Alper GÖRMÜŞ
Geçen yazıda, Darbe Günlükleri’nin 2003 ve 2004 tarihli bölümlerinde, 2003 başında hükümete karşı Birinci Ordu merkezli bir darbe planlandığına delalet edebilecek “notlar”ı gözden geçirmiştik.
Günlükler’deki, Çetin Doğan-Hurşit Tolon ikilisinin planlarını dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın bozduğu ve “darbeyi önlediği” yönündeki satırları aktardıktan sonra, bütün bu bilgilerin Aytaç Yalman’ın geçtiğimiz ay Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya’ya verdiği “darbeyi Hilmi Özkök değil ben önledim”mealindeki demeciyle doğrulandığını belirtmiştim.
Fakat bir nokta açık kalmıştı: Günlükler’de, Yalman’ın başlangıçta Doğan-Tolon ikilisiyle birlikte olduğu, sonradan “oyunbozanlık” ettiği belirtiliyordu... Peki, buna delalet edebilecek bir bilgi var mıydı elimizde?
Geçen yazının sonunda bu soruya “var” cevabını vermiş, davanın delil klasörlerinde yer alan bir belgeden söz etmiştim...
“Yalman Paşa istifa edip, yerine Çetin Paşa kuvvet komutanı olacaktı”
Geçen yazıda sözünü ettiğim belge, 28 Haziran 2011’de kabul edilen ikinci Balyoz iddianamesinde yer alıyordu...
Belge gerçekten de çok önemliydi ve bu nedenle iddianamenin kabul edildiğini duyuran bütün gazeteler haberlerini bu belgeyi öne çıkartarak vermişlerdi.
Sözkonusu belge, 2007’deki Zirve Yayınevi cinayetleri soruşturması kapsamında Prof. Dr. Salim Cöhce’nin evinde ve işyerinde yapılan aramalarda bulunmuştu. “Sn. Tolon” adlı bu word doküman, mahkeme kararıyla 4 Ocak 2005’te kapatılan cunta.org adlı internet sitesinde yer alan, 2 Nisan 2004 tarihinde oluşturulup yine o tarihte son kez kaydedilen bir yazıydı. Yazı, Hurşit Tolon’un, o yılın ağustos ayında emekliye sevk edilecek olan Genelkurmay Adlî Müşaviri Tümgeneral Erdal Şenel’e söylediklerine dairdi. Konuşmaya göre, Yalman Şenel’e şöyle demişti:
“Kuvvet komutanı Yalman Paşa istifa edip, yerine Çetin Paşa kuvvet komutanı olacaktı. Fakat, Çetin Paşa bu planı herkese anlattı. Genç subaylar arasında bile Yalman Paşa’nın istifa edeceği konuşuldu. Bu da büyük memnuniyet yarattı. Çünkü, Çetin Paşa’nın ne yapıp ne edip Özkök Paşa’yı istifa ettireceği ve onun yerine genelkurmay başkanı olacağı biliniyordu. Fakat, Çetin Paşa’nın boşboğazlığı istifa konusunun herkes tarafından duyulmasına neden oldu. Konu olduğu için Çetin Paşa ismi yıprandı. Yalman Paşa da göz göre göre istifa edemedi.”
“Yalman Paşa 19 Mart 2003’te hepimizi sattı”
Bu konuşmanın yer aldığı word dosyasının, 2004’te açık olduğu sabit bir sitede yer alması,“Balyoz”un 2009’dan sonra faaliyete geçmiş bir “sahtekârlar çetesi” tarafından üretilmiş bir“tertip” olduğu görüşünü savunanların cevaplaması gereken şu soruyu davet ediyor:
Bu belge (de) sahteyse, o durumda “sahtekârlar çetesi”nin Ergenekon soruşturmasının başladığı tarihten üç yıl önce faaliyete geçtiğini söylemeniz gerekecek... Söylüyor musunuz?
Gelelim, bu belgenin anlamına ve önemine...
Belge, her şeyden önce, Aytaç Yalman’ın başlangıçta Çetin Doğan’la birlikte hareket ettiğini gösteriyor... İkinci olarak da, Darbe Günlükleri’ndeki notlarla birlikte ele aldığımızda, Yalman’ın sonradan başlangıçtaki pozisyonunu değiştirip darbecilerle arasına mesafe koyduğunu bir kez daha doğruluyor.
