Baskın ORAN
"Montrö'yü hiç kafaya takmayın ya[v]. Montrö sadece Boğaz'ı bağlar. Montrö bir tarihtir. Kanal İstanbul, Montrö kapsamında değildir.” Bunlar, Demirören Holding’e bağlı CNN Türk ve Kanal D’nin ortak canlı yayınında CB Erdoğan’ın sözleri.
Bu sözlerin (ve bu konuda başka söylediklerinin) gerçeklerle hiçbir ilgisi yok. O kadar yok ki, ürkütücü. Başka söylediklerini hızla görüp, yukarıdaki çok önemli ifadelere gelelim.
***
1) Diyor ki: “Yap-işlet-devret (Y-İ-D) usulüyle yapacağız. Çünkü bizim kasamızdan bir kuruş para çıkmayacak.”
Tabii. Aynen, Y-İ-D’le yapılan yollar/köprüler ve havalimanı için bizden bir kuruş para çıkmadığı gibi! Deli Dumrul misali, bunlardan geçmeyen ve seyahat etmeyen vatandaş da milli bütçe üzerinden tıkır tıkır para ödüyor çünkü dövizle geçiş ve yolcu garantisi verilmiş.
2) Diyor ki: “200.000 tonluk tankerler geçiyor. Montrö’ye göre engelleyemezmişiz. Tehdit yaratıyorsa ne gerekiyorsa yaparız. Romen tankeriyle bir facia yaşadık. Boğaz’dan sadece hafif kuru yük gemileri geçecek.”
Oysa, Montrö Md. 2 aynen şöyle: “Barış zamanında ticaret gemileri gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, 3. madde hükümleri [bulaşıcı hastalık kontrolü] saklı kalmak üzere, hiçbir işlem olmaksızın Boğazlardan geçiş ve ulaşım tam özgürlüğünden yararlanacaklardır.”
Bahsettiği Romen tankeri İndependenta 1979’da yanmıştı; kırk yıl önce. Tüm Boğazlar bölgesi için 45 milyon dolara yaptırılan “Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Bilgi Sistemi”nin Ekim 2003’te yürürlüğe girmesinden sonra önemli olay olmadı. Üstelik, Boğaz’daki tanker trafiği de 2006’da Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının devreye girmesinden sonra her yıl sürekli azalmakta.
Ardından, CB Erdoğan yukarıdaki giriş paragrafında söylediklerini söylüyor. Oraya gelelim.
***
“Montrö bir tarihtir” diyor. Söylemek istediği: ‘Montrö tarih olmuştur.’ Oysa, Montrö 1936’dan beri geçerli ve Türkiye’nin başına sorun çıkmasını hep önledi.
“Montrö sadece Boğaz’ı bağlar” derken, tabii ki İstanbul Boğazı’nı söylüyor. Oysa Sözleşme’nin orijinal (Fransızca) metni, imzacı devletlerin amacını belirtirken aynen şöyle diyor: “ ‘Boğazlar’ (Détroits) genel adlandırması altında yer alan Çanakkale Boğazı (Dardanelles), Marmara Denizi (la mer de Marmara) ve İstanbul Boğazı’ndan (le Bosphore) geçişi ve ulaşımı… düzenlemek isteğiyle duygulu olarak…”
Yani, Karadeniz’e çıkmak isteyen (veya, tersi) her türlü gemi Montrö’ye tabi. Çünkü İstanbul Boğazı’ndan değil de Kanal İstanbul’dan bile geçse, daha önce Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi’nden geçmesi lazım.
Bütün bunlar besbelliyken, acaba diyor insan, CB Erdoğan’ın aklında kimi “çareler” var da, ondan mı “Kanal İstanbul Montrö kapsamında değildir” diyebiliyor? Mesela:
***
1) Binlerce İstanbullunun itiraz dilekçesi vermek için günler boyu yağmur altında sıraya girdiği meşhur ÇED Raporu var ya, orada Kanal İstanbul dışında bi de “Kanal Çanakkale” açılması önerisi var.
