Banu Güven
Bu yerel seçim, özellikle İstanbul ve Ankara’da zorlu geçecek.
AKP, Mansur Yavaş’ın karşısına MHP kökenli bir aday çıkardı. 1994 seçimlerinde Türkeş’in MHP’sinden Keçiören Belediye Başkanı seçilen, daha sonra AKP’ye katılan Turgut Altınok’ta karar kılındı. Turgut Altınok’un Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni (ABB) uzun süredir ısrarla istiyor olması da, Erdoğan’ı ikna eden bir faktördü.
Ankara’yı bir o kadar isteyen diğer bir isim de, İYİ Parti’nin ABB adayı Cengiz Topel Yıldırım. Yıldırım, geçen seçimlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanıydı ve Ankara için aday adaylığını açıklamıştı. CHP Mansur Yavaş’ın adaylığını ilan ettiğinde kopuşu yaşadı. Seçimden 4 gün önce Anadolu Ajansı, Yıldırım’ın, “Biz Mansur Bey'i aday yaptığımız gün Ankara'yı kaybettik” açıklamasına yer verdi. Ne var ki, Yavaş kazandı. Yıldırım ise şimdi, beş yıl önceki hayal kırıklığını İYİ Parti’den ABB adayı olarak telafi etmek istiyor. Ankara’da üslubu sert bir kapışma bekliyorum.
İstanbul ise malumunuz. AKP’nin adayı eski bakan Murat Kurum, Ekrem İmamoğlu’nu zorlayabilecek tek isim. Ne var ki, Meral Akşener’in CHP ile işbirliğini seçenek dışı bırakması, İmamoğlu’nun işini zorlaştıracak bir durum.
Meral Hanım yeni oyun kuruyor
Meral Akşener’in bir alternatif olma iddiası var. Meclis grubundaki konuşmasında bu iddiasını, “Bugün Türk siyasetinde, milletin sinir uçlarıyla oynamaktan beslenen iki anlayış var. İkisinin de amacı, milletimizi kendilerine mecbur bırakıp iktidar alanlarını ilelebet sürdürmek. İşte biz, milletimizin iradesini ipotek altına alan bu mecburiyet siyasetini reddediyoruz” diye ifade etti.
CHP’de değişim isteyenlerin kullandıkları argüman, Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta kalırsa, Meral Akşener’in yerel seçimlerde ittifaka girmeyeceği varsayımıydı. Kılıçdaroğlu gitti, yerine Özgür Özel geldi, ama Akşener için durum değişmedi. Peki, Akşener’in yerel seçimde ittifak yapmama inadının gerekçesi ne? Bence ilk sırada, Millet İttifakı masasında sözünü geçirememiş ve geri adım atmaya mecbur bırakılmış olmasının etkisi var. “Birinden biri aday olsun” dediği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için, “Önlerini açmak için elimden geleni yaptım. O ateşten gömleği onlara giydiremedim” gibi sitem yollu açıklamalar yapan Akşener, seçimin kaybedilmesinden, ittifakın “Kılıçdaroğlu ısrarını” sorumlu tutuyor. Akşener, bir ittifak içinde yer almanın amaca hizmet etmediğini düşünüyor; “Sürekli birilerine yardımcı olmak, bu sistemin değişmesine sebep olmuyormuş” diyor.
İYİ Parti'nin alacağı her bir oy muhalefet adaylarına seçimi kaybettirebilir
Akşener, partisinin yerel seçimlerde CHP ile işbirliğine gitmeme kararını, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıkan 50+1 mecburiyeti, yerel seçimlerde yok” diyerek de gerekçelendirmeye çalışıyor ama şunu gayet iyi biliyor: İYİ Parti’nin adaylarının alacağı her bir oy, başta İmamoğlu ve Yavaş olmak üzere, muhalefetin adaylarına seçimi kaybettirebilir. İstanbul, Ankara gibi kritik büyükşehirler bu yüzden beş yıl iktidarın elinde kalırsa, seçmen de bir sonraki seçimlerde İYİ Parti’den bunun hesabını sorar.
