Ayşe HÜR
Geçtiğimiz günlerde, 28 Şubat 1997 'Post Modern' darbesinin 17. yıldönümünü 'idrak ettik' (!) Bugün içinde bulunduğumuz derin siyasi ve toplumsal krizi ve bu krizin baş aktörleri olan 'siyasal İslam'ı ve AKP'yi iktidara taşıyan süreci daha iyi anlamamıza yardımcı olur diye, 2011'de Taraf gazetesinde yayımlanan yazımı, kısaltarak paylaşmak istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde, 28 Şubat 1997 ‘Post Modern’ darbesinin 17. yıldönümünü ‘idrak ettik’ (!) Bugün içinde bulunduğumuz derin siyasi ve toplumsal krizi ve bu krizin baş aktörleri olan ‘siyasal İslam’ı ve AKP’yi iktidara taşıyan süreci daha iyi tanımaya yardımcı olur diye, 2011’de Taraf gazetesinde yayımlanan yazımı, bazı değişikliklerle paylaşmak istiyorum.
1960’ların ortasında, Türk-İslam sentezcisi gazeteci ve Adalet Partisi (AP) Milletvekili Osman Yüksel Serdengeçti’nin Cebeci’deki evinde toplanan bir grup, Cumhuriyet’le birlikte yeraltına itilmiş olan İslamcı hareketin siyasal hayata girmesinin yollarını tartışmıştı. Önce hepsi de Türk-İslam sentezcisi olan Yeni Türkiye Partisi (YTP), Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) ve Millet Partisi’nin (MP) birleştirilmesini planlamışlar, ancak MP’nin buna olumlu yaklaşmaması üzerine yeni bir parti kurmaya karar vermişlerdi.
Tarikatlar el ele
Kendi adlandırmalarıyla bu ‘Bağımsızlar Hareketi’nin arkasında esas olarak Nakşibendiler (İskender Paşa Dergahı) vardı. Gruba daha sonra, Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanı, Profesör Necmettin Erbakan da dahil olmuştu.
1948’de İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Necmettin Erbakan için okulun mezunlar albümünde şu satırlar yazılıydı: “Toylardandır. Sofudur, dindardır ve çalışkandır. Hayatının yarısını namaz, yarısını da projeler işgal eder. Sınıfının yarısını kendisi, yarısını da arkadaşları işgal eder. Proje ve raporları, Saatli Maarif Takvimi gibi geniş izahlıdır. Herkesin bir sayfada bitirdiği konuyu o kırk sayfada özetler. Kendisine cıvata nedir diye sorarsanız, izaha demir filizlerinin naklinden başlar ve o kadar anlatır ki, nihayet namaz vakti gelir ve sonunu dinleyemezsiniz ...”
Okulu bitirdikten sonra bir süre İTÜ’de asistanlık yapan Necmettin Erbakan 1953’te Almanya’daki Aachen Teknik Üniversitesi’nde doktora yapmıştı. Doktorasını yaparken Alman ordusuna tank imal eden Deutz Motor Fabrikası’nda çalışmış,1953’te İTÜ’de doçent, 1965’te de profesör olmuştu. Akademik çalışmaları sırasında iş hayatına da giren Erbakan 1956-1963 arasında kurucuları arasında olduğu Gümüş Motor firmasında genel müdürlük yapmıştı. Fabrikanın hissedarlarının çoğu Erbakan’ın da mensubu olduğu Nakşibendi Tarikatı’na bağlı olan Gümüşhaneli Tekkesi müritleriydi. Tarikatın şeyhi Mehmet Zahid Kotku da hisse sahibiydi. 1963’te yanlış yatırımlardan doğan mali problemlerdeki rolü nedeniyle Erbakan istifaya zorlandı. Fabrikanın sermaye yapısı 1964’te değişti ve adı Pancar Motor oldu. (Fabrika 2012’de kapısına kilit vurdu.)
