Banu Güven
Türkiye 2020'yi basın özgürlüğü ihlali açısından yeni bir skandalla kapattı. Olay TV'nin 26 günde kapanması muhtemelen birçok açıdan bir rekor olarak da tarihe geçti. Yirmi altı gün sadece bir yayın ömrü değil, bir kanalın sahibinin, Olay TV örneğinde lisans sahibinin bileğinin büküldüğü en kısa süre. Arka planda yaşananlar da cabası. Bu hikayede bugüne kadar ‘iktidardan ve yukarıdan' şeklinde bırakılan boşlukları eski Olay TV ekibinin edindiği bilgiler ve tanıklıkları üzerinden dolduralım.
Altun'dan isim baskısı
İktidarın henüz yayına geçilmeden bazı isimlerden rahatsızlık duyduğunu, bu kişilerin işten çıkarılması için baskı yaptığını biliyoruz. Birkaç konuşma sonunda bana aktarılanları yazıyorum: Fahrettin Altun Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar'dan başlayarak, kanalın Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik'in, Haber Müdürü Ali Ekber Aydın'ın, Ana Haber moderatörü Nevşin Mengü'nün ve Ankara muhabirlerinden Alican Uludağ'ın ekipten çıkarılmasını ve yerlerine başkalarının gelmesini istedi. Kanalın tüm altyapısını kuran, bir süredir çalışmayan Olay TV'yi ulusal bir kanal haline getirecek yatırımı yapan Hüseyin Köksal ise ekipten ödün vermedi. Sanırım, kanalın yapılanmasında danışman olarak görev üstlenen deneyimli televizyoncu Nuri Çolakoğlu da tam da bu dönemde, filmin gerilim dozu iyice artmadan ‘Ben görevimi tamamladım' diyerek kanaldan ayrıldı. Ekibin planlanandan daha önce yayına girmesinin nedeni de halatın kopmasıyla sonuçlanabilecek bu gerginlikti. Halat kopmadan 30 Kasım 2020'de yayına girildi.
Cavit Çağlar'ın yeni ekip kurmak üzere yönlendirildiği, çoğu kişinin adını ilk kez duyduğu Taha Dağlı'ya gelince… ‘Türkiye çizgisinde yayın yapacaktık' diye konuşma cüretinde olan bu şahsın, Cavit Çağlar'dan bir miktar ön ödeme aldığını, bununla birlikte Ülke TV'deki programını sürdürmeyi talep ettiği konuşuluyor. Doğruysa eğer, ‘Yeni Türkiye çizgisinde' bir pazarlıktan söz edebiliriz.
TMSF'den uyarılar
Hüseyin Köksal kanalın lisansını almak için girişimde ve en önemlisi ciddi miktarda yatırımda bulunmuştu. Ne var ki, Cavit Çağlar'ın hisselerini satmasına izin verilmedi. Hatta Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu TMSF Başkanı Muhiddin Gülal'ın borçlarını yeni temizlemiş olan Cavit Çağlar ile en az bir kez görüştüğü ve kendisine net mesajlar verdiği konuşuluyor. Öğrendiğime göre, TMSF Başkanı, Çağlar'ın lisansını alıp gitmesinin ardından da ‘Böylesi herkes için iyi oldu' mealinde bir yorum yapıyor.
Cavit Çağlar ne umuyordu ki?
Cavit Çağlar, nasıl bir hayale kapıldı da böyle bir dönemde olabildiğince bağımsız bir ana akım kanalın kuruluşuna ortak oldu? Çağlar'ı tanıyan konuştuğum kişilerden aldığım cevaplar ve benim izlenimim şöyle. Çağlar'ın Olay TV'si Olay FM ile birlikte 1994'te Bursa'da kurulmuştu ve yerel yayın yapıyordu. Kanal 2008'de TMSF'ye, iki yıl sonra da yine Cavit Çağlar'a geçti. Çağlar o sırada gözbebeği NTV'yi de çoktan Doğuş Grubu'na satmıştı. Çağlar, eski arkadaşının oğlu olan tekstilci Hüseyin Köksal'ın teklifi üzerine, Olay TV'nin eski NTV'nin boşluğunu doldurabileceği hayaline kapıldı, ne var ki, eski NTV Eski Türkiye'de kalmıştı. Yeni Türkiye'nin muktediri kendi tabanına da seslenebilecek bir ana akım kanal kurulmasına asla izin vermezdi. Çağlar belki de Tele 1, Halk TV ne biçim yayınlar yapıyor, bir şey olmuyor diyerek, tam da burada hesap hatası yaptı.
