Aydın ENGİN
Önce Suriye...
Türkiye medyasından, köşe yazarlarının çoğundan ve habercilerin neredeyse tümünden umudu kestim. Ne olup bittiğini Türkiye medyası üstünden öğrenemeyeceğiz. Nedenini merak edenler T24’de Mustafa Alp Dağıstanlı arkadaşımın nefis medya analizine bir göz atsın. Tıklayın...
Yabancı medyadan bir şeyler sezmek mümkün ama o da sınırlı. Örneğin Almanların itibarlı yayını Der Spiegel “Erdoğan ateşle oynuyor” başlığıyla yayınladığı bir analizde “En küçük bir olay, bir kıvılcım artık savaş anlamına gelecek” diyor.
Valla o kadarını biz de biliyoruz.
Bir başka önemli Alman gazetesi, Süddeutschezeitung ise önce soruyor: ”Sahi o F4 Fantom askeri jeti Suriye sınırında ne arıyordu? Türk pilotlar kendi hava savunma sistemlerini mi test ediyorlardı? Yoksa Suriye’ninkini mi ?” Ardından da Erdoğan’ın konuşmasını değerlendiriyor: “Erdoğan sorunu uluslararasılaştırmak istiyor çünkü yalnız kalmaktan korkuyor...”
Eh, Erdoğan’ın dünkü grup konuşmasını izleyenler bunu zaten fark etmiş olmalılar. Üç cümlede bir “Uluslararası hukuka dayanarak... Uluslararası hukukun bize verdiği hakka dayanarak... Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde...” paragrafı açan Tayyip Erdoğan, şimdilik Suriye’ye parmağını sallayıp “Bak bundan sonra en küçük bir hareketini görürsem valla billa fena döverim” demekle yetinecek gibi. Gözünüzden kaçmasın, babasından ya da anasından böyle fırça yiyen yumurcak önce “Oh, bu vartayı atlattık, dayak yok” diye düşünür ve rahatlar...
Yani savaş şimdilik kapıya dayanmış değil gibi. Kapının önünde dolanıyor ama henüz kapıyı yumruklamıyor... Gibi...
Bu iyi.
Çünkü Tayyip Erdoğan başta, AKP tepelerinde ve AKP medyasında epeydir Suriye’ye yönelik savaş tamtamları çalınıyor ve Türkiye barışçıları kavraması güç bir yaz rehavetinde sadece kuru bildiri yayınlamakla yetiniyor. Oysa aynı barışçılar “Irak’ta Savaşa Hayır” kampanyasında alkışlanası bir inat ve sabır göstermişler ve sonuçta Türkiye’nin o kanlı ve haksız Irak savaşına katılmasının önlenişinde çok ciddi pay sahibi olmuşlardı...
Bu aşamada, en azından bu yazıda durumun özeti bence şu: AKP’nin geniş ufuklu oldukları söylenen Başbakan’ı ve Dışişleri Bakanı sayesinde “Komşularla sıfır sorun” diye çıkılan yeni dış politika serüveninde “Sorunsuz sıfır komşu” noktasına ulaştık.
Alkış tutan tutsun; bize düşen ıslıklamak olsa gerek...
* * *
Suriye, Ortadoğu’da çağdışı ve zalim diktatörlüklerden biri. Tıpkı Sudan gibi (Hani Devlet Başkanını Ankara’da birinci sınıf protokol ile karşılamıştık, ağırlamış, itibar göstermiştik); tıpkı Kuveyt gibi, tıpkı Körfez emirlikleri gibi, tıpkı kadınlara otomobil kullanma hakkı vererek özgürlük ve demokrasi getirmiş(!!!) Suudi Arabistan gibi...
Ama eğer Suriye’de bir gün özgürlük ve demokrasi güneşi bulutların arasından çıkmaya başlayacaksa bunu yine Suriye halkı başaracak. Tıpkı Mısır gibi, tıpkı Tunus gibi, tıpkı Yemen gibi... Evet, sancılı, zikzaklı, gitgelli bir süreç olacak. Ama ülkelere ithalat yoluyla demokrasi ve özgürlük gelmiyor. Tıpkı Irak gibi, tıpkı Afganistan gibi...
Dünyada bunu anlayan ülkelerin ve siyasi liderlerin sayısı arttı. Ama Tayyip Erdoğar ve ekibi henüz bunun farkında değiller gibi...
N’apalım... Hayat öğretir nasıl olsa!
* * *
Buraya kadar okuyup “Yazının başlığı ile yazının kendisi uyumsuz” diyen uyanık T24 okurları mutlaka çıkmıştır.
Haklısınız.
Ama ben de haklıyım.
Uzun söze ne hacet?
Cumhuriyet’in kuruluş belgilerinden biri olan “Yurtta sulh, cihanda sulh” Ata(türk) sözünün bugünkü hali yazının başlığıdır.
“Cihanda sulh”ün hali Suriye aynasında yansıyor...
“Yurtta sulh”e gelirsek...
O da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nu (KESK) tümüyle felç etmeye yönelmiş son KCK gözaltı ve tutuklamalarının aynasında yansımakta.
Bugüne kadar (yani otuz yıldır) “Son terörist kalana kadar” diyenler anlaşılan yurttaki barışı “Son Kürt kalana kadar”a ertelemeye karar vermişler...
Siz yazıyı bitiredurun ben önümüzdeki günlerde, haftalarda siyaset esnafından biri “Cumhuriyetimizin temel prensibi olan yurtta sulh, cihanda sulh...” diye başlayan bir “yalan” yumurtlamaya başlarsa suç işlemeden ne yazacağımı düşünmeye gidiyorum...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021