Aydın ENGİN
Dinlemedim. Laf dinlemedim.
Oysa Oya Baydar uyarmıştı: “Gazete yazısında ironi yapma; mizahın dozunu kaçırma; fire verir; yanlış anlaşılır” filan demişti.
Dinlemeliymişim. Ama dinlemedim.
Sonuç mu?
Pazartesi günü yayımlanan “Haydi gelin Kürtlere akıl öğretelim” başlıklı yazıya, olumlu tepkiler bir yana üçü Twitter’dan, biri Facebook’tan, yedisi de e-mektup yoluyla toplam 11 olumsuz tepki geldi.
Kimileri uzun, kimileri kısacık; kimileri sövüp sayan, kimileri sert eleştiren 11 tepki. Hepsini aktaramam.
Ama birkaçını aktaracağım.
Biri, adından anladığım kadarıyla bir kadın okur, tweet’lemiş: “Bu nasıl bir dildir. Üstten bir bakış. HDP’nin oy ihtiyacı kadar, barajı geçmesine CHP’nin de ihtiyacı olmasına rağmen...”
İyi mi?
Bir başkası yine Twitter’den o Tırmık’ı değerlendiriyor: “aydın engin, ulusolcularin içine su serpmis...”
Bu da iyi değil mi?
Bir başka okur “Cumhuriyet’ten Aydın Engin’in ‘Eyyy Kürtler...’ diye başlayan ve daha ilk cümlesi yanlış kurulan yazısı...” buyurmuş. Yazının ilk cümlesine baktım. Ortaokulda Türkçe öğretmenimin, lisede edebiyat hocamın öğrettiği sözdizimine aykırı bir cümle kurgusu yok. Demek ki yanlışlık içeriğinde. Ama neresinde? Cümle “oy vermeyi düşünüyoruz” diye bitiyor. Yanlışlık burada mı, yoksa sadece “düşünüyoruz” da mı?
Çözemedim.
Haydi bir de e-mektup üstünden gideyim. Uzun bir e-mektup. Ancak can alıcı paragrafını hiç değiştirmeden aktarsam yeterli: “Kemalistlerin gaztesinde solculuk numarası yapanların maskesi çabuk düşer. seninde düştü işte. O aklını kendinize saklayın. Kürtler kendi yollarını kendi çizerler, sizin gibilerin aklınıza da hiçbir zaman ihtiyaç duymadı...”
Anlaşıldı.
Okurlardan özür dileyip, sabırlarına sığınıp, bir kerre daha ama bu kez “Bilal’e anlatır gibi” anlatmak istiyorum.
Buyrun…
***
Çok yazıldı çizildi. 7 Haziran seçimlerinin alışageldiğimiz parlamento seçimlerinden biri olmadığı; Türkiye’nin bundan sonraki rejiminin belirleneceği ve sadece bununla da kalmayıp Tayyip Erdoğan’da somutlanan bir “zihniyet”in yeniden iktidara gelip gelmeyeceği sorusunun cevaplanacağı bir seçim olduğunu bilmeyen, duymayan kalmadı.
Her türlü parti bağından, siyasal tercihlerden, ideolojik seçmelerden bağımsız olarak bir gerçeğin altını kalın çizelim: Sonucu parlamento aritmetiği belirleyecek.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin hepsinin yanıldığını varsayalım. Bu yanılgı yine de CHP’nin tek başına iktidara gelebileceği bir seçim zaferi olasılığının ıskalandığı anlamına gelmiyor. Eh, MHP için bu haydi haydi doğru. HDP ise zaten “barajı aşma hedefi”ne kilitlenmiş; ötesine gidip uçuk kaçık iddialara sarılmamakta.
AKP tarafına gelince…
Miting meydanlarında boy gösteren iki sözcüsü var. Yeni hiçbir şey söylemeden, söyleyemeden; daha önce kendisine oy vermiş seçmenleri heyecanlandıracak hiçbir öneri üretemeden, bağırıp böğürerek oy toplamaya çabalamaktalar. Yani iktidar partisinin sert bir inişe geçtiğine ilişkin epey alamet belirdi.
Hani “Silkeleyin düşecekler” desem abartı olmayacak.
Peki, kim ve nasıl silkelerse düşer?
İlkokul öğrencisinin bile becerebileceği basit bir aritmetik hesabı yapalım:
CHP -nihayet- sosyal demokrat bir parti olduğunu hatırlayıp art arda üretip açıkladığı projelerle parti içinde ve dışında epey heyecan yarattı. Ama ne çareki bu tek başına iktidar olmasını sağlayacak bir heyecan değil. Çünkü geçmiş yıllardaki günahlarının kefaretini ödüyor ve yarışa yüzde 26-27’lerden filan başlıyor.
