Aydın ENGİN
İstanbul’da, metroda tren bekliyorum. Bitişiğimde “normal yurdum insanı” iki arkadaş sıkı bir siyasal sohbette. Zorunlu kulak misafiriyim ama sohbet ilerledikçe iyi ki kulak misafiriyim.
- Bak abicim, adam uyanık. N’apıyor ? Çıkıyor televizyona Kürt partisini de, Kandil tepesini de baştan aşağıya sıvıyor. N’oluyor o zaman? Haaa, diyor vatandaş, Apo’ya da, Kürt partisine de posta koyuyor bizimki. Öyle boynunu büküp pazarlık yok… Sonra abicim, Ak partisinin adamlarını topluyor, ben yağıp gürlerken siz işi kotarın; Apo emir versin dağda dolanan silahlılar çekip gitsin, af filan da çıkarırız. Terör biter. Siz işinizi yapın, ben milletin gazını alırım, diyor. Tamam mı ? Yani bu barış zamazingosu olacak arkadaş. Adamın eli mahkum. Silahlar patlarken seçime girer mi? Uyanık o. Seçime a-ha da barışı getirdim, silahları susturdum; daha ne istersiniz diye girecek…Tamam mı ?
Arkadaşı onayladı.
- Ulan oğlum şu aklını bir geceliğine bana ver de bu gece rahat uyuyayım…
…diyecektim. Demedim.
Zaten tren de geldi. Bindik. Sohbet sürdüyse de devamını dinleyemedim.
İyi kalpli, aşırı iyimser iki “normal yurdum insanı”nın aktardığım “ince” yorumları barışa susamışlığın kanıtı olarak yorumlanabilir.
Ama o kadar.
Onun ötesinde AKP’nin ve Hükümetin başının sahici bir barış istediğini düşünmek mümkün değil.
Salt Başbakanın o nobran, o kırıp döken, o sopayı aba altından değil üstünden gösteren dilinden dolayı değil. Ortada Ahmet Türk ile Ayla Akat’ın İmralı ziyaretiyle esmeye başlayan umutlu havayı besleyen yeni bir adım yok. Olumlu bir adım yerine dayatmacı, onur kırıcı, “Ben ne kadar verirsem o kadarına razı olacaksınız” diyen, “Kürt sorunu yok, terör sorunu” var gibi akıllara seza analizlerle karşımıza çıkan bir Başbakan var.
Kürt sorunu olmasaydı, PKK neden ve nasıl bu ülkenin Kürtleri arasında böylesine bir destek ve dağa çıkacak genç insan kaynağı bulabilirdi? Dağa çıkanlar spor olsun diye mi oraya çıktılar ?
Kürt sorunu çözülmedikçe bu PKK’yı bitirseniz bir başka PKK’nın ortaya çıkacağını kestiremeyen bir siyasetçi için “dar görüşlü” sözü pek masum kalır. Cuk oturan bir deyim var ama benim de mahkemelerde sürünmeye ve hele bu yargı sisteminde yüklüce tazminatlar ödemeye hiç ama hiç niyetim yok; zaten bizim T24’de onu ödeyecek para da yok.
O yüzden…
* * *
Hemen herkesin dilinin ucunda olan ve fakat haklı bir ürküntüyle fazla, hatta hiç dile getirilmeyen bir gerçek var: Kürt siyasi hareketinin önündeki barış olanakları şu ya da bu biçimde tıkanırsa, Öcalan’ın etkin olabileceği bir “silahlara veda, siyasete devam” aşaması bir kerre daha yok edilirse ne olacak?
Koşulların olgunlaştığı ve barışçıl bir çözümün mümkün hale geldiği bu aşama da sonuçsuz kalırsa Kürtlere “Öyleyse şiddet kullanmaya devam” denmiş olmayacak mı ?
Bunun anlamı iç savaş benzeri bir kanlı dönemin kapısını aralamak değilse nedir?
Kimse devlet PKK’nın önünde diz çöksün, teslim bayrağını çeksin demiyor.
Ne güzel ki Kürtlerin de, dahası PKK’nin de böyle bir talebi yok. Tersine “Barışçıl çözüme ulaşılsın, silahlı mücadele yerine siyasal müzakere başlasın ve sonunda etnik vurgulardan uzak, eşit haklı yurttaşlık ilkesini açıkça benimsemiş bir Anayasa ile bu kanlı dönemi bitirelim” talebi Kürdüyle, Türküyle, kadını erkeğiyle, şehit askerin anasıyla, dağdaki genç kadın ve erkeklerin analarıyla bu ülkenin kahir çoğunluğunca benimseniyor.
Bunu görmek için dahi olmak gerekmez.
Ama vicdan gerekir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021