Ayhan AKTAR
Bundan tam 100 yıl önce, Sarıkamış’ta bir insanlık dramı yaşandı. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da Sarıkamış felaketi yine bir ‘kahramanlık destanı’ veya ‘vatan savunması’ lakırdılarıyla ve militarist bir üslupla anılacaktır. Geçen yıl, Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak Sarıkamış’ta şunları söylüyordu: “Türkü, Arabı, Kürdü, Çerkesi her kesimden insanın tek bir amacı vardı, buraya gelerek düşmana karşı bu toprakları korumaktı… bu topraklarda mücadele edenlerin tek amacı Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğüne kasteden düşmanlardan kurtarmaktı… Bayrak inmesin, ezan dinmesin diye verilen bu mücadeleyi dinlerken tüylerimiz diken diken oluyor… Hafızası olmayan bir milletin geleceği olamaz.” Sn. Vali’ye ders vermek bize düşmez ama, bazı noktaların altını çizmek gerekiyor:
- Sarıkamış harekâtı, kesinlikle bir savunma savaşı değildir. Son derece amatörce hazırlanmış, birsaldırı harekâtıdır. Enver Paşa ve yanındaki aklı evveller, Rus ordusunu çevirerek imha etmeyi planlıyorlardı.
- Evet, Osmanlı toplumunun değişik kesimlerinden her unsur (Türk, Kürt, Arap, Çerkes vs.) orduda bulunuyordu, ama başkaları da vardı! Örneğin, Sarıkamış’ta Ruslara esir düşen 83. Alay KumandanıBinbaşı Ziya (Yergök) anılarında Köprüköy Savaşlarında bacağından yaralanan Erzurumlu Teğmen Vahan Pastırmacıyan’ın kahramanca savaştığını anlatıyor. Taşnak Partisi Mebusu Karekin Pastırmacıyan’ın (kod ismi, Armen Garo) kardeşi olan Vahan Efendi’nin “savaşta gösterdiği yararlık nedeniyle” 18 Eylül 1915’te Enver Paşa tarafından maaş artışı ile ödüllendirildiğini arşivlerden öğreniyoruz.
- 1914 yılında Sarıkamış’ta telef edilen askerlerin 1923’te kurulan “TC’nin bütünlüğüne kastedenlere karşı” savaştığını söylemek biraz zor! Eğer, devletlû takımındaki “hafıza” buysa, bendeniz gelecek hakkında çok endişeliyim!
SARIKAMIŞ FACİASININ EVVELİYATI
23 Ocak 1913 tarihinde etrafındaki fedaileri ile darbe yapan Yarbay Enver Bey liderliğindeki İttihatçılar, kısa zamanda bir dikta rejimi kurdular. Muhalif siyasetçileri ve gazetecileri gemilere koyup Sinop’a sürgün ettiler. Dikta rejimlerinde ‘eleştiri’ bitince, ilk olarak ‘ortak akıl’ yok olur. Yandaşlık, kayırmacılık ve çalışmadan yükselmek norm hâline gelir. Atamalarda kıdem ve liyakat ilkesi unutulur. Enver Bey’in engellenemeyen yükselişi de şöyle: Önce Sultan Reşat’ın yeğeni Naciye Sultan ile evlenerek saraya ‘damat’ olur. Evlilik sayesinde kendisini ‘Paşa’ yaptıran Enver Bey, 33 yaşında Harbiye Nazırı olarak atanır. Hemen orduda temizlik hareketine girişerek, 1100 muhalif subayı ordudan atar. Almanlarla gizli anlaşma imzalayan, 29 Ekim 1914 günü Rus limanlarına saldırarak ülkeyi savaşa sokan İttihatçılar, Turancı fetih hayallerine kapılırlar. Hesapta, Osmanlı Ordusu Kafkasya’ya girip Müslümanları ayaklandıracaktı!