Metinde geçen “genç subay memnuniyeti” sizi şaşırtmamıştır herhalde... Benim, önceki yazılarımdan birinde açıkça “methiye” düzdüğüm “Aytaç Yalman’ın kararsızlığı”nın TSK’da öfkeye yol açmasından daha doğal ne olabilir ki? Yalman’ın yaptığı tabii ki “ihanet”tir. Tıpkı, emekli tümgeneral Levent Ersöz’ün internete düşen ses kaydında dediği gibi:
“Paşa 19 Mart 2003’te hepimizi sattı. (...) Komutanları satan bir adamdır. Genelkurmay Başkanı’na satan kişidir yani. Çok kirli bir adamdır. 19 Mart 2003, bu tarih çok kritik bir tarihtir Türk Silahlı Kuvvetleri’nin. Gidip Hilmi Özkök’e komutanların hepsini gammazladı.”
Balbay günlüklerinde ne var ne yok?
Mustafa Balbay’ın günlüklerinde de hem “Balyoz”u hem de başlangıçtaki Aytaç Yalman-Çetin Doğan uzlaşmasını doğrular nitelikte bölümler var...
Mesela Balbay, Çetin Doğan’ın 31 Mart 2003’te geçirdiği by-pass ameliyatının “o gün”e hazırlığın bir parçası olduğunu, aynı gün görüştüğü “Mehmet Bey”in ağzından günlüğüne şöyle kaydediyor:
“Çetin’in ameliyat olmasının nedeni hazırlık. O güne hazırlanıyor. (Aktüel’deki)röportajda sürekli ben emekli olacağım demesinin nedeni, bazı dedikodular çıktığı için kimseyi ürkütmemek.”
Yine Balbay günlüklerinde, Çetin Doğan’ın ameliyattan önce İzmir’e gidip ordu komutanlarıyla görüştüğü, bu arada Genelkurmay Başkanı’na karşı yapacağı “kesin konuşmayı” da hazırladığı kaydedildikten sonra, bütün bunların Aytaç Yalman’ın onayıyla yapıldığı belirtiliyor:
“(Konuşma) Türkiye böyle gitmez, hükümet bu işi götüremiyor türündeydi. Kesin konuşmayı yapacaktı. Aytaç Paşa yap demişti.”
Balbay’ın 30 Mayıs 2003 tarihli, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Şenkal Atasagun’dan naklen aktardığı şu notunu da bilgilerinize sunayım:
“Eğer kaynak mektuplarsa, bize de geliyor. İstanbul’dan, Birinci Ordu’dan geliyor. Oraya baksan, Birinci Ordu’da her şey hazır. İhtilâle hazırlanıyorlar.”
Bu fasıldan son olarak, yine ikinci Balyoz iddianamesinde yer alan bir telefon görüşmesini dikkatinize sunacağım...
Konuşma, 28 Şubat’ın iki kudretli generali, Çevik Bir ile Erol Özkasnak arasında geçiyor... Konuşmanın bir yerinde Özkasnak, Bir’e şöyle diyor:
“Bir de bu şey var ya komutanım, hani o Çetin Doğan, onun şeyinden çıktı bunlar biliyorsunuz, onun adamlarından... gevşek olduğu için kendisi...”
Görüldüğü gibi, 2003 başında Birinci Ordu’da “bir şeyler” olduğunu gösteren ve “sahtekârlar çetesi” tarafından üretilmediği kesin olan bol miktarda bilgiye sahibiz... Yani kimse, “ülkenin en seçkin subayları”nı sırf “darbeciliğin Cumhuriyet geleneklerinden sayıldığı ve bunun Balyoz gibi bir planın gerçek olduğuna inanmak için yeter delil sayılabileceği” düz mantığıyla töhmet altında tutuyor değil.
O da “model” bu da “model”
Bu dizi, cuma günü, Balyoz belgeleri ortaya çıktığından beri kafamı kurcalayan,
“Özden Örnek, Balyoz davasında mahkûmiyetine yol açan SUGA eylem planını hiç görmemiş olabilir mi” sorusuna vereceğim alternatif cevaplarla sona erecek.
Bugün ise son olarak, sanık avukatlarının iddianamedeki zamanlama çelişkilerini, “bugünden geçmişe dair bir darbeyi kurgulayan bir ‘sahtekârlar çetesi’nin gaflete düşüp yaptığı hatalar”la açıklayan modellerine karşı benim geliştirdiğim modele yöneltilen eleştirilerle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum...
