Aslı Aydıntaşbaş
Ortadoğu, uzun süre durulmayacak. Suriye’deki savaşın ucu açık. 10 yıl daha sürecek gibi. Suudi Arabistan’ın başı çektiği 4 Arap ülkesinin Katar’a karşı sert tutumuyla başlayan ‘Katar krizi’ ise bölgedeki yeni güç oyununun ilk perdesi. Çok sıcak bir yaz var kapıda.
O yüzden, yazının son paragrafında söyleyeceğimi ilk başta belirteyim: Ortadoğu’da mezhep ve vekâlet savaşları doludizgin giderken Türkiye’nin bu girdaba sürüklenmemesinin tek yolu var: Bir an önce demokrasi ve Batı ittifakına dönmek. İkisi birbiriyle ilintili ve tek çıkışımız bu; laik demokrasi.
Şimdi Katar krizine dönelim. Hiç kuşkunuz olmasın ki, bu kriz, Donald Trump’ın ABD Başkanı olmasıyla oluşan yeni İran karşıtı eksenin ilk hamlesi. Körfez rejimlerinden mafya tarzı bir ‘racon kesme’ hamlesi. Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve BAE’den oluşan blok, Katar’ı Müslüman Kardeşler ve terörü desteklemekle suçluyor. Ancak ‘terör’ iddiası, işin tırıvırı boyutu. (Aşağıda anlatacağım) Asıl mesele, İran. Suudiler Trump’ı da arkalarına alarak, Sünni dünyasında İran karşıtı bir eksen yaratmak istiyor. Çatlak ses istemiyorlar. İran’la Yemen ve Suriye’de doğrudan vekâlet savaşı sürdürüyorlar, ancak yetmiyor. Bir adım ötesinde, gerçek SünniŞii savaşı var. Bu noktada Suudi Arabistan, Katar üzerinden Türkiye’ye de mesaj vererek ‘İran konusunda hizaya gelin’ diyor. Yumuşak tutum istemiyor. İran’a yönelik sıcak bir çatışmada Türk ordusunu da yanında istiyor.
Çok tehlikeli ve her durumda uzağında durmamız gereken bir durum bu.
İkinci mesele, siyasal İslama vurucu darbe indirmek. Katar, 200 binlik minnacık bir ülke. Kendisi emirlik, ancak uzun yıllar başka ülkelerde Müslüman Kardeşler ve türevi siyasi partileri destekledi. El Jazeera üzerinden Arap Baharı döneminde Arap dünyasında reform çağrıları yaptı. Suud’lar bu işi sevmiyor. Ne İslamcı parti, ne de demokratik seçim istiyor. Arap dünyasında sadece diktatörler ve emirlikler olsun, hiçbir yerde rejim değişmesin istiyor. Bu yüzden de Müslüman Kardeşler’i, yani ‘sandık üzerinden siyaset yapan İslamcı parti’ düşüncesini büyük bir tehdit olarak görüyor. İstedikleri, Arap toplumlarında siyaset yolunun ‘kapalı’ olması. Bu yüzden de Katar üzerinden siyasal İslamı sandığa gömmek istiyorlar.
Katar terörü destekledi mi? Yapmıştır. Babamın oğlu değil ki kefil olayım. Ama bakın bildiklerim şunlar. Katar, Suriye’de Özgür Suriye Ordusu ve Ahrar eş-Şam gibi muhalif grupları destekledi. Ancak işin 3 kritik yanı var.
1.Katar’ın desteklediği her grubu, Türkiye de destekledi. Operasyonlar ortak oldu. Haliyle bugün Katar’a yapılan ambargo, yarın Türkiye’yi tehdit etmek için de kullanılabilir.
2.Türkiye-Katar ikilisinin muhalif gruplara verdiği destek, ABD’nin bilgisi dışında olmadı. CIA’nın Suriye’deki gizli programı çerçevesinde Ahrar eş-Şam dahil birçok muhalif gruba, Türkiye üzerinden ve Katar finansmanıyla silah yardımı yapıldı. Bunu en iyi Amerikalılar biliyor. Suriye’de kendileri doğrudan ilişkide olmak istemedikleri gruplarla (Nusra gibi) Katar üzerinden irtibatlı olmak istediler. Bu danışıklı dövüş, şimdi ‘terör finansmanı’ oldu.
3.Suriye’de Katar’ın yaptığının bin beterini Suudi Arabistan yaptı. Suudiler ve Körfez çıkışlı ‘vakıflar’ ve prensler, daha düne kadar IŞİD dahil her türlü aşırı grubu destekledi. Dünya, Selefi terör akımıyla karşı karşıya ve bunun çıkış yeri Körfez ülkeleri. Selefi/Vehabi imamların Avrupa’da finansmanı da Körfez’den geliyor. Herkes bu kirli işin içinde ama Suudiler de sütten çıkmış ak kaşık değil.
Karanlık istihbarat savaşlarının yaşandığı, perde arkasında kirli ittifaklar ve milyarlık silah anlaşmalarının yapıldığı kirli bir döneme giriyoruz. Başa döneyim: Türkiye bir emirlik değil; yarım yamalak da olsa parlamenter bir rejim. Bir an önce demokrasiye dönmemiz, bu manyaklıkla aramıza mesafe koymamız, Kürtlerle barışmamız ve Avrupa sürecine yeniden asılmamız gerekiyor.
İdeal olmayabilir. Ancak Türkiye’nin istikrarı için başka çıkış yok.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018