Tüm dikta rejimlerinde ‘çapsız’ liderler, kendilerini ‘dev aynasında’ görürler. Yeteneksizliklerini de herkesi susturarak, şiddetle örtmeye çalışırlar. Savaşın başında Alman Ordusu, Tannenberg’de Rus 2. Ordusu’nu çevirme harekâtı ile imha etmişti (26-30 Ağustos 1914). Savaşı yöneten Alman generalleri Erich Ludendorff ve Paul von Hindenburg, Almanya’da milli kahraman olurlar. Enver Paşa, “yahu, benim neyim eksik” demiş olmalı ki Osmanlı Genelkurmayındaki Almanlar, benzer bir çevirme harekâtınıSarıkamış’ta tekrarlamayı planlarlar. Bu operasyonla Batı’da Almanlarla savaşan Rus ordusunun Kafkaslara birlik kaydırmasını sağlayarak Almanların elini rahatlatmayı da hesaplıyorlardı. AmaTannenberg Savaşı yaz aylarında ve engebeli olmayan bir coğrafyada kazanılmıştır. Enver Paşa ve çevresindekiler, Osmanlı askerine eksi 30 derece soğukta, 2000 rakımlı sarp dağları, 60 cm. karda aşarak Rus ordusunu arkadan çevirme emrini verirler. Böylece, araziyi hiç tanımadan hayata geçirilen saldırı harekâtı sonucunda, 50.000 askerin çoğu ‘mermi bile atmadan’ donarak ölmüştür.
ASKERİ KUMAR PARASI GİBİ HARCAMAK
Yaşanan insanlık dramının birinci sorumlusu, operasyonu bizzat yönetmeye kalkan Enver Paşa ve yine saraydan Behiye Sultan ile evlenerek ‘Albay’ olan yardımcısı Hafız Hakkı Bey’dir. Sarıkamış’ta esir düşen 9. Kolordu Kurmay Başkanı Binbaşı Şerif (İlden) Bey’in deyimi ile, bunlar “askeri, ceplerindeki kumar parası gibi” harcamışlardır. Atatürk’ün, kâtibi Yusuf Hikmet Bayur’a yapmış olduğu Sarıkamış değerlendirmesi şöyledir: “[Enver] hesapsızdır, fikir ve kararların nasıl tatbik edileceğini düşünmeyi teferruat sayar; askerlikte genel bakımdan bilgisizdir, çünkü tabur, alay vs. gibi birliklere sıra ile komuta etmeden, en çok Makedonya ile Bingazi’de çete ve aşiret vuruşmalarında bulunduktan sonra sırf siyasal destekle en yüksek makamlara erişmiştir… Bu yüzden Enver, bir tümen veya bir kolorduya herhangi bir hareketi emrettiği vakit, o hareketin yapılabilmesi ve beslenebilmesi için nelerin gerektiğini hiç düşünmezdi ve bu emirleri âdeta bir çavuşa 40-50 kişi ile bir tepeyi tutması emrini verir gibi verirdi. Sarıkamış yıkımı bu biçim kıt anlayıştan doğmuştur.”
Evet, bundan tam 100 yıl önce Allahuekber Dağları’nda donarak ölen ve Sibirya’daki esir kamplarında aşağılanan Osmanlı askerlerini rahmetle anmak boynumuzun borcudur. Ama askerleri “kumar parası gibi harcayan” çapsız komutanları ve Napolyon bozuntularını da yerli yerine oturtmalıyız. Macera arayan ve fetih rüyaları görenleri bugün ‘kahraman’ olarak sunmak, Sarıkamış şehitlerine karşı yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. Ayrıca, unutmayalım, İttihatçılık ölmedi! Farklı biçimlerde yaşıyor hâlâ…
***
Binbaşı Osman Sıddık’ın yazısı
Bütün dikta rejimlerinde yaşanan rezillikler basına konan sansürle halktan gizlenir. I. Dünya Savaşı sırasında uygulanan askerÎ sansür sayesinde Sarıkamış felaketi unutturulmaya çalışılmıştır. Ama 2 Kasım 1918 gecesi İttihatçıların yurtdışına kaçmalarından sonra, ortam rahatlar. Sarıkamış’ta savaşan 9. Kolordu, 29. Topçu Alayı Kumandanı Binbaşı Osman Sıddık Bey (1878-1927) de ilk olarak 14 Kasım 1918 tarihli Âti gazetesinde Sarıkamış hezimetini sansürsüz anlatmıştır.
***
Sarıkamış Hezimeti
(Emekli Topçu Binbaşı Osman Sıddık)
… Sarıkamış muharebesinde bulunup da hayatlarını kurtarabilenlerin tümü dünyada hiçbir kumandanın uygun bulmayacağı şartlar altında cereyan eden bu müthiş mücadelede payına düşen vazifeyi yerine getirdiğine emin olmalıdır. Bedbaht 3. Ordu’nun strateji fikrinden her bakımdan yoksun bir tarzda idare edildiğini görenlerin, hatırından bizim aleyhimize neticelenen bu muharebenin hatırası silinmeyecektir.