Anlaşılması zor olan… İYİ Parti’nin oylarının 14 Mayıs 2023 seçimlerinde yüzde 9,68’te kalmasına üzülen Akşener, gelecek seçimlerde kimlerin oyunu almaya talip. Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi TEAM’in 2020’de yayınladığı İYİ Parti Seçmen Analizi raporuna göre, o zamanki seçmen profilinin partiye bağlılığı yüzde 45’te kalıyordu; İYİ Parti seçmenlerinin yaklaşık yüzde 44’ünün ikinci parti tercihiyse CHP. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan ayrılmasının ardından bu oranın arttığını varsayabiliriz. Aralık ayında açıklanan ORC ve Sonar araştırmaları da, İYİ Parti’nin çok ciddi bir oy kaybı olduğunu gösteriyor.
İYİ Parti kimlerin oyuna talip?
İmamoğlu ve Mansur gibi adayların seçimi kıl payı kaybetmesine neden olabilecek bir politika izleyen Akşener’in, CHP’den gelen seçmeni en azından şimdilik gözden çıkardığını anlıyoruz. Peki İYİ Parti kimlerin oyuna talip? Akşener’in son dönemlerde yaptığı açıklamalar, ulaşılmak istenen kesimin MHP küskünleri, AKP yorgunları olduğunu anlatıyor. Bu arada Erdoğan’ın fırsattan istifade, “Katılmak isteyen herkese kapımızı açık. İYİ Parti de olabilir” diyerek ittifakı genişletmek için nabız yokladığını da unutmayalım. Akşener, cevaben “İttifak siyasetinin derinleştirdiği kutuplaşma, ülkemize zarar veriyor” demiş, Erdoğan’ı MHP ile işbirliği yapmamaya, 81 ilde kendi adaylarıyla seçime girmeye davet etmişti.
Aslında Erdoğan da artık benzer görüşler dile getiriyor. 17 Kasım 2023’te Almanya dönüşünde gazetecilere, “Yüzde 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama ‘En fazla oyu alan aday seçilir’ denildiği zaman, seçim hızlıca tamamlanır” demişti. Erdoğan bir daha aday olmanın yollarını zorlar mı, bilinmez, ama görev süresi bitmeden, Cumhurbaşkanlığı seçimini tek tura indirmek istediği açık. Gelecek başkanlık seçimlerde 50+1 şartının ortadan kalkması, Akşener için de, aynı bu yerel seçimde olduğu gibi, ittifaktan kurtulmanın bir bahanesi olabilir. Ben, Akşener’in ileride tekrar Cumhurbaşkanı adayı olacağına kesin gözüyle bakıyorum, ama bu gidişle ne kadar oy alır, orası meçhul.
İnce’nin derdi ne?
Yerel seçime kendi adaylarıyla gireceğini açıklayan Muharrem İnce’ye gelince… 2018’den bu yana İnce’ye bir hâl oldu. CHP’nin yoluna taş koymayı kendisine görev bellemiş gibi. İnce’nin CHP’den neler talep ettiğini ve alamadığını, parti sözcüsü Deniz Yücel anlattı. Buna göre, İnce İzmir’de bir metropol ilçe belediye başkanlığı ve belli sayıda belediye meclis üyeliği istedi ama alamadı. 2018’de seçmenini yüzüstü bırakan, 2023’te seçimden 3 gün önce yarıştan çekilen İnce’nin, bundan sonraki seçimlerde anlamlı bir varlık göstermesi mümkün değil. Yerel seçimde ise, adaylar parti ya da liderden daha belirleyici olabiliyorlar. Yani İnce’nin, kazanması muhtemel muhalefet adaylarından ne kadar oy çalacağını bilemiyoruz.
