Aydın ENGİN
Kimi epey eski, kimi epey taze anılar ve dumanı tüten olgular arasında bir tur atmaya ne dersiniz?
Ortalık nedense "kayıp" denen savaş silahları iddiaları ile çalkalanıyor. Baştan belirteyim bu Tırmık bir "araştırmacı gazetecilik" çalışması filan değil. Gözlemlere, duyumlara ve tanıklıklara dayanan ve ürkütücü sorulara ebelik eden ve kanıtlara, belgelere dayanmayan bir yazı...
Buyrun.
* * *
Batman'ın "Faili meçhuller kenti" olarak anıldığı 90'lı yıllarda Cumhuriyet gazetesi beni oraya yollamıştı. Epey kişi ile konuştum ve döndüğümde epey yankı uyandıran bir dizi yayımladık.
O günlerin Batman'ı sahiden ürkütücü idi. Akşam karanlığı basmadan telaşla indirilen kepenkler ve acele adımlarla evlerine giden Batmanlılar, akşamları boş kahveler, sinemalar…
Yanlış hatırlamıyorsam 210 faili meçhul (!) cinayetle kente indim ve bir hafta sonra 216 cinayetle döndüm. "Arkadan, enseye tek kurşun" diye anılan ve "Bir cigara versene" kadar kolayca söylenen "Hizbullah damgalı cinayetler"den söz ediyorum.
Kaldığım otele bir adam geldi. Otel personelinin gösterdiği itibara bakılırsa tanınmış biriydi. O günlerde iktidar partisi olan DYP'li imiş. Hatta DYP il yönetiminde imiş.
Adam tipik bir taşra siyasetçisi idi. Cumhuriyet gibi adını duyduğu ve sanırım hiç okumadığı bir gazetenin İstanbul'dan gelmiş muhabiri ile konuşmaktan pek hoşnuttu. Selamlaşma, tanışmadan sonra bülbül gibi konuşmaya başladı. Lâf denk geldi, sordum:
- Burada hemen herkes "enseden tek kurşun" diyor. Neden öyle?
Güldü. Bilgiç bilgiç sırıttı:
- Apaçiler…
- Anlamadım.
- Biz Apaçiler deriz. Bizim çocuklardır. Habizbin aşireti yani. Hepsi tugayın bitişiğinde eğitim görüyorlar. Batman'ı PKK'ye yedirmemeye yeminliler. Ellerindeki silahlar billahi tugayda bile yok. Tabanca da var, keleş (Kalaşnikof) de…
- Kim verdi, nasıl verdi?
- Onu bana değil vilayete soracaksın gazeteci…
Herifin öğüdünü dinledim. Valiliğe gitim. Valiye ulaşamadım ama galiba vali muavini olan bir ağır top bürokrata sordum. İğrenmiş gibi suratıma baktı:
- Gazeteci misin, Apo'nun ajanı mı? S.ktir git burdan… Lafa bak be…
Israr etsem sille tokat kovulacağım. Sustum ve çıktım.
Kısa bir süre sonra Batman Valisi'nden valilik envanterine girmiş sonra buharlaşmış silahlarla ilgili olarak muhalefet hesap sormaya kalktı. Soru suskunluk duvarına çarptı.
Bir süre sonra da unutuldu gitti…
* * *
15 Temmuz akşamı. Henüz askeri jetler alçaktan uçarken, Ankara'da Meclis'in bombalandığı haberleri gelirken, darbe girişimin sonucu belli değilken, yakındaki Şişli Camii'nden art arda selâ okunurken Cumhuriyet gazetesinin önüdeki sokaktan birkaç itfaiye arabası, beş altı hafriyat kamyonu, çeşitli belediyelere ait resmi araçlar ve her boy ve markadan sivil otomobiller ve kaldırımlardan her kılıktan siviller Okmeydanı, Kağıthane yönüne akıyordu. Kornalar aralıksız çalınıyor, itfaiye araçlarından siren sesleri yükseliyordu. Cumhuriyet'in hizasına gelince kornalar daha yüksek çalıyor, siviller de gazeteye doğru yumruklarını sıkarak bir şeyler bağırıyorlardı.
Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu binanın ışıklarının kapatılması talimatı verdi. Ben de girişte, avluda dikilen bizim özel koruma ekibine "Kapıyı iyi tutmalarını" söylemek için aşağı indim.
Akan kalabalıktan bir ses yükseldi:
- Aydın abiii, merhaba.
Bağırana baktım. Tanımıyorum. Ama hâli tavrı düşmanca değil. Tanımadığımı fark etti:
- Lastik İş'ten abi. DiSK. Yedikule şubede eğitim seminerindeydik ya…
Adam en az yirmi yıl öncesinden, DİSK sendikalarında eğiğim semineri yaptığım günlerden söz ediyor. Gel de hatırla…
Yine de bozmadım.
- Ha merhaba… Hayrola, N'apıyorsun böyle?..
Ceketinin önünü açıp tabancayı gösterdi.
- Ben de bunlara takıldım abi. Eve gideceğim aslında. Ama Şişli camisinin önünde tabanca, silah dağıtıyorlar. Bir tane de ben kaptım abi. Sen nasılsın abi, iyisin di mi?
