Aydın ENGİN
Yav Reis…
(Sakın biri kalkıp "Aydın efendi ağzını topla. Koskoca devlet başkanına 'yav' diye hitap edemezsin" demesin. Ben kendime Reis'i örnek, yani rol modeli alıyorum. O neredeyse her konuşmasında "yav" da diyor, "be" de diyor, "siz"yerine "sen" de diyor. Cumhurun koskoca başkanının herhalde bir bildiği vardır değil mi?)
Evet, yav Reis, bu haftayı yazı filan yazmadan, hayta gezip, havyar kesip dalga geçerek tamamlamak niyetindeydim ama senin yüzünden yine bilgisayar başına oturmak zorunda kaldım işte…
Din Şurası toplantısının kapanış oturumunda boy gösterdin, kürsü gördün, dayanamadın, çıktın ve uzun uzun konuştun.
Zavallı ben de hem canlı yayında dinledim; yetmedi bir de bizim T24 yazı işleri tayfasının neredeyse tümünü aktardıkları konuşmanı okudum sonra da…
Sonrasını görüyorsun işte Reis, hayta gezmeye son, otur klavye başına ve Tırmık yaz…
Nasıl yazmam?
Konuşmanın neredeyse her paragrafına itirazlarım, hem de ciddi ve ilkesel itirazlarım var.
Buyur…
* * *
Konuşmanın omurgasını oluşturan cümleden başlayalım:
"Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dönemin koşullarını değil, dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz."
Önce şuna bir açıklık getirmelisin Reis: "Biz" dediğin kim ya da kimler?
AKP'nin Reisi'sin biliyorum; ama bu ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda da oturan sensin. Bu durumda sözünü ettiğin "biz", hepimiz, yani bu ülkenin yurttaşlarının tümü mü?
Eğer bunu dediysen ya da demek istediysen, orada biraz dur Reis.
Mesela benim sevgili kardeşim Garo Paylan bu "biz"e dahil olamaz. Kilise kayıtlarına göre dört, beş kuşaktır İstanbullu Mihail Vasiliadis arkadaşım da senin "biz"inin dışında kalır. Dersim'in en "düzgün" çocuklarından, arkadaşım Aptullah da ne yapsan senin "biz"inin içine sığmaz. Sonra Midyat'ta tanıdığım, tanıdığım için pek sevindiğim, rakı içip kadeh tokuşturduğum Süryani Hilo'nun da tarif ettiğin "biz"in içinde işi olamaz.
Eeee Ris, ne olacak şimdi? Sen sadece "sizin" cumhurbaşkanı mısın; yoksa bütün yurttaşların cumhurbaşkanı mı?
Bu konuda bir karar versen iyi olacak. Çünkü bu biz mantığı konuşmanın tümüne yerleşmiş. Demek ki senin bilinçaltının derinliklerine sinişmiş.
Şu cümlelerine bakalım istersen:
"…İslam, hayatımızın tüm alanlarını kuşatan, kucaklayan, kurallar, yasaklar manzumesidir. Yaşantımızın her safhasını düzenleyen bir dine inanıyoruz. Ömrümüzün sonuna kadar Müslümanca yaşamakla emrolunduk…"
Garo'lar, Mihail'ler, Aptullah'lar, Hilo'lar ve daha nicelerri ve niceleri "Ömrümüzün sonuna kadar Müslümanca yaşamakla emrolunduk" mu diyecekler; demezlerse başlarına bir şeyler mi gelecek?
Konuşmadan bir "biz" daha cımbızlayayım mı?
Buyur:
"…Bunun için İslam bize göre değil, biz İslam'a göre hareket edeceğiz. Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dönemin koşullarını değil, dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz…"
Dile getirdiğin bu kesin buyruk bu ülkenin Alevi, Katolik, Ortodoks, Protestan, deist, ateist yurttaşları için geçerli mi? Değilse sen sadece "senin sizi"nden söz ediyorsun demektir.
Doğru mu anlıyorum?
Eğer doğruysa sana birilerinin bu ülkenin Cumhurbaşkanı olduğunu hatırlatması gerekmiyor mu?
* * *
Son bir soru daha Reis:
"Bana uymuyor, zamana uymuyor, hoşuma gitmiyor, aklım almıyor bahanesiyle kimse nasları inkar edemez"…
Biliyorsundur (biliyor musun?) Arapça "nas"ın Latince karşılığı "dogma"dır. Yani tartışılmadan kabullenilmesi gereken, itirazı mümkün olmayan, mutlak geçerlik taşıyan, sorgulanamaz hüküm demek.
Valla kusura kalma Reis, başkalarını bilemem ama, buna göre senin "biz"in içinde ben kesinlikle yokum.
Hiçbir nas benim için mutlaka geçerli olamaz. Aklım yatmadıysa, sorgulamamın sonunda beni ikna eden bir sonuca varmadıysam o hüküm benim için kabul edilemez; senin tayfanın çok sevdiği deyimle söyleyeyim "yok hükmündedir"…
Yani Reis, sen şu Şura'daki konuşmanı bir kez daha gözden geçir istersen. Benden uyarması…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021