyorum?
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
10.04.2021
31.01.2021
26.01.2021
31.12.2020
21.12.2020
12.10.2020
17.09.2020
11.09.2020
5.08.2020