TOBB Başkanlığı krizi
‘Bağımsızlar Hareketi’, parti kurma işini tamamlayamayınca, Necmettin Erbakan boş milletvekili kadrosunu doldurmak için yapılan 2 Haziran 1968 seçimlerinde AP’nin Konya Milletvekili adayı olmak istemiş, bu talebi reddedilmişti. Erbakan’ın kamuoyunun dikkatini çekmesi, ‘Anadolu burjuvazisi’ni örgütlemek için talip olduğu TOBB Başkanlığı’ndan kendi deyimiyle ‘tekelci burjuvazi’ tarafından indirildiğinde (25 Mayıs 1969’de seçilmiş, 8 Ağustos 1969 günü, seçimler AP Hükümeti tarafından iptal edilmişti) kendisini odasına iki gün kilitlemesiyle olmuştu. Erbakan’ın ne kadar inatçı bir siyasi kişilik olduğu bu eyleminden belliydi. Ekim 1969’da yapılacak genel seçimlerde yeniden AP’den aday olmak isteyen Erbakan, AP tarafından ikinci kez reddedilince bu kez Konya bağımsız milletvekili adayı olarak seçimlere katılacaktı. Konyalı tüccarlar ve Anadolu sermayesinin büyük esnaflarının desteğiyle milletvekili seçilen Erbakan ve arkadaşları, 26 Ocak 1970’de Milli Nizam Partisi’ni (MNP) resmen kurdular. Partinin kuruluşunu ilan eden basın toplantısında, “partiye Masonların ve Siyonistlerin alınmayacağı’ ilan edilmişti.
MNP’nin kuruluşu üzerine CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, "iyi olmuş parti kurdukları, bakalım elli sene sonra oranları kaça düşmüş öğreniriz" demişti. AP’den istifa eden Hüsamettin Akmumcu ve Hüseyin Abbas’ın katılımıyla MNP, TBMM’de üç sandalyeye sahip olunca, İnönü Malatya’da tekrar konuştu: "Bir mühendis efendi çıkmış, İmam Gazali’yi ve İmam Rabbani’yi okutacağız diyerek, iktidara geleceğini ümid ediyormuş. Böyle şey olmaz!"
Necip Fazıl Kısakürek ve Eşref Edip Fergan gibi İslamcı entelektüellerinin sahneye çıktığı Ankara Büyük Sinema’da 8 Şubat 1970 günü yapılan toplantıyla kurulan MNP’nin amblemi ‘şahadet parmağı havada sağ el’ idi. Bir de parti marşı vardı: “Hür Dünya'nın göbeğine/Milli Nizam yazacağız/Kuşların göz bebeğine/Milli Nizam yazacağız/....” diye devam eden.
Anti semitizm şampiyonu
Erbakan, İstanbul’un Fethi, Viyana Kuşatması gibi söylemleriyle ‘Osmanlıcı’, ‘Kurtuluş Savaşı’na yaptığı göndermelerle ‘Milli Bağımsızlıkçı’, ayetlerden yaptığı alıntılarla ‘İslamcı’ ve sanayileşme söylemiyle ‘modernist’ bir partiydi. Ancak bunların yanı sıra ciddi bir anti-komünist, anti semitik bir dili vardı. Erbakan ve arkadaşları ileriki yıllarda ‘Beynelmilel Yahudilik’, ‘beynelmilel Siyonizm’, ‘Nil’den Fırat’a Büyük İsrail’, ‘Ortak Pazar Siyonizmin bir oyunudur’ ‘Ortak Pazar’a girmek Türkiye’nin İsrail’e bir vilayet olmasıyla sonuçlanabilir’, ‘İsrail Güney Amerika’ya nakledilmelidir’, ‘Terörün kökünü ararsak, Tevrat'a kadar gitmek gerekir’ gibi sloganların mucidi olarak, antisemitizm tarihçemize önemli katkılar yapacaklardı.
Gönderen de getiren de asker
Partiyi ortaya çıkaran o yıllarda sert biçimde ilerleyen kapitalistleşme süreci idi. Taşrada ekonomik durumları her geçen gün bozulan küçük sermaye grupları, küçük toprak sahipleri, küçük esnaf ve zanaatkârlar; büyük kentlerde her geçen gün daha da yoksullaşan muhafazakâr emekçi kesimler ile çıkar çatışması yaşayan sermaye kesimlerinin bir bölümü, nihayet Cumhuriyet’in katı laikleştirme politikalarından rahatsız dindar kesimler MNP’nin kitle tabanını oluşturdular. Bu kesimler çıkarları ve beklentileri çoğu zaman birbirine zıt olsa da kurtuluşlarını Erbakan’ın ‘İslam kardeşliği’ sosuyla süslenmiş millileşme (sanayileşme) hamlesinde gördüler.