Ben “model” deyince kızıyorlar, oysa kızacak bir şey yok. Çünkü onların açıklama çabası da, benimki de farklı varsayımlar üzerine kurulan “model”lerden öteye gitmiyor. Onlar, tezlerini “sahtekârlar çetesi”nin kullandığı bir bilgisayar imkânına dayandırıyorlar, ben de aynı tekniği darbecilerin kullanma ihtimalinden söz ediyorum. Sonuçta her ikisi de zamanlama çelişkilerini izale edebiliyor.
Bu dizinin üçüncü yazısında şöyle demiştim:
“Benim öne sürdüğüm bu modelle ilgili olarak Doğan-Rodrik ikilisinden ve 11 No’lu CD’yle ilgili olarak onlar gibi düşünenlerden teknik anlamda hiçbir itiraz gelmedi. Gelemezdi de zaten, çünkü ben de onların başvurduğu varsayımdan (bilgisayarın tarih ve saatini manuel olarak değiştirme yoluyla, girilen bilgilere eskiymiş havası vermek) hareket ediyordum.”
Yine öyle oldu, yine “teknik” bir itiraz gelmedi. Buna karşılık orada burada benim modelimin taşıdığı zaaflara dair birtakım itirazlar okudum.
İyi de, adı üstünde “model”den söz ediyorum, elbette zaafları olacak. Zaten ben de onların öne sürdüğü modelin taşıdığı zaaflar nedeniyle “bu çelişkilerin başka bir izahı olmalı” diyerek yola çıkmamış mıydım? (Bu zaafları 10, 13, 17 ve 20 Nisan 2012 tarihlerinde peş peşe kaleme aldığım“Balyoz çelişkileri: Bir ihtimal daha var” başlıklı dizinin 3. ve 4. bölümlerinde ele almıştım, bu dizide bunları tekrar etmedim.)
Farkımız şurada: Onlar kendi modellerinin hakikati açıklayabilecek yegâne yol olduğu hususunda ısrarlı ve hırçınlar. Ben ise, her ikisinin de “model”den ibaret olduğunu ve gerçeğin hangisi tarafından karşılandığını bilemeyeceğimizi söylüyorum. Onlar “kesin” diyor, ben “ihtimal”den söz ediyorum.
Pekâlâ, başka modeller de üretilebilir... Nitekim bir Taraf okuru bana gönderdiği mektupta, yeni bir model önerdi. Yukarıda Özden Örnek’le ilgili sorduğum sorunun alternatif cevaplarından biriyle ilgili olduğu için, bu modeli cuma günü sizin de dikkatinize sunacağım.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Erdoğan, temel saflaşmanın eksenini 10 yıl sonra bir kez daha değiştirmeye çalışıyor: ‘Millîlik’ yerine ‘Kürtlü millîlik’
21.07.2025 - Erdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bir Kürt hareketi
14.07.2025 - Doğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun var
23.06.2025 - Sırada Türkiye mi var?
19.06.2025 - ‘Siyasi çözüm’ Gülen cemaatinin tabanındaki ‘aidiyet suçluları’nın psikolojik travmalarına merhem olabilir mi?
17.06.2025 - “DEM, demokrasiye ihanet ediyor” korosuna karşı cesur, âdil, ahlaklı bir cevap; Özgür Özel’den…
8.06.2025 - Demokratikleşme olmadan barış mümkündür fakat bunu durmaksızın tekrar etmekte bir problem var
1.06.2025 - Vicdan duygusunun sızamadığı bir sevme biçimi olarak ultra milliyetçilik
11.05.2025 - Kürt sorunu, PKK sorunu, PKK’lılar sorunu
8.05.2025 - İrfanından nasiplenebilecek miyiz?
4.05.2025
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Hayri İrdal
Bu memlekette g..e "g.." denir. Kadını ikinci sınıf insan, çocuk makinası ve hizmetçi olarak gören; çocukların kafasını binbir çeşit dinci safsatayla doldurup bilimi reddeden, insan haklarına ve toplumdaki diğer insanlara saygılı şekilde medeni bir ortamda yaşamak istemeyen kişiye yobaz, gerici, ilkel diyoruz. Son zamanlarda moda olan İslamofobi Zenofobi Oto-oryantalizm söylemleriyle gericilik "mütedeyyin"lik veya saygı duyulması gereken özgün kültür olarak boyayıp satmaya çalışılıyor.