Ali KİREMİTCİ
Vesayetçi rejime ve darbe heveslilerine halk, gereken cevabı, sandıkta yüzde elli ile verdi. Silivri’den Meclis’e kanal açanlar da paylarına düşeni aldı. Şimdi sandığın aynasında kendileriyle yüzleşmek yerine, başarılı olup olmadıklarını tartışıyorlar.
Bu halk, artık yepyeni bir Sivil Anayasa yapmak ve Kürt Sorunu’nu silahtan arındırarak çözmek istiyor. Bu halk, artık insanca yaşamak için ulusal gelirden payına düşeni almak istiyor. Bu halk, üretmek ve ürettiğinin karşılığını almak istiyor. Bu halk, ileri demokrasiyi istiyor, kendi kendinin yöneticisi olmak istiyor.
Başbakan, balkon konuşmasında, “Gün hesaplaşma günü değil, helalleşme günüdür” diyerek barış elini uzattı. CHP, MHP ve BDP bu barış elini tutmaya istekli mi? Parlamentodaki dört parti (AK Parti, BDP, CHP ve MHP), yepyeni bir Sivil Anayasa hazırlamaya, Kürt Sorunu’nun çözüm yollarını müzakereye hazır mı? Bizim siyasi partilerden beklentimiz nedir?
BDP’den başlayalım. BDP, seçim öncesindeki uzlaşmaz dilini bırakacak mı? Öcalan, 15 Haziran 2011’de avukatlarıyla yaptığı görüşmede, 14 Haziran günü devlet adına gelen bir heyetle görüştüğünü söyledi ve önemli açıklamalarda bulundu. BDP’ye ve KCK’ye çağrılar yaptı. Seçimlerde AK Parti’nin yüzde elli oy almasını, BDP’nin oylarını ve vekil sayısını önemli ölçüde artırmasını, ayrıca CHP’nin de çözüme katkı mahiyetindeki seçim mesajlarını demokratik anayasal bir çözüm için umut verici veriler olarak sıraladı. Ve “Biz Kürt sorununun çözümü için demokratik anayasal çözümü esas alıyoruz” dedi. Şöyle bir uyarı da yaptı Öcalan: “Gösterilerde, öyle gelişigüzel, sağa sola molotof atmalarına gerek yok, bu da süreci zorlayan bir husustur. Devrimci direnişleri olacak ama bu sağa-sola gelişigüzel molotof atmak değildir. (…) Bir anayasal çözüm için koşullar uygun hale gelmiş sayılabilir. Bu noktada BDP’nin ve Blok bileşenlerinin, işin ciddiyetini ve alacakları rolün önemini iyi kavramaları, geç kalmamaları gerekiyor.”
BDP’den beklediğimiz, bu çağrıları dikkate alması ve sürece, kendi demokratik katkısını yapmasıdır. Böyle bir tutum, seçim sürecinde kaçırdığı Ana Muhalefet Partisi olma şansını yeniden yakalamasını sağlayabilir.
CHP de seçim öncesinde önemli mesajlar verdi. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na 1988’de imza sırasında, 1991’de 3723 sayılı yasa ile ve 1992’de Bakanlar Kurulu Kararı ile koyulan ve 1993’de Resmi Gazete’de yayımlanan çekincelerin kaldırılmasını kabul edeceğini açıkladı. Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmasına destek vereceğini açıkladı. Demokratik Anayasa sürecine katılacaklarını açıkladı. Bir “akil adamlar grubu”nun oluşturulmasını önerdi. Ama öte yandan, Anayasa’nın ilk dört maddesinin ve dolayısıyla “Başlangıç” bölümünün “değiştirilmesi teklif dahi edilemezliği”ni “kırmızı çizgileri” olarak ilan etti. Oysa o “değiştirilmesi teklif dahi edilemez”ler, “Demokrasiye âşık Türk evlatları” diye adlandırdığı bir vasi tayin ediyor, millete. O “değiştirilmesi teklif dahi edilemez”ler, “Devletin milleti”ni tarif ediyor. Bize gereken ise “Milletin devleti”ni tarif eden bir Anayasa.
CHP’den beklediğimiz, yepyeni bir Sivil Anayasa hazırlama sürecine katılmasıdır. Böyle bir tutum ona, gerçekten değişme şansını verir. Toplumun gerisinde kalmama şansını verir.
AK Parti’den beklediğimiz ise, aldığı yüzde elli oyun hakkını vermesi, yepyeni bir Sivil Anayasa hazırlama sürecini iyi yönetmesi, özellikle BDP ile müzakere ve mutabakat imkânlarını değerlendirmesi, her durumda Sivil Anayasa taslağını referanduma götürmeye yetecek en az 330 milletvekilini bulmasıdır. Kürt sorununun çözüm yollarını silahtan arındırması, barışı getirmesidir. Türk ve Kürt evlerine ateş düşmesine son vermesidir.
12 Haziran 20011 seçimleri, halkımıza barışın ve huzurun yolunu açtı. Bu şansı iyi değerlendirmek, bir an önce yeni anayasamızı yapmak, Kürt sorununda sivil çözüm arayışına geçmek gerek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2019
5.07.2019
13.07.2019
10.07.2019
3.07.2019
25.06.2019
17.06.2019
28.07.2014
27.07.2014
5.11.2013