Kapitalizmi, ahlaksızlık, namussuzluk ve rüşvetle özdeşleştiren MNP’nin, kapitalist tekellerin partisi diye nitelediği AP için çok ciddi bir tehlike haline gelmesi ile Kemalist rejimin laiklik ilkesine meydan okuması birleşince, MNP’nin sonu geldi. 12 Mart 1971 Muhtırası’nın etki alanındaki Anayasa Mahkemesi jet hızıyla karar verdi ve 20 Mayıs 1971’te partiyi kapattı. İlginçtir, MNP yöneticileri hakkında herhangi bir ceza davası açılmadı ve Necmettin Erbakan, ‘sağlık nedenleri’ ile İsviçre’ye gitti (kendi deyimiyle ‘Hicret etti’) ve 2,5 ay ortalığın yatışmasını bekledi.
Ancak Erbakan’ın gidişi değil dönüşü çok tartışıldı. Çünkü iddialara göre 12 Mart darbesinin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ile Orgeneral Turgut Sunalp İsviçre’ye giderek, Erbakan’ı Türkiye’ye dönüp parti kurması için her türlü güvenceyi vermişlerdi. Amaçlarının AP’yi durdurmak olduğu da söylendi, dini komünizme ve sola karşı dalgakıran olarak kullanmak olduğu da söylendi. Nitekim MNP'nin kadroları, benzer bir tüzükle, 11 Ekim 1972’de, Milli Selamet Partisi (MSP) adıyla yeni bir parti kurdular. Yine 1971’de kapatılan TİP’in yöneticilerinin siyasi yasağı sürerken, MNP’lilerin siyasi yasaklarına son verilmesi hakikaten ilginç bir durumdu.
‘Kıbrıs Fatihi’ Erbakan
MSP’nin Genel Başkanlığı'na MNP’nin de kurucusu olan Süleyman Arif Emre getirilmişti. Kuruluş çalışmaları içinde yer alan Erbakan, partiye resmen 1973’ün Mayıs ayında katıldı. 20 Ekim 1973 seçimlerinde ağırlıklı olarak kentlerden oy alan parti yüzde 11,8 oyla 48 milletvekilini Meclis’e sokmayı başardı. Seçimlerden sonra partinin genel başkanı olan Erbakan, 25 Ocak 1974’te CHP lideri Bülent Ecevit’le koalisyon hükümeti kurdu (bu hükümeti meşrulaştırmak için “Solcular bizim namaz kılmayan kardeşlerimiz” demişti) ve Başbakan Yardımcılığı’na getirildi.
Bu dönemde, ‘Milli Görüş’e anlam kazandırmak için ‘Yeniden Büyük Türkiye’, ‘Maddi ve Manevi Kalkınma’ sloganları ortaya atılmıştı. Bunların bize anlattığı, Erbakan’ın derdinin kapitalizmle değil, onun ahlakıyla ilgili olduğuydu. Sonuçta işin maddi yanında (‘Ağır Sanayi Hamlesi’, ‘Milli, Güçlü, Süratli, Yaygın Kalkınma’) diğer partilerle aynı paydada buluşulmuş, manevi yanında (‘Ahlak’, ‘Saadet’, ‘Maneviyat’) ise retorik düzeyde bir tepki konulmuştu. Nitekim, Erbakan’ın açılışını yaptığı fabrikaların hemen hiçbiri faaliyet göstermedi, gösteremedi.