İnce, zamanında HDP seçmeninin oylarına talip olduğunu da unuttu. İlk kez aday olduğunda Selahattin Demirtaş’ı hapiste ziyaret eden, anadilinde eğitim konusunda özgürlükçü yaklaşımlar sergileyen İnce, bugün “Dersim değil, Tunceli” diyerek fabrika ayarlarına döndüğünü ilan etti. 2018’de Dersimliler’in oylarına talipken boynuna astığı Dersimspor atkısını ne yaptı acaba? Her neyse. Herhalde İnce’nin ümidi, CHP’nin başarısız olması halinde, kendi partisiyle bir alternatif yaratmak. CHP başarısız olabilir de, İnce herhangi bir partiye alternatif olabilir mi? Burası da meçhul.
DEM Parti’nin seçmenine borcu
Yerel seçimde, belli bölgelerde anahtar konumunda olan, HDP’den evrilen DEM Parti’ye de bakalım. DEM Parti, o zamanki adıyla HDP İstanbul’da aday çıkarmamış, HDP seçmeni de 2019’da Ekrem İmamoğlu’nun seçilmesini sağlamıştı. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı TEPAV verilerine göre, 31 Mart’ta İmamoğlu’nun 4 milyon 160 bin oyunun 911 bini HDP’den gelmişti. O gün, ikna olmadığı için İstanbul’da sandığa gitmeyen HDP’li seçmen sayısı ise 212 bindi. Seçim tekrarlandığında, araya bir Öcalan mektubu sokulmuş olsa da, seçmen yine İmamoğlu’nu seçti. HDP seçmeni Kemal Kılıçdaroğlu’na da cumhurbaşkanlığı seçimi için destek verdi. Ne var ki, partiye ve seçmenine Millet İttifakı tarafından yapılan “sakıncalı” muamelesi, ama yine de destek beklenmesi, seçmeni küstürdü. DEM Parti bu yerel seçimde hem seçmenini ikna etmek, hem de varlığını kabul ettirmek için net bir tavır ortaya koydu; hiçbir partinin adayına koşulsuz destek vermeyeceğini söyledi. Batı’da büyük şehirlerde CHP’ye destek vermek için, hem bazı ilçelerde aday göstermeyi, hem de belediye meclisinde grup kuracak sayıyı bulabilmeyi istedi. Görüşmelerin öngörülen sürede sonuçlanmaması, CHP’nin bu talepleri karşılamak konusunda çok hevesli davranmadığını gösteriyor.
Başak Demirtaş faktörü
Kısa Dalga Genel Yayın Yönetmeni Kemal Göktaş ile kaydettiğimiz 'Akıntıya İnat yayını/Podcast’inde de değindiğimiz bir konuyu tekrarlayayım. Başak Demirtaş’ın gazeteci İrfan Aktan’a, “İstanbul adaylığı için henüz partimiz DEM Parti’den bize bir öneri gelmedi, ama halk ister, partimiz de uygun görürse, demokrasi ve toplumsal barışın önünü açacağına inanırsak, düşünebiliriz” demesi, DEM Parti’ye değil, asıl CHP’ye yönelik önemli bir mesaj.
Rawest kamuoyu araştırma şirketinin İstanbul’da yaşayan 1002 DEM Parti seçmenine sorduğu, “Aday çıkarması durumunda DEM Parti’nin İBB Başkan adayı olarak kimi görmek istersiniz?” sorusuna, yüzde 34,3 oranında “Başak Demirtaş” cevabı geldi. Dolayısıyla seçmen desteği de olan Başak Demirtaş’ın ismi bir bakıma gayri resmi yoldan zikredilmiş, CHP’ye “Adayımız hazır” mesajı gönderilmiş oldu.
Muhalif seçmenin kadersizliği
Muhalif seçmen ne yapsın, dertli. Akıllara ister istemez, 1994 yerel seçimlerinde oyların nasıl bölündüğü, Erdoğan’ın da o aradan nasıl sıyrıldığı geliyor. Bir daha olmasın istiyor insan, ama siyasetin, sıkıştığı milli mutabakat alanından kurtulması için belki de buralardan geçmemiz, biraz daha üzülmemiz gerekiyor. Umarım çok üzülmeyiz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
29.03.2024
8.02.2024
29.01.2024
18.01.2024
9.01.2024
9.08.2021
2.08.2021
5.07.2021
10.05.2021