Aydın ENGİN
Facebook, Twitter gibi medyalarda at koşturan biri değilim; o yüzden yeni fark ettim. Meğer “Hrant’ın Arkadaşları” adlı grup bugünlerde yine birilerince hedef tahtasına oturtulmuş.
Üstelik sözünü ettiğim “birileri” çeşitli mahallelerden. Kimileri AKP medyasındaki işini“FETÖ lanetlemesi, Erdoğan güzellemesi” olarak kavramış ve bugünlerde Hrant’ın arkadaşlarını buna malzeme olarak seçmiş kalem erbabı (Erbap filan da değiller ama neyse).
Kimileri kendilerini ulusalcı olarak adlandırınca ideolojik ayıplarından arındığını sanan milliyetçiler.
Kimileri düpedüz Ogün Samast’lara övgü düzen, sırt sıvazlayan cinsten ırkçı-milliyetçiler...
Kimileri “Hrant’ın Arkadaşları”nın etkinliklerini yeterince solcu bulmadığı için eleştirip kendi solculuğunu bu yolla kanıtlamaya çabalayan aslında tırnak bile kesemeyenkeskinler...
Her biri farklı hatta yer yer düşman mahallelere dağılmış bu “birileri”nin ortaklaştığı nokta: Hrant’ın Arkadaşları’na duydukları düşmanlık.
Çoğu Hrant’ın Arkadaşları adını kullanan grubu tanımıyorlar. Sağlığında Hrant’la arkadaş olmuş, ünlü gazetecileri, akademisyenleri o grupta sanıyorlar, sayıyorlar sonra da ağızlarına geleni sıralıyorlar.
Ağızlarını büzemem; sayıp sıraladıklarını tek tek ele alıp cevaplayamam. Bunun bir işe yaramayacağını deneye deneye öğrendik.
Ama hiç olmazsa bilgilerini düzeltmeye çalışayım. Belki bir işe yarar.
Belki...
***
Hrant’ın Arkadaşları bir örgüt filan değil. Sadece Türkiye’nin en yiğit demokratlarından birinin kalleş bir pusuyla öldürülmesini sindirmeye niyeti olmayan, susmayı kendine yediremeyen, o cinayetin tümüyle aydınlatılmasını istemek ve izini sürmekten vazgeçmemeye yeminli kadın ve erkeklerden ibaret bir grup.
“Bu dava biz bitti demeden bitmez” sloganı onları birleştiren tek çimento oldu. Tam dokuz yıldır yağmur, çamur, kar, fırtına, kızgın güneş demeden “Hrant Dinkcinayeti”nin görüldüğü, bazen görülmediği, bazen görülür gibi yapıldığı her duruşmada hazır bulundular. Bir pankartın ardında bir araya gelip bir açıklama yaptılar. Ardından da duruşma salonunda yerlerini aldılar.
Bir de dokuz yıldır her 19 Ocak günü Hrant’ın vurulduğu yerde yapılan anma toplantılarının ayak işlerinin kotarılmasını, örgütlenmesini üstlendiler.
Adları hiç, ama hiç önemli değil. Hrant’ın adı üstünden itibar devşirmek isteyenlerin kol gezdiği bir ortamda onlar bilerek isteyerek anonim kalmayı yeğlediler ve kendilerini “Hrant’ın Arkadaşları” olarak adlandırdılar.
O kadar.
Dokuz yıldır süren Hrant Dink cinayetini günü geldiğinde Ergenekoncuların, günü geldiğinde Gülen Cemaati’nin, günü geldiğinde Trabzon varoşlarından gelen milliyetçi ve ruhsal dengeleri bozuk gençlerin, günü geldiğinde devletin derinliklerinde yuvalanmış karanlık güçlerin üstüne yıkmaya çalışan siyasal hesaplar ve hesaplaşmalar Hrant’ın arkadaşlarının hiçbir zaman umurunda olmadı. Trabzon’dan İstanbul’a cinayetin taşlarını döşemiş polis şeflerini, siyaset esnafını, yüksek bürokratları “Fetö’cü, Ergenekoncu, AKP’ci, MHP’ci” filan diye sınıflandırmak da umurlarında olmadı.
Onlar cinayeti azmettiren, örten, gizleyen, özendiren herkesin yargıç karşısına dikilmesini ve cezalandırılmasını talep ettiler, ediyorlar ve edecekler.
O kadar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021