Buna karşılık, Nakşibendi, Kadiri ve Nurcu kadrolar devlet mekanizmasında daha çok yer aldılar. Ancak gerek bakanlıkların paylaşılması sırasında tarikatlar arasında çıkan kavgalar, gerekse 15 Mayıs 1974 günü Hükümetin Meclis oylamasına sunduğu Genel Af Yasası’na Erbakan cezaevindeki solcuları çıkarmamak için ‘Hayır’ oyu verilmesini isterken, bazı MSP milletvekillerinin ‘Evet’ oyu vermesi üzerine hem parti, hem de koalisyon hükümeti ciddi bir krize girdi. Üstüne üstlük 1974 Kıbrıs Harekâtı ile ‘Kıbrıs fatihi’ unvanını almayı başaran Erbakan, Ecevit’in ve TSK’nın Kıbrıs’tan erken çekilmesine itiraz edince koalisyon hükümeti dağıldı.
Milliyetçi Cephe hükümetleri
31 Mart 1975’de, Süleyman Demirel’in başkanlığında 1. Milliyetçi Cephe Hükümeti olarak bilinen AP, MSP, MHP ve CGP Hükümeti kurulduğunda Erbakan yine Başbakan Yardımcısı idi. Bu dönemde partiye damgasını vuran Nakşibendi-Nurcu çekişmesiydi. (Daha radikal bir siyasi tavrı olan Süleymancılar ise MNP ve MSP’den uzak durmuşlardı.) Bu döneme Erbakan’ın “Kadayıfın altının kızarıp kızarmadığına bakacağız” sözü damgasını vurdu. Kadayıfın altının kızarması hükümeti düşürme zamanının geldiğini gösterecekti! Ne kadayıfın altı kızardı, ne de Erbakan hükümeti düşürmeye cesaret edebildi! Erbakan'ın adı, ‘‘Kadayıfçı’’ ya çıktı, hükümeti deviren ise Süleyman Demirel oldu.
1977 seçimlerinde oy sayısı artmakla birlikte oy oranı düşen MSP, yeni dönemin ilk hükümeti olan Demirel başkanlığındaki 2. Milliyetçi Cephe Hükümeti’ne de girdi. Milletvekili sayısı yarı yarıya azalıp 24'e düşmesine rağmen MSP’nin ‘anahtar parti’ olduğunu düşünerek taviz vermemesi yüzünden AP epey zor günler yaşadı. Bu dönemde teyp, video kaseti gibi İslamcı çevrelerin uzak durduğu yöntemleri başarıyla kullanan, siyasi literatüre ‘Renksizler’, ‘Batı taklitçileri’, gibi kavramları katan, Anıtkabir’e gitmeyi reddeden, 23 Nisan kutlamalarına katılmayan MSP’nin sonunu 12 Eylül 1980 askeri darbesi getirdi.
Kudüs mitingi
Darbeden bir hafta önce Konya’da yapılan ‘Kudüs’ü Kurtarma ve Gençlik Mitingi’ sırasında ‘Dinsiz Devlet Yıkılacak Elbet’, ‘Şeriat Gelecek, Gözyaşı Dinecek’, Şeriat İslam’dır, Anayasa Kuran’dır’, ‘Ne Doğu Ne Batı, Tek Yol İslam’ gibi sloganlar atılması, miting sonrasında takkeli, sarıklı, yeşil cübbeli ve boyunlarında tespihler asılı eylemcilerin içki satan dükkânlara saldırması, turistlerin kaldığı otellerin camlarını kırması darbecilere iyi bir malzeme oldu. MSP, cunta tarafından diğer partilerle birlikte kapatıldı. Diğer parti liderleriyle birlikte Zincirbozan’a götürülen Erbakan, 1981’de serbest bırakıldı. MSP davasında Erbakan ve diğer yöneticiler için 36 yıla kadar hapsi isteniyordu ama 4,5 yıl süren MSP davası tüm sanıkların beraatıyla sonuçlandı.
İçi boş ‘Adil Düzen’
21 Eylül 1983'de kurulan Refah Partisi (RP), kurucular listesinin Milli Güvenlik Konseyi (MGK) tarafından veto edilmesi üzerine 1983 Genel Seçimlerine katılamadı ancak, 1984 seçimlerinde yüzde 4,4 oy almayı başardı. Bu dönemin şiarı ise ‘Adil Ekonomik Düzen’ idi. Bu düzenin niteliğini merak edenlere parti broşürü şu cevabı veriyordu: “Gerçek ve tek özel sektörcü parti Refah Partisi’dir. Tek serbest piyasa partisi Refah Partisi’dir.” Siyasi literatüre ‘taklitçiler’, ‘renksizler’ gibi terimler katan Erbakan’ın başkanlığında girilen 1987 Genel Seçimlerinde oylarını yüzde 7,1’e çıkaran parti yüzde 10’luk ülke barajını geçemediği için Meclis’e temsilci gönderemedi.