Rusya ile bizim aramızda çatışmalar başladığı sırada, Hasan İzzet Paşa Kafkas Ordusuna kumanda ediyordu. Bu ordu, 9. ve 11. Kolordulardan oluşuyordu. 4 Kasım 1914 tarihinde Rus Ordusu bizim hududun beş ayrı noktasından arazimize girdi. Hasan İzzet Paşa, bunun üzerine neşrettiği bir ordu emirnamesinde sınır bölüklerinin geri çekilmesini ve 3. Ordu’nun her bölüğünün [kendi] hattında savunma konumuna geçmesini emrediyordu. Fakat, fevkalade bir dirayet eseri sayılacak olan bu tedbire [İstanbul’daki] Genelkurmay Heyeti tarafından onay verilmiyordu. Zamanımızın ‘en yeni bir askerî düşüncesi’ olarak, Genelkurmay tarafından Hasan İzzet Paşa’ya ‘derhal Ruslara hücum etmesi ve ordunun saldırıya geçmesi gereği’ bildiriliyordu. Bunun üzerine, Osmanlı Ordusu, Hasan İzzet Paşa’nın dirayeti ve zihin açıklığı ile saldırıya geçti. 5-12 Kasım 1914 tarihleri arasında, sekiz gün süren Köprüköy Muharebesinde Ruslar geri çekilmeye ve mevzilerini bırakmaya mecbur olmuşlardı. Bu Rusların tarihçe meşhur Horum Düzü mevkiine çekilmelerine kadar devam etti. Hasan İzzet Paşa’nın askerî becerisi sayesinde ağır ağır, fakat pek güzel ilerleyen bu muharebe neticesinde Rus kuvvetleri kendi hudutlarına def edilebilmişti. Fakat 3. Ordu gerek asker ve gerek de hayvan sayısı bakımından ve bilhassa araç ve gereç bakımından pek büyük zararlara uğramış olduğundan, Hasan İzzet Paşa, Sol Cenahını, yâni Ahmet Fevzi [Big] Paşa [1871-1947] kumandasındaki 9. Kolordu’yu yavaş yavaş geri çekmeye mecbur olmuştu.
Bütün Ordumuzun çekildiği mevzilerin ehemmiyetinden dolayı Ruslar tecavüze cesaret edememişlerdir. Kolordu, bu sağlam mevzilerde [iken] yardım kuvvetleri ve teçhizat da geldi. Yardım olarak, Samsun- Sivas arasında konuşlanmış olan 10. Kolordu gönderildi. Levazım da peyderpey gelmeye başlamıştı. 3. Ordu Kumandanına [saldırmamakla] zayıflık gösterdiği söylendi. Bu azarlama, bize göre uygulama imkânı olmayan birtakım Alman askerî doktrinlerini kopya çekip, ona göre emir vermekten başka bir şey yapmayan Osmanlı Genelkurmay Başkanlığının ne derece yoz ve ehliyetsiz olduğunu göstermeye yeter.
Enver Paşa, yanında Osmanlı Genelkurmayı’nın Başkanı (Fritz Bronsart von Schellendof Paşa) olduğu hâlde Erzurum’a gitti. Paşa’nın maiyetinde ateşli, fakat işe yaramaz, ‘ne olursa olsun’ hücum taraftarı olan ve Alman askerî doktrinleri ile [aşırı] dolu birtakım genç genç Paşalar da vardı. İşte bu genç zevatın kararlarının sonucu olarak o meşhur hücum yapıldı ki bizim için sebep olduğu diğer kayıpları gözardı ettiğimiz zaman bile, yalnız insanca uğradığımız telefat hatırdan çıkmayacaktır: 60.000 kişi!