Süleyman Sarılar da başka arkadaşlar da bağımsız bir ana akım kanalı özleminin dile getirildiğini anlattılar. İktidar tam da bu yüzden merkezde demokratik bir yayının kendi tabanına da ulaşıp, onu çözebileceğinden endişe etti. Olay TV devam etseydi, burada sadece HDP haberleri ve temsilcileri değil, sadece CHP ya da Ekrem İmamoğlu değil, Erdoğan'ın tehlike olarak gördüğünü düşündüğüm DEVA Partisi de dahil olmak üzere muhalefetin tüm sesleri yer alacaktı. Amaç, bu seslerle eskiden normal gazetecilik standartlarında olduğu gibi iktidar tarafını karşı karşıya getirebilmekti. İktidara da soru sorabilmekti. Ne var ki, iktidar için Bahçeli'ye muhtaç olan, giderek büyüyen bir gelecek kaygısı yaşayan Erdoğan, böyle bir ana akım kanala izin veremezdi.
Cavit Çağlar her ne kadar ‘Ben baskı görmedim' dese de, kanalda çalışanlara söylenenler başka. Çağlar sonuçta bir gün Demirören gibi ağlamamak için kanalın lisansını aldı, çekti gitti ve burada toplanan, yayına çıkmak için aylarca emek veren 180 kişinin ve ortağının altından halıyı çekiverdi. O 180 gazeteci ve medya çalışanı şimdi 2021'e belirsizlik içinde, ama yine de kararlılıkla giriyor. Devam edecekler, görüştükleri bazı lisanslı kanallar var. Çıkan haberleri de sordum, bu satırları yazdığım sırada anlaşılmış bir kanal henüz yoktu.
Dayanışma güzel şey
Eski Olay TV ekibiyle dayanışma çok önemli. Basın tarihinde bu ayıpla beraber yerini alacak bir dayanışma bu. O ekranda 26 Aralık akşamı yapılan son yayının sonunda ekibin alkışlarla stüdyoda toplandığını gördüğümde sarsıldım. Ben ve 150 kişi benzer bir durumu 4 yıl önce İMC TV kapatılırken yaşamıştık. Arada bir fark vardı: Bizim kanalı önce hiç haber vermeden Türksat'tan atmışlar, fişini de sonradan KHK marifetiyle, polisler eşliğinde doğrudan rejide çekmişlerdi. İMC TV'nin ‘suçu,' memleketin en önemli sorunları sıralamasında hep en üstlerde olan Kürt meselesine dair korkmadan, evrensel değerleri esas alarak, konjonktüre bağlı kalmadan yayın yapmaktı. IŞİD'lilerin Suriye sınırını ellerini kollarını sallayarak nasıl geçtiklerini canlı yayında vermemiz, hendek çatışmaları sırasında özellikle Cizre'de yaşanan sivil ölümlerini, yaşam hakkı ihlallerini haber yapmamız rahatsızlık yaratmıştı. Kameramanımız Refik Tekin Cizre'de çekim yaparken üzerine nişan alınarak vuruldu, yaralıyken işkence gördü, darp edildi, gözaltına alındı ve en nihayetinde hakkında soruşturma açıldı, neden sonra takipsizlik kararıyla kapandı. Bütün bunların yaşayıp en sonunda da emeklerimizle büyüttüğümüz kanalımıza veda etmek zorunda kaldık. O gün Hayatın Sesi TV de kapatılmıştı. Dayanışma vardı, ama hep aynı muameleye tabi olanlar arasında. ‘Keşke o gün dayanışma daha büyük olsaydı, yaşanan haksızlığın duyurulmasında keşke herkes aracı olabilseydi' diye düşündüm, içim sızladı.
Muhtemelen bizim yaşadığımız bir daha yaşanmaz sanıldı. Sivri bir kanaldık ya, o yüzden. Aradan 4 yıl geçti, aynı tablo herkese eşit mesafede yayın yapmak isteyen Olay TV stüdyosunda yaşandı. 2021'de daha beterini görmemek umuduyla.
Banu Güven
© Deutsche Welle Türkçe
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
29.03.2024
8.02.2024
29.01.2024
18.01.2024
9.01.2024
9.08.2021
2.08.2021
5.07.2021
10.05.2021