1991 seçimlerine RP çatısı altında Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) ile ittifak yaparak girildi ve yüzde 17’ye yaklaşan bir oy alındı. Artık taşranın değil 1960’lardan beri büyük kentlerin çeperlerinde oluşmuş gecekondu mahallelerinin, sosyolojik terimle, varoşların oyuna talipti RP. Nitekim 1995 Genel Seçimlerinde yüzde 21,4 oyla birinci parti olarak büyük bir patlama gerçekleştirdi. Bu başarının önemi, Erbakan’ın 13 Nisan 1994 tarihinde parti grubunda yaptığı ünlü “Refah Partisi iktidara gelecek. Adil düzen kurulacak. Sorun ne? Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı, kanlı mı olacak kansız mı?... 60 milyon buna karar verecek” şeklindeki ünlü konuşmasının ardından olmasında yatıyordu. Ancak Erbakan, ülkedeki bu sosyolojik değişimi sadece bir oy malzemesi olarak kullanıyordu. Nitekim Fransa’da yayımlanan L’Express dergisinin muhabiri Jean-Michel Demetz, 14 Haziran 1996’da yayımlanan “Çift Yüzlü İslamcı” başlıklı yazısında şöyle diyordu: “Bebeksi yüzü, beyaz bıyığı ve şişman görünüşüyle, Cezayirli bir sakallıdan ziyade iki savaş arasında yaşayan soylu Belçikalı Kilisesi’nden birini andırıyor. 70 yaşındaki Necmettin Erbakan, gösterişli kravatlarının güzelleştirdiği Batılı kıyafetlerine rağmen Avrupa’yı çok endişelendiriyor. Erbakan kendisine uzlaşmaya açık, entegrist düşüncelere muhalif, ılımlı bir İslamcı görünümü vermeye çalışıyor. Bu zengin, yetmişlik delikanlı, parlamenter demokrasinin bütün dolambaçlarını biliyor. 70’li yıllarda sol ve sağın yönetimindeki koalisyon hükümetlerine katıldı. İstanbul kapalı çarşısının kurnaz tüccarını aldatan gevşek havasıyla şarkı söyler gibi konuşarak, davetlilerine vişne suyu ikram ettirirken çevresini etkilemeyi biliyor. Toprak ve dövizden elde ettiği servetin tadını hiç pişmanlık duymadan bir Avrupalı burjuva gibi çıkarıyor. Lüks arabalar, Ege sahilinde yazlık ev, şatafatlı kutlamalar -geçen sene kızının düğününde olduğu gibi- Erbakan, dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş gibi değil. İnsani görünümlü bu İslamiyet endişe verici çizgiler taşıyor...”
28 Şubat darbesi
1996’da patlak veren Susurluk Skandalı’nı protesto için yapılan “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” eylemini alaya alan, aynı yıl Libya’ya diplomatik skandallarla dolu bir seyahat gerçekleştiren Erbakan 1997’de RP-DPY koalisyonunun kurduğu hükümetin başbakanıydı. Rejimin ‘asıl’ (!) sahiplerinin bu duruma tahammül etmesi beklenemezdi elbette. Gerçi Refah-Yol 28 Şubat 1997 günü MGK’dan çıkartılan ‘irticai faaliyetlere yönelik’ bildiriyi imzalayarak darbeyi savuşturdu ama Anayasa Mahkemesi RP’yi kapatma davası açında Erbakan havlu attı ve 18 Haziran’da Başbakanlıktan istifa etti. Beklentisi yerini ortağı Tansu Çiller’in almasıydı ama Cumhurbaşkanı Demirel hükümet kurma görevini Çiller’e değil, ANAP Başkanı Mesut Yılmaz’a verince, Refah-Yol hükümeti tarihe karıştı. Bu süreç ileriki yıllarda ‘Post-modern Darbe” diye anılacaktı. 16 Ocak 1998’de partinin kapatılmasında gerekçe yine ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı’ olmaktı. Üstelik bu kez iş sağlam tutulmuş, beyan ve eylemleri ile partinin kapatılmasına neden olan Necmettin Erbakan ve altı arkadaşına beş yıllık siyaset yasağı konmuştu. Halbuki Erbakan, aynı yıl Almanya’nın Bonn kentinde insan haklarıyla ilgili bir sempozyumda bir dinleyicinin sözleri üzerine “Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerinin hiçbirinde Kemalizm’in ve TSK’nın payı yoktur” demişti.