"Çok iyiyim" dedim ve yeniden gazete binasının içine girdim…
* * *
16 ya da 17 Temmuz akşamı bizim haberci gençler Taksim Meydanı'nda büyük kalabalık toplandığını söylediler. Atlayıp Taksim'e gittim.
Taksim bir ana-baba günü. Kalabalık içinde bazı sakallı, entarili, takkeli ajitatörler de var; bağırarak bir şeyler söylüyor, çevresindekiler hep bir ağızdan slogan atıyor.
Bir başka köşede bir otobüsün üstüne çıkmış birileri nutuk atıyor. Uğultudan, gürültüden kimse bir şey duymuyor ama yine de çılgınca alkışlıyorlar.
Taksim Gezi'sinin merdivenlerine dikilip seyrederken önümden gezintiye çıkmış gibi rahat, salına salına bir adam geçiyor. Elinde bir kalaşnikof tüfek.
Silah konusunda bırakın uzmanlığı, tanışıklığım bile yok ama kalaşnikofu tanıyorum. Kandil'de kadınlı erkekli PKK'lilerin, Erbil'de Barzani'nin peşmergelerin elinde bol bol gördüm.
Adam fırından ekmek almış da evine gidiyor gibi sakin ve rahat ve pervasız, elinde kalaşnikof yürüyor. Yanıbaşımdaki polis memuruna döndüm:
- Adamın elindeki silahı görüyor musun?
- Heeee… Keleş… Bu meydanda en ez elli kişide vardır bence...
Sonra yüzüme baktı, tanır gibi oldu. Dostça gülümsedi:
- Seni televizyonda filan gördüm ben bey. Sen en iyisi ortalıkta pek dolanma burda. Çaktırmadan toz ol sen. Duruma baksana.
Genç polis memuru haklıydı.
Toz oldum.
* * *
Şimdi bu güne gelelim mi?
Ayrıntıya boğulmadan hatırlatayım.
Malum, Sedat Peker "Süslü Sülü" diye adlandırdığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile hesaplaşmasında somut olguları ve marifetleri sergilerken bir "devlet sırrı"nı açık ediverdi:
Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde olmayan ama bu kurumların elinde bulunan 100 bin silah ve onların yüzbinlerle ölçülen mermileri ortada yok.
Medya ve kimi siyasiler buna "Kayıp silahlar" demekteler.
Buna karşılık işinin ehli, konunun uzmanı bir emekli general Haldun Solmaztürk, BizimTV kanalında, sözcükleri sakınmadan, sakin sakin açıkladı.
- Kayıp silah olayı biliniyordu ama ilk defa Sedat Peker somut bir bilgi verdi. 100 bin adet kayıp askeri silah var, bir gizli örgüt kurulmuş olmalı.
Biliniyormuş.
Ben, sen, biz bilemeyiz ama Güneydoğu'da yıllarca PKK'ye karşı savaşan birlikleri yöneten bir tuğgeneral "Biliniyordu" dediyse biliniyordur.
Emekli generalin son cümlesi, ilk cümlesi kadar hatta ondan da çok büyük bir önem taşıyor: Bir gizli örgüt kurulmuş olmalı…
(Bu çok ilginç ve çok önemli video-söyleşiyi mutlaka izlemelisiniz. Tıklayın.)
* * *
Nedir ya da ne olabilir bu "gizli örgüt"ün görevi ve hedefi?
Yazının başındaki bölük pörçük anı dilimlerini hatırlayın. "Devlet" gözünü kırpmadan kayıt dışı silahlar bulundurabiliyor; o silahları paramiliter güçlerin kullanımına verebiliyor, o silahları buharlaştırabiliyor ve asla ve asla hesap vermiyor.
Şimdi (yani 2002'den bu güne) devletin dizginleri siyasal islamın partisi AKP'nin elinde. AKP iktidarı Türkiye'yi parlamenter sistemden büyük ölçüde çıkardı ve İslam töresine benzeyen bir "emir – imam- hükümdar – tek adam) sistemine taşıdı.
İktidarın destekçisi kimi medya sitelerinde, tarikatların yarı-açık toplantılarında bazan üstü örtük, ama bazan neredeyse açık açık "Bunca yıllık hasretten sonra ele geçirilen devlet iktidarı bir sandık kazasına uğrayıp yeniden dar- ül- harp nizamına devredilemez" denmekte, yazılmakta.
Dar-ül-harp İslam dışı bir iktidarın egemen olduğu ülkelere denir.
"İstanbul belediye seçimlerini bir daha yaşamayacağız" son dönemde iktidara sımsıkı sarılmış kesimlerde epey sıkça dile getirilen bir cümle.
Anlaşılan İstanbul derken bütün bir ülke kastediliyor ve iktidarın bir "sandık kazası" sonucu devredilmesine göz yumulmayacağı vurgulanıyor.
Emekli General Solmaztürk'ün sözünü ettiği gizli örgüt"ün kuruluş sebebi bu olabilir mi?
Ve varken yok olan yüzbini aşkın silah bu örgütün kucağında, depolarında olabilir mi?
* * *
Uyarımdır:
Bu gece ve sonraki gecelerde rahat uyumak istiyorsanız, "Amaaaaan, şu T24'teki şom ağızlı gazetecinin uydurdukları bunlar. Kulak asmayacağım" deyin ve uyuyun.
İyi geceler…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021