Ayhan AKTAR
1980 yılı başında, o zamanki ismi İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olan Marmara Üniversitesi’nde akademik hayata adımımı attım. Beni asistan olarak kürsüsüne kabul eden hoca, Prof. Mübeccel Kıray’dı. Dile kolay, otuz küsur yıl geçmiş! 2006 yılında Marmara’dan emekli oldum, şimdi İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde akademik çalışmalarımı sürdürüyorum. Düşünüyorum da, eğer Mübeccel Hoca olmasaydı, acaba ben akademik hayata başlayabilir miydim? Herhalde, benim gibi delibozuk ve sivri dilli bir genç adamı kimse asistan olarak yanına almazdı! Mübeccel Hoca’ya çok şey borçluyum.
O yıllarda, öğrenciler arasında ismi “Şişli Siyasal” olan iş hanından bozma üniversitede epey delişmen asistan vardı. İlk aklıma gelenler Ali Bayramoğlu, Günay Özdoğan, Sema Erder, Nihal İncioğlu, Filiz Kardam, Yüksel Yalova, Orhan Koçak, İbrahim Anıl, Binali Doğan ve Erol Katırcıoğlu. Mübeccel Hoca’nın hepimizin üzerinde kesin bir otoritesi vardı. 12 Eylül darbesinden sonra üniversitelerde uygulanan baskıya dayanamayıp istifayı basmadıysak, bunda Mübeccel Hoca’nın payı büyüktür. Hoca, sürekli olarak, bu günlerin geçeceğini ve hayatın normalleşeceğini bizlere telkin ederdi. Toplumsal değişme süreçlerini anlamaya hayatını vermiş bir akademisyen olarak bizlere değişimin uç verdiği, görünürlük kazandığı alanları işaret ederdi. Sıkı bir pozitivist olarak, değişimin semptomlarını tesbit etmek ve onları bir bütünlük içinde değerlendirmek konusunda inanılmaz yetenekliydi. Toplumsal değişme dalgalarının kitleleri, insanların zihniyet dünyasını nasıl değiştirdiğini çok iyi yakalardı. İyi yetişmiş bir sosyal bilimciydi. 1940’larda Ankara Üniversitesi, DTCF’de oluşan ve sonra da Milli Şef yönetimi tarafından dağıtılan akademik çevrenin ürünüydü. Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, Muzaffer Şerif ve o yıllarda Nazilerden kaçan Alman etnologWolfram Eberhard’ın öğrencisiydi.
Bendeniz Prof. Kıray’ın hiç öğrencisi olmadım, doğrudan asistanı oldum. Sonradan o benim doktora tezimin yöneticisi oldu. Kısacası, benim Mübeccel Hanım ile akademik ilişkim esas olarak bir “asistan - profesör” veya “usta - çırak” ilişkisi idi. Ama giderek daha eşitlikçi olan, özellikle emeklilik yıllarında dostluğa dönüşen sıcak bir ilişkiydi. Bugün ülkemizdeki sosyal bilimciler arasında Prof. Mübeccel Kıray’ın yüreklendirdiği ve akademik çalışmaları konusunda destek olduğu kişilerin sayısı az değildir. Derslerini coşku ile anlatan bir hoca olduğu için, öğrenciler onun derslerinde büyülenirdi. Mübeccel Hanım, 1960’ların başında ODTÜ - Sosyoloji Bölümü’nü kurmuş ve 12 Mart 1971 darbesinden sonra baskılardan yılıp ODTÜ’den istifa etmişti.
Geçtiğimiz günlerde, Mübeccel Hoca’nın ODTÜ yıllarından öğrencisi Sezgin Tüzün’ün yayına hazırladığı Değişmenin ve Geçiş Toplumunun Sosyoloğu: Mübeccel B. Kıray (İstanbul, Bağlam Yayınları) başlıklı kitap piyasaya çıktı. Bu derleme sayesinde, hem 2007 yılında kaybettiğimiz Mübeccel Hoca’yı anmak; hem de onun eski öğrencilerinin ve akademisyen dostlarının Kıray’ın ülkemizdeki sosyal bilimlere katkısını değerlendiren yazılarını okumak mümkün oldu. Kitapta Sezgin Tüzün, Bahattin Akşit, Çiğdem Kağıtçıbaşı, Nermin Abadan-Unat, Ferhunde Özbay, merhum Hasan Ünal Nalbantoğlu ve İhsan Bilgin’in yazıları var. Ayrıca Prof. Kıray’ın daha önce yayımlanmamış üç konuşması Filiz Kardam ve kızı Emine Kıray tarafından yayına hazırlanmış ve bu derlemede yer alıyor. Kitabın en hoş sürprizi, Kıray’ın kendi hayatını ve sosyal bilimlere bakışını anlattığı 30 dakikalık bir CD’nin kitapla birlikte ek olarak veriliyor olması.
Geçen akşam, kitabı okuyup ekte verilen CD’yi izledim. Birden, Mübeccel Hoca’yı ve onunla olan sohbetlerimizi çok özlediğimi hissettim. Bana bu duyguyu tattırdığı için sevgili Sezgin Tüzün’e çok teşekkür ediyorum.
Mola!
Taraf gazetesinde “Pusu Kültürü” başlıklı ilk yazım 25 Şubat 2008 tarihinde yayımlanmış. Dört yıldan beri her hafta, toplam olarak 200 küsur yazı yazmışım. Yazıların bir kısmı İlginç Zamanlarbaşlığı altında kitaplaştı (Kitap Yayınları, 2011). Çetin Altan üstadımız bu satırları okursa, eminim bana gülecektir! O’nun yazıları on binleri aştı. Ama bendeniz, maalesef Çetin Bey kadar yetenekli değilim. Ayrıca gazete yazısı yazmak, benim ikinci işim sayılır.
İzninizle, artık bir mola almak istiyorum! Önümüzdeki aylarda tamamen akademik çalışmalarıma yoğunlaşmak niyetindeyim. 2008’den bu yana yazdığım yazılara olumlu veya olumsuz tepki gösteren, e-mail yollayan bütün okurlara teşekkür ederim. Tekrar görüşmek üzere, sağlıcakla kalınız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2016
25.01.2015
3.01.2015
19.03.2014
30.11.2012
29.11.2012
28.11.2012
30.04.2012
16.04.2012
9.04.2012