Ayhan AKTAR
Lozan Barış Konferansı zabıtlarına göre, 13 Aralık 1922 günkü oturumda İngiliz Hariciye Vekili Lord Curzon, Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus mübadelesi yapılması teklifi ile ilgili olarak şunları söylüyordu:
“Lord Curzon, düşünülmekte olan çözüm yolunun zorunlu nüfus mübadelesi olmasından kendi hesabına çok üzülmektedir; bu çözüm, baştan aşağı sakat bir yoldur. Dünya gelecek yüz yıl boyunca bunun acısını çekecektir. Lord Curzon, böyle bir çözümden tiksinmektedir.”
Lozan’da İsmet Paşa ve Venizelos mecburi nüfus mübadelesini istemektedir. İki taraf da, ülkelerinin dinî bakımdan homojen ve tek tip insanlardan oluşmasını arzu etmektedir. Lozan Konferansı’na gözlemci olarak katılan Amerikalı diplomat Richard W. Child, 12 Aralık 1922 tarihli oturumda dayanamayıp şunları söyler:
“Bizler, ulus-devletlere kendi vatandaşları içinden büyük kitleleri başka ulus-devletlerin kucağına atarak, sınırdışı etme hakkını veren yeni hukuki örnekler yaratılması işine onay vermeden önce –devletler hukukunun ve adaletin hiçe sayıldığı yeni ve ahlâka mugayir bir ilkenin kabul edilmesini önlemek amacıyla– iyice düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Bu konuşmaların üzerinden neredeyse doksan yıl geçti. Lozan’da atılan imzalar sonucunda yaklaşık 1.200.000 Anadolu Rum’u Yunanistan’a; 400.000 civarındaki Rumeli Müslüman’ı da Türkiye’ye yollandılar. İnsanlar doğup büyüdükleri topraklardan kopartıldılar. Mallarını ve mülklerini geride bıraktılar.
Yunanistan’a giden Anadolu Rumları çok sıkıntı çektiler. Doğup büyüdükleri yerleri terk eden mübadiller bir kopuş duygusu içindeydiler. Aralarında Türkçe konuştukları için Yunanlılar onları aşağıladılar. Anadolu geleneklerini sürdürdükleri için onlara “Türk tohumu” dediler.
Aynı durum, Türkiye’ye gelen mübadiller için de geçerlidir. Yerli halk, onlara da “gâvur” veya “Yunan tohumu” diyerek aşağılamıştır. Çağan Irmak’ın Dedemin İnsanları filminde, Türkiye’ye gelen mübadillerin acı hikâyesi anlatılıyor. Çağan Irmak’ın çocukluğunun İzmir’in Seferihisar ilçesinde geçtiğini biliyoruz. Dedemin İnsanları bu bakımdan otobiyografik ögeler taşıyor. Zaten filmi, dedesi Mehmet Bey’in anısına ithaf etmiş.
Film Ege’de bir sahil kasabasında geçiyor. Dede Mehmet Bey, yedi yaşında Girit’in Resmo kasabasından mübadil olarak İzmir’e gelmiştir. Sürekli olarak doğduğu yeri bir daha görme özlemi içinde yaşamaktadır. Kızınca, Rumca konuşur. Kasabanın sevilen bir insanıdır, tuhafiyeci dükkânı vardır. Dede Mehmet Bey rolünde Çetin Tekindor’un oyunculuğu gerçekten göz kamaştırıyor. Hatırlarsanız, Çağan Irmak’ın Babam ve Oğlum filminde de Çetin Tekindor yine döktürüyordu.
Torun Ozan ise okulda aldığı Kemalist terbiyenin sonucu olarak “yabancı düşmanı” bir anlayışla yetişmektedir. Arkadaşları onun “gâvur” veya “sünnetsiz” olduğunu iddia ederler, donunu indirip göstermek zorunda kalır. Ozan, toplumdan dışlanma korkusuyla ailesinin Giritli geçmişinden nefret etmektedir. Ailede Girit lafı açıldıkça, zavallı çocuk “Biz Türk’üz; gâvur değiliz” diye ağlamaktadır. Kasabanın yerli ahalisi ile mübadiller arasında bir gerginlik vardır. Kasabanın yerlileri, çocuklarına mübadillerin ve muhacirlerin evlerinin camlarını taşlatırlar, kızlarını taciz ettirirler. Filmde, kasabalarımızda yeşeren faşizan kültürün net bir anlatımı var. Çağan Irmak, küçük adamların şiddeti yücelten banal milliyetçiliğini iyi biliyor. Filmin sonuna doğru, Mehmet Bey ailesiyle Girit’e gitmek için pasaport çıkartır. Fakat birkaç gün sonra 12 Eylül darbesi olur. Ozan’ın İlçe Belediye Başkan Yardımcısı olan solcu babası tutuklanır ve her şey karışır.
Bu hazin hikâyeyi bu kadar sıcak ve sevgi dolu bir sinema diliyle anlattığı için Çağan Irmak’ı kutluyorum. Sinemadan çıkarken, muhtemelen siz de benim gibi nemlenen gözlerinizi sileceksiniz. Adına mübadele dediğimiz bu “baştan aşağı sakat” ve “ahlak dışı” politikanın hayata geçmesine sebep olan milliyetçiliklere küfrü basacaksınız. Ege’nin iki yakasında tek dinli ve homojen nüfusa sahip birer ulus-devlet kurmak adına, kendi vatandaşlarını aynen “mal gibi” takas eden diplomatlardan ve siyasal seçkinlerden tiksineceksiniz.
Geçtiğimiz hafta benim gündemimde iki torun vardı: Birincisi, 1937’de idam edilen dedesi Dersimli Seyit Rıza’nın mezarını arayan torun Rüstem Polat. İkincisi ise, yaptığı filmle dedesi Giritli Mehmet Bey’in hikâyesini ölümsüz kılan torun Çağan Irmak. İkisini de saygıyla selamlıyorum...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2016
25.01.2015
3.01.2015
19.03.2014
30.11.2012
29.11.2012
28.11.2012
30.04.2012
16.04.2012
9.04.2012