Aydın ENGİN
Fukara bektaşi babasının tek mintanı varmış. Kirlenmiş. “Yıkasana şunu” demişler. “E yine kirlenecek” demiş. “Yine yıkarsın” diye ısrar etmişler. Bizimkinin tepesi atmış, “Ulan, demiş, ben bu dünyaya mintan yıkamaya mı geldim?..”
Valla benimki de o hesap. Yazıya oturdum ve başlamadan kendime sordum: Ben bu mesleğeYalçın Akdoğan nam zatın döktürdüğü incileri tırmıklamaya mı geldim?
Üstelik adam hem çalışkan, hem üretken. Milletvekilliği, danışmanbaşılık yetmiyor, Star gazetesinde köşe yazısı döktürüyor. Bu da kesmiyor olmalı ki Yeni Şafak gazetesinde de takma adla yazıyor. Takma adı: Yasin Doğan.
Dünkü Tırmık, Star’daki yazısı üstüne kurulmuştu. Bugünkü ise Yeni Şafak’taki yorumu üstüne yazılıyor.
“İşin mi yok, niye yazıyorsun? Yoksa adama taktın filan mı” diyecekseniz.
Demeyin.
Onun yazısından aktardığım şu paragrafı okuyun hele:
“…Basın özgürlüğü denildiğinde yapısal bazı sorgulamalar gerekiyor. Patronajın getirdiği doğal sınırlama neredeyse kanıksanmış halde… Hiçbir gazetede patronun ticari ilişkileriyle ilgili eleştirel bir yorum okuyamıyor, medyanın içinde yer aldığı sermaye grubuyla ilgili sorgulayıcı bir haber göremiyor, hatta patronun tuttuğu takımı bile eleştiremiyorsanız, ortada sanal bir özgürlük alanı var demektir…”
Yasin Doğan takma adlı danışmanbaşı Yalçın Akdoğan çok haklı?
İşaret ettiği nokta biz gazeteci milleti için yüzkarası. Bankacılık, otelcilik, telefon, tüpgazcılık, pazarlamacılık, petrol üretimi, elektrik dağıtımı, enerji, müteahhitlik gibi bin bir iş dalında at koşturan ve bu arada işlerini kolaylaştırmak, iktidarlara hoş görünmek ya da iktidarları yola getirmek amacıyla medyaya da el atan işadamları var. Bunların bin bir türlü işi, ilişkisi, kiri, pası var.
Ama onların medyasında çalışan gazeteciler bunları bilseler dahi gazetede tek satır yazamaz, TV’de tek kare gösteremezler.
Doğru mu?
Doğru?
Ne kadar doğru?
Çok, çok, çok doğru…
Mesela ben… Güya kıdemli ve meslek ilkelerine sıkı sıkı bağlı gazeteci geçiniyorum. Ama T24’de patron rolü ve görevi üstlenmek zorunda kalan şu Doğan Akın’ın karanlık ticari ilişkileri üstüne tek satır yazamam.
Yazabilseydim, Ali’nin külahını Veli’ye giydirip, Veliden aldığının üstüne Ali’ninkini ekleyerek aybaşında T24 amelesinin sefil maaşlarını nasıl denkleştirdiğini; sigorta primlerini ve vergilerini nasıl yatırdığını; sık sık kurumlar vergisini geciktirdiği için ceza ödediğini filan anlatırdım. Hatta kendisine bu yakınlarda I-Phone telefon aldığını (Oysa benim yok) ve onu alacak paranın kaynağını açıklayamayıp “Kampanya var da… Türkcell şeyi şey yapıyor da… Paket alıyorsun, iki yıl kalıyorsun, telefon bedavaya geliyor da…” gibi karışık ve karanlık hikâyeler anlattığını sergilesem…
Ama hayır. Başbakanın başdanışmanı Yalçın Akdoğan (Alias: Yasin Doğan) büyük bir isabetle belirtti: “…Hiçbir gazetede patronun ticari ilişkileriyle ilgili eleştirel bir yorum okuyamıyor, medyanın içinde yer aldığı sermaye grubuyla ilgili sorgulayıcı bir haber göremiyorsak…”
Göremiyoruz. Göremeyiz.
Örneğin Bursa'nın Karacabey ilçesindeki tatlı su dalyanından kum hırsızlığı yapmak için örgüt kuran ve yönetenlerle ilgili olarak Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Yeni Şafak gazetesinin patronu Ahmet Albayrak’ın ne olarak yer aldığı üstüne sorgulayıcı bir haber ve eleştirel bir yorum döktürülebilir mi?
Örneğin Yeni Şafak gazetesinin patronu Ahmet Albayrak nam mübarek zatın Erzincan’da İsmailağa cemaati ya da kendi adına iş ve ihale ayarlamak için yaptığı yüzlerce telefon konuşmasına dayanılarak hazırlanan iddianamedeki tuhaf ilişkiler ve 51 numaralı sanık hakkında kim sorgulayıcı bir haber yazabilir, eleştirel bir yorum döktürebilir?.. (Ayrıntıları merak edenler şurayı tıklayıversin ve sabırları varsa okuyuversinler)
* * *
Star’ın gerçek adlı köşe yazarı Yalçın Akdoğan ya da Yeni Şafak’ın takma adlı köşe yazarı Yasin Doğan dünkü yazısında çok önemli bir medya gerçeğine işaret etti.
Birçok yakıcı soru sordu. Ben birini özellikle önemsedim. Şöyle soruyor:
“Gazeteler ideoloji, siyasi görüş, din-mezhep-etnik köken gibi bağlamlarla kendi misyonlarını nasıl ilişkilendiriyorlar?”
Peki, gazetecilik eğitimi almış, onca işinin arasında iki gazetede birden köşeyazarlığı yapan Yalçın Akdoğan yazdığı gazete ile kendi arasındaki ilişkileri hangi bağlama oturtuyor acep?
Örneğin Yeni Şafak söz konusu olduğunda “Din-mezhep-etnik köken gibi bağlamlarla kendi misyon”u arasında nasıl bir ilişki kuruyordur ?
Bilen var mı?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021