MHP oylarını artırsa bile parlamento aritmetiğinde AKP’nin önünü tamamen kesecek bir sonuca ulaşamayacak.
Ne kaldı?
Halkların Demokratik Partisi (HDP).
Söyledim. Barajı aşarsa başarı sayılıyor. İktidar hedefi henüz ona uzak.
Başarı çünkü: Barajı aşamazsa daha önce seçim kazanması çok zor olan bağımsız adaylarla girdiği yarışta bile Kürt illerinden grup kurmaya rahat rahat yetecek kadar milletvekili çıkardı. Ama bu kez seçime parti olarak giriyor. Barajı aşamazsa 0 (yazıyla: sıfır) milletvekili çıkaracak. Aşarsa en kötümser tahminlere göre 50 milletvekili çıkarıyor. Batı’daki büyük kentlerden alacağı oylarda birkaç puanlık artış milletvekilini 70’e, 80’e bile çıkarabiliyor…
Ama aşamazsa… Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Güneydoğu illeri ile Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Mersin, Adana gibi büyük kentlerde HDP’ye yazılacak milletvekillerinin hemen hemen hepsi AKP’ye yazılıyor…
***
Hesap bu ve bu kadar yalın.
Hoşlanın, hoşlanmayın, bu yazıyı okuyup “Kürt partisi için propaganda yapıyor” filan gibi değerlendirmelerde bulunun ya da buna kapılmayın, sonuç değişmiyor.
Aritmetik “sayılar bilimi” demek ve sayıların duyguları filan yok.
O sayılar bilimi bize bu seçim kanunu yürürlükte olduğu sürece 7 Haziran’da ya AKP tek başına iktidar olacak ya da olamayacak demekte…
İki olasılıktan birini seçmekle yükümlüyüz…
Üçüncü bir olasılık ise yok…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bunlar iyi günlerimizmiş, çok zor günler geliyor
31.01.2022 - Türkçe yazıldığı gibi okunur (mu?)
29.01.2022 - Eyvah İmamoğlu iyi yaptı; yaşasın İmamoğlu kötü yaptı
28.01.2022 - Sanıklar dün AKP’nin yargısını, iktidarını ve Reisi’ni yargıladılar
18.01.2022 - Safra kesesinin intikamı
17.01.2022 - Boğaziçi’nde bir yıl önce dün, şimdi bugün ve yarın…
3.01.2022 - Diyelim birkaç milyon liram var…
24.12.2021 - Sevinmek varken sövmek…
13.12.2021 - Yine promptersiz konuştu: İstanbul’un sahibi AKP imiş
6.12.2021 - Avrupa Konseyi'nin uzun sürecek sınavı başladı
4.12.2021
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
































































Ömer
Gülay hanım, o kadar güzel yazmışsınız ki, okuyunca ben rahatladım, kafamdakileri birisi cesurca dile getirebildiği için. Bu ülkenin yüzde 98i Müslüman rağmen, Cumhuriyet kuruluşundan beri en büyük haksızlık Müslümanlara yapılıyor; bu ülke 163. madde gibi rezillikleri yaşadı, 3-5 kişiyi kolundan tutup kumara, zinaya götürmek Devlet tarafından desteklenirken, aynı 3-5 kişi dini sohbet edince suç sayılıyordu. Kaleminize sağlık, tekrar teşekkürler..
Ad Soyad Giriniz...
objektif bir bakış mı? hayır değil!... çalıştığınız kuruma göre yazılmış olabilir mi acaba diye çooook düşünüyorum!...
Duran Basal
Alevilerin ibadet yeri Cemevlerine Ucube diyen bir başbakan niçin yargılanmadı? Burda Çifte Standart yargısından bahsedecek yürekli insanlar aranıyor.