AKP’nin doğum sancıları
1997'de RP'nin kapatılma olasılığına karşı kurulan Fazilet Partisi (FP) 1999 seçimlerinde yüzde 15,4 oy almakla kalmayıp, ‘başörtülü’ Merve Kavakçı’yı meclise sokunca, Yargıtay Başsavcısı hemen harekete geçti. Yine laikliğe aykırı eylemlerden dolayı 22 Haziran 2001'de FP kapatıldı.
FP'nin kapatılması üzerine Milli Görüş Hareketi ikiye bölündü. Erbakan ve çevresinde yer alan ‘Gelenekçiler’, kapatılan FP'nin genel başkanı Recai Kutan'ın başkanlığında 20 Temmuz 2001'de Saadet Partisi’ni (SP) kurdular. İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çevresinde yer alan ‘Yenilikçiler’, 14 Ağustos 2001'de Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) kurdular. Bu yeni parti, artık sadece muhafazakâr kent ya da taşra yoksullarının değil, gözünü dünyaya dikmiş, hırslı kent ve taşra zenginlerinin de partisi olacaktı. Varılan noktayı betimlemeyi siyasi analistlere bırakıyorum...
Erbakan 2002 yılında, RP’nin 1998 yılı kesin hesaplarındaki partiye ait yaklaşık 1 trilyon TL'nin harcanmış gibi gösterilmesi üzerine açılan davada "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi. Aynı davada partinin 68 yöneticisine cezalar verildi ancak yöneticilerden Abdullah Gül ve Abdülkadir Aksu’ya ‘dokunulmazlık’ nedeniyle bugüne dek dava açılamadı. Erbakan’ın cezası AKP’nin TCK’da yaptığı bir değişiklik sayesinde ev hapsine çevrildi, bu ev hapsi de 2008 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından “sürekli hastalık” gerekçesiyle affedildi. Erbakan’ın FP’nin başörtülü milletvekili Merve Kavakçı’ya çok ağır sözler eden Bülent Ecevit için 2006 yılında mevlit okutması buna karşılık son nefesine kadar “28 Şubat” hakkında tek kelime etmemesi birer soru işareti olarak kaldı. 2010 yılında tekrar SP’nin başına geçen Erbakan, 27 Şubat 2011 tarihinde son nefesini verinceye kadar siyasete devam etti. Cenaze törenine iştirak eden 2 milyona yakın kişinin arasında TSK mensupları da vardı.?…?
Özet Kaynakça: Necmettin Erbakan, Milli Görüş-Temel Görüş, Derleyen: A. Lalik, Dağarcık Neşriyat Dağıtım, 1975; Kenan Akın, Milli Nizam’dan 28 Şubat’a Olay Adam Erbakan, Birey Yayıncılık, 2000; Ruşen Çakır, Milli Görüş Hareketi, İletişim, 2005; Ruşen Çakır, Ne Şeriat Ne Demokrasi, Refah Partisini Anlamak, Metis, 1994; Oral Çalışlar, Refah Partisi Nereden Nereye, Pencere Yayınları, 1997; Serdar Şen, Refah Partisi’nin Teori ve Pratiği: Adil Düzen ve Kapitalizm, Sarmal Yayınevi, 1995; Fehmi Çalmuk. “Necmettin Erbakan”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, Cilt 6, İslamcılık, İletişim, 2011, s. 550-567.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2024
9.09.2024
17.11.2022
6.11.2022
7.06.2019
26.12.2017
21.03.2016
13.03.2016
6.02.2016
28.02.2016