Banu Güven
Bir gün çıkarlar çatışır, mafya kozlarını çekip çıkarır ve kirli çamaşırlar ortalığa dökülür. Adaletin yargı tarafından sağlanmadığı yerlerde bu böyledir. Önce ortak çıkarlar suçların gözardı edilmesine yol açar. Mafya reisi, suçları aleni de olsa, kolay kolay hapse girmez. İktidarın nüfuzundan faydalanır. Mesela cumhurbaşkanının memleketlisi olmakla övünür, kendi çapında miting yapar, arkasına Erdoğan posteri asar, oradan kendine gün ve rol biçip tehditlerde bulunur. Bir Allah'ın kulu gidip "Sen ne yapıyorsun” demez. Polis mitingi dağıtmaz, cumhurbaşkanının nüfuzunu kullanmaya çalışan bir kabadayıya "Hop” demez. Gökkuşağı bayrağına tahammülü yoktur ama, orası ayrı.
Gazeteciler haber yaptıkları için tutuklanır. Akademisyenler barış bildirisi imzaladıkları için yargılanır ama bu adamlara bir şey olmaz. Aynı kişi Barış Akademisyenleri'ni "Sözde aydınlar, çanlar ilk önce sizin için çalacak”, "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” diye tehdit eder, hedef gösterir, 11 yılla yargılanır, ama "suçun yasal unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle beraat eder. O, ileriki yıllarda "ifade özgürlüğünün” tadını çıkarır, mesela Demirören'in Milliyet Gazetesi tarafından Yılın En Hayırsever İşadamı ödülü alırken, ayrımcılık karşıtı Tweet'ler atan gazeteci, yazar, siyasetçi ve sanatçılar, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan soruşturulabilir.
Ne var ki mafyanın özgürlüğü, sırtını dayadığı iktidardan birileriyle çıkarları çatışana dek sürer. Sedat Peker'in yurt dışına çıkmasına hangi çıkar çatışması neden oldu, tam olarak bilmiyoruz ama Peker'in Mehmet Ağar, oğlu AKP Elazığ Milletvekil Tolga Ağar ve Pelikancılar'la bir sorunu olduğunu net şekilde anlamış bulunuyoruz. Hatırlayın, Peker yurt dışına çıktıktan sonra, Mayıs 2020'de yayınladığı ilk videosunda, Berat Albayrak'ın kendisine karşı doldurulduğunu anlatmış, "Berat Albayrak beni yok etmek istiyor” demişti.
Sonra etrafındaki çember, sahte kimlik nedeniyle Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nden Kosova'ya sınır dışı edildiği Ocak ayından beri iyice daraldı. Peker son videoları ise eşi ve kızlarının oturduğu eve yapılan baskın ve 5 ildeki operasyonlar üzerine kaydetti. Peker, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nitelikli yağma, gasp, rüşvet, yaralama, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi suçlamalarla yapılan operasyonların Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar'ın işi olduğunu öne sürdü; bildiği ya da bulduğu ne varsa, orta yere boca etti. Konuşmasına "Ödeşmek adettendir” başlığı atmasa ve videonun sonunda Nihal Atsız'dan alıntı yapmasa, hümanist bir hak mücadelecisi olduğu iddiasında bile bulunabilirdi.
Ödeşme ihtiyacı
Şüpheli şekilde ölen genç bir kadın için adalet talep etmek, Peker'in üzerine vazife olabilir mi zaten? Kazakistan uyruklu 21 yaşındaki muhabir Yeldana Kaharman'ın şüpheli ölümüyle ilgili iddiaları ilk ortaya atan gazeteci Sedat Sur'du. Sedat Peker de, Kaharman'ın jandarmaya başvurduğu, Mehmet Ağar'ın oğlunu helikopterle aldırdığı, genç kadının ertesi gün ölü bulunduğu gibi iddiaları bire bir tekrarladı. Gazeteci Sur, Tolga Ağar'ın Kaharman'ın çalıştığı Kanal23 televizyonunun gizli ortağı olduğunu da öne sürmüş, sonra da Twitter hesabını kapatmıştı. Peker'in videosundan sonra hem Tolga Ağar'dan, hem de jandarmadan yalanlama geldi. Tolga Ağar "Adı geçen gazeteciyi tanımam” dediği açıklamasına "Konu adli makamlarca soruşturulmuş ve hukuki süreç tamamlanmıştır” diye bir cümle de ekledi. Adli makamlar neyi soruşturdu, konu nasıl kapandı, orası henüz meçhul. Bu arada "ödeşme” kararlılığında olan Peker devam etti, jandarmanın "Bizde başvuru yok” açıklamasına, "Öldürülmüş bir kızın bir gün önce verdiği şikayet dilekçesinin yırtılarak yok edilemeyeceğine inanmak safdillik olur” diye karşılık verdi. Üstü kapatılmak istenen şüpheli bir kadın ölümünün, ancak Peker'in "ödeşme” ihtiyacı nedeniyle yeniden gündeme gelebilmesi ancak Peker konuşunca bu kadar geniş haber olması, açıkçası bana ağır geldi.
Peker bir sonraki videosunda da Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı'nın 1996'da bir suikastle öldürülmesinden de söz edeceğini duyurdu. Kutlu Adalı, Ada'daki beyaz Toros'ların karıştığı St. Barnabas Kilisesi soygununu haber yapmış, daha sonra evinin önünde Uzi marka silahla başından vurularak öldürülmüştü. Kıbrıs'ta herkes beyaz Toros arabaların Özel Kuvvetler'in uzantısı olan Sivil Savunma Teşkilatı'na ait olduğunu biliyordu. Bazı iddialara göre, suikast silahı da o sırada adada bulunan Abdullah Çatlı'ya aitti. Bakalım Sedat Peker'in "ödeşmek adettendir” serisinde daha fazlasını duyacak mıyız? Bu çatışmadan ortalığa yargıdan kaçırılan başka ne pislikler saçılacak?
Banu Güven
© Deutsche Welle Türkçe
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
29.03.2024
8.02.2024
29.01.2024
18.01.2024
9.01.2024
9.08.2021
2.08.2021
5.07.2021
10.05.2021