Suat Sevencan
Adamin nasil bir insan oldugu, soylediklerinin yanlis olmasi degil mesele, ben de sevmem kendisini pek, dusunduklerini soylemeye hakki olmasi. Her ne kadar bazi yerlerde freedom of speechi dusunce ozgurlugu diye cevirseler de mesele dusunmek degil dusundugunu ozgurce soyleyebilmek. Anlamamiz gereken bir sey var ki insanlari, inanclari asagilayip kucumsemek yanlis, ancak bunu dile getirdigi icin devletin bir adami hapise atmasi, hatta atmayip ertelemesi (ki bu ayagini denk al demekten baska bir sey degildir.), dogru degil. Kimseyi laik veya fundamentalist veya irkci dusuncelere sahip diye yargilayamazsin. Ha adam bunu dusunmekten, soylemekten oteye gecer, illegal bir hareketi olur, gidip bir zenciyi dover, Ataturkcu dusunce dernegine molotof kokteyli atar, camiden cikan vatandasi taslar, o zaman suctur. "Ben inanmiyorum, inananlarin da hepsi aptaldir." demek yanlis, ayip, olabilir. Ama yasadisi olamaz. Böyle bir sey soyleyene inananlar kadar kafana tas dussun demeye hakkin vardir ama gidip sen ne bicim konusuyorsun lan diye kafa goz dalmaya hakkin yoktur. Mevzu bahis hapis cezasinin siyasal olmasina hic girmiyorum bile...
Necat Bayraktar
Elbette kimseye inancından dolayı hakaret edilmemeli. ama bu yazının sahibinin savunusu bu kapıya çıkmıyor. O gücün yanında yer almış. daha dün yanımda bir kişi kutlu doğum Haftası ile ilgili bir şey konuşturmam diyerek tartıştığı adamı yumrukladı.
Necat Bayraktar
Gülay Göktürk ün yazısını okudum. Söz konusu *"hakaret "tümcesinin* yukarıda yazdığı diğer versiyonları * hem de daha da ağırlaştırılmış şekliyle; ve küfür olarak*günlük hayatta o kadar çok kullanılıyor ki saymakla bitmez. Ancak kimse dönüp diyemiyor ki arkadaş yapma;* Ben ateistim.* *Ben Ermeniyim* vb. bu şekilde karşı çıkıp küfür sözcüğü haline getirilmiş kimliklerini açıklama cesareti göstermek linç edilmeyi göze almaktır. Gülay Göktürk Binlerce milli ve dini mahalle baskını duymamış deme ki.
ozgur fikir
Peki Gülay hanım, Tevrattan şu pasaj bir nefret söylemi midir? "Bir erkek başka bir erkekle cinsel ilişki kurarsa, ikisi de iğrençlik etmiş olur. Kesinlikle öldürülecekler. Ölümü hak etmişlerdir." Kurandan şu pasaj bir nefret söylemi midir? Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Bu ve benzeri pek çok dini kaynaklı sözler olduğunu siz de biliyor olsanız gerek. Bunlar ya da bunları ileten hocalar da suç mu işliyorlar? Yoksa sayıları çok diye onlar hariç mi?
Hanifi Sakallı
Müslümanlara hakaret edilmesi elbette yanlıştır,onaylanamaz.Ancak saydığınız azınlıklar yüzyıllarca mağdur edilmişler.Müslümanlar ve azınlıklar...Biri diğerinin önüne konulamaz.Elbette her türlü hakaret eleştirilmelidir.Ancak düşünce özgürlüğü de herkes için olmalıdır.
bertal Kahraman
1- "Allahcilar" muslumanlar demek degil. bu sozleri turkcedegil baska dilde soylemis olsaydi "Allah" yerine o dilde Tanri anlamindaki kelimeyi kullanirdi. Allah yada Tanri Muslumanlarin tekelinde degil 2- bu ulkede basbakan "Biliyorsunuz kendilsi de Alevidir" diyip o kalabaliga YUH latmisti, bir sey olmadi 3- TV Mumsondu yapmaya mi gittiniz dendi ve bir sey olmadi 4- TV de Kizilbasmiyiz hasa! dedi bir sey olmadi 5- Devlet adina "Cemevi cumbus evi" dendi ve bir sey olmadi Bilmem anlatabildimi
uğur kılıç
Kaleminizin hakkını vermişsiniz.. Teşekkürler!
Nadi ATIŞ
Harika bir yazı..teşekkürler..
Nigohos Beranian
Evel de en icten hayranligimi Sayin Gülay GÖKTÜRK icin belirtmistim! Sayin Gokturk ve benzerlerinin bin bir fedakarlikla tasimis olduklari insani deyerlerin bilgi mesalesi insanin icini de disini da isitacak cinsten. Tekrar yasadigimiz omru zaman olarak sizlerle paylasmanin zevki ve gruru ile saygilar.
Ad Soyad Giriniz...
güzel bir yazı
Şeref bilgin
Müslümanlara yönelik budavranışı yapanlar bizleri değil kendilerini kandırır lar sizlerede yazıp çizecek konu olur birileri yorum yapar hayat devam eder birde öbürtaraf var o zaman yapacakları şimdiden yazmak gerek yoksa hiçbir siyaset siyasetçi kurtaramaz....