Hasan İzzet Paşa, durumu protesto etti. Ve bu hücum teşebbüsünün her şeyden evvel ‘katıksız bir cinnet’ olduğunu söyledi. Fakat ihtimaldir ki zavallı orduyu büsbütün bu gençlerin eline bırakmamak için, Karakilise vadisini dönmek suretiyle bizim ordunun sağ cenahına harekât yaptırarak Rusların sol cenahını tehdit etmek şartıyla saldırıyı idare etmeyi kabul etti … Ne Enver Paşa ne de von Bronsart, İzzet Paşa’yı dinlediler. İzzet Paşa’nın Enver Paşa’ya ‘Paşa, ordu mahvolacak. Toplar kaybolacak’ yollu protestolarına kulak verilmeyerek ve [kendisine] tepeden bakılarak [söylediklerine] itibar edilmedi. İzzet Paşa’ya, 10. Kolordu ile hücum etmesi emri verildi. İzzet Paşa, bu cinnete katılmayı reddettiğinden görevden alındı. Bu saldırı hareketi merhum genç Hafız Hakkı Paşa tarafından da tabii ki becerilemedi. Sol cenahtaki, 10. Kolordu geçmesi zor bir arazide yürümeye mecburdu … Askerimiz yorgundu, çıplaktı. Binaenaleyh zavallılar Rusların kurşunundan ziyade, o havalinin soğuğundan ölüyorlardı. Sahra topları yerlere [karlara] saplandı kaldı. Kala kala, her tümenden ancak 1000’er kişi kalmıştı. Top namına da elimizde kısa menzilli dağ topları vardı. İşte bu kuvvetle Sarıkamış önüne geliyorduk!
Bu kılıç artıklarını dağıtmak için Rusların bir hücumu kâfi gelecekti. Aç ve soğuktan titreyen bu orduda, tabii ki manevi kuvvet de sarsılmıştı. Hasankale’den Erzurum’a kadar ve Deveboynu denilen o kirli yer, hepsi soğuktan ve açlıktan telef olmuş askerciklerimizle döşenmişti. Toplarımız, Rusların eline geçmişti. Bereket versin ki bu toplar, düşmanlarımız tarafından aleyhimize çevrilememiştir.
Bu facia manzaraları, şahidi olanların hatırından çıkamaz. Bu düşünülmeksizin yapılan fenalıklardan maksat, Enver Paşa tarafından iddia edildiğine göre, Rusları Kafkasya’dan yardım kuvveti getirmeye mecbur bırakmak, Türkistan ordusuyla iki Kazak fırkasını bize çekmek imiş! Hasan İzzet Paşa, burada sebebi nedir bilinmez, başlarında Enver Paşa olduğu hâlde birtakım genç komutanlar tarafından tam bir kayıtsızlıkla ile bir köşeye atılmış gibi duruyordu. Enver Paşa ile dostu Osmanlı Genelkurmayının Başkanı Bronsart, Hasan İzzet Paşa’yı asla takdir edemediler. Gariptir ki, Bronsart kendi memleketinde en büyük kurmay subaylardan sayılıyordu!
Bu söylediklerimiz, yemek masasında anlatılan hikâyeler kabilinden değildir. Olaylara şahit olanlar bütün bu dediklerimizi tasdik ederler. İzzet Paşa gibi değerli ve tecrübe sahibi kişileri bir tarafa bırakarak, evvellerince yerlerine geçen gençlerin emir ve komutayı ne suretle bozduklarını anlamakla beraber, bu yazımızın İzzet Paşa hazretlerinin ricası sonucu kaleme alındığını da ifade edelim. Biz, şu satırlarla Almanların kendi memleketlerine pek uygun olan harp planlarını alıp kopya çekenlerin ve bunlar için beyhude zayiat ve telefat verdirenlerin, fikir ve hareketlerindeki sakatlığı göstermek amacındayız. Zavallı 3. Ordu, ona vücut veren insanların içine düştükleri sefalet, manevi kuvvetlerinin birdenbire erimesi ve sonuç olarak uğradığı hezimet sebebiyle denebilir ki tarihin en bedbaht ordularından biridir.
(Transkripsiyon için Dr. Kahraman Şakul ve Dr. Emrah Safa Gürkan’a teşekkürler. Sadeleştirme benimdir. –A.A.)
Prof., İstanbul Bilgi Üniversitesi
http://www.taraf.com.tr/yazarlar/askeri-kirdiran-enver-pasa-100-yilinda-sarikamisi-anmak/
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2016
25.01.2015
3.01.2015
19.03.2014
30.11.2012
29.11.2012
28.11.2012
30.04.2012
16.04.2012
9.04.2012