Cumhuriyet’in İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinden mezun kalemi M. Ali Güller yazdı da haberimiz oldu: Metnin 1426. sayfasında (6. bölümünün 155. sayfasında), Gelibolu yarımadasının en dar yerinden Ege’deki Saros Körfezi ile Marmara Denizi arasında açılabilecek bir kanal bu. Böylece, Çanakkale Boğazı’nı da başarıyla Montrö kapsamı dışına çıkarmış olacağız.
2) Olacağız da, gemiler Marmara’dan yine geçeceği için yine Montrö’ye tabi olacak. İşte bu noktada benim iki parlak projem var:
a) Kanal İstanbul hafriyatından çıkacak o devasa toprağı mutemet bir şirkete ihale eder, “Kanal Çanakkale”nin ağzından Kanal İstanbul’un güney ağzına kadar Marmara’ya döşetiriz. Sonra, denizi boylu boyunca kat edecek bu kara şeridinin ortasını oyar, oradan bir “Kanal Marmara”yla Kanal İstanbul’a doğrudan ulaşırız. Böylece Marmara Denizi’nden geçmemiş, Montrö’yü de baypas etmiş oluruz. Bunu da Y-İ-D usulüyle yaptıracağımız için kasamızdan yine bir kuruş çıkmaz.
b) Çağdaş Fatih Projesi: Her iki kanaldan da vazgeçip, Tekirdağ ilimizi kat ederek İstanbul ilimizin batısının Karadeniz’e kavuşan noktasına kadar tek bir “Kanal Trakya” açarak Karadeniz’e doğrudan çıkabiliriz. Veya o kadar uzun kanal açmak yerine, Fatih o devirde gemileri karadan yürüttüyse, çağdaş teknolojiyle biz de yürütürüz.
Tabii, bu durumda Kanal İstanbul’dan gelecek rant elden gideceği için, hemen düzeltiyorum, bu “Kanal Trakya”yı direkt Karadeniz’e kadar götürmez, gidip Kanal İstanbul’un güney ağzına saplarız, Karadeniz’e oradan çıkarız.
Üstelik, şimdi düşündükçe buluyorum, bu son formülde hem Kanal İstanbul rantından hem de “Kanal Marmara” rantından yerli ve milli ekonomi maksimum yararlanır. Ve Montrö Sözleşmesi de sorunsuz baypas edilmiş olur.
***
Ciddileşelim ve toparlayalım.
Ne yapılırsa yapılsın, Kanal İstanbul açılırsa Montrö en azından tartışmaya açılmış olacak. Vahim olan da bu, zaten. Türkiye Montrö’nün büyük avantajını elden kaçıracak. Temel kural, “denizlerin özgürlüğü” olacak.
***
Her şey yedi düvelin malumu. Eski Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner, ABD’nin Avrupa Kuvvetler Komutanı danışmanıyla bir konuşmasını anlatıyor:
“Danışman bana buraya [Karadeniz’e] denizaltılarımızı gönderelim dedi. ‘Yahu siz yabancı denizaltıların buradan [Boğazlardan] geçemeyeceğini bilmiyor musunuz’ diye sordum. Cevabı şu oldu: ‘Biliyorum ama belki unutmuşlardır...’ Yani akıllarında hep bunu [Montrö’yü] delmek vardı.”
Nitekim yine Güller yazıyor: ABD, Montrö’yü delmek için daha önce 3 çok önemli girişimde bulundu ve Kanal İstanbul da dördüncüsü. Bu sefer Montrö tartışmaya açılırsa, NATO kıyıdaş olmayan savaş gemilerinin çok sınırlanmış toplam tonajını (max. 45.000 ton) ve kalış süresini (21 gün) istediği gibi aşabilecek. Temmuz 2016 zirvesinin ardından yayınlanan “NATO Gelecek İçin Hazır” belgesinde zikredildiği gibi onları yıl boyu Karadeniz’de 120 gün tutacak.
Üstelik bu gelişme, Erdoğan’ın NATO’ya 11 Mayıs 2016 çağrısı üzerine oluyor: “Karadeniz’de görünmüyorsunuz. Bu, Karadeniz’i adeta Rusya’nın bir gölü haline dönüştürüyor. Karadeniz’i tekrar istikrar havzası kılmalıyız.” Ağustos 2016’da Suriye’ye Fırat Kalkanı’yla girişinden hemen önce.
***
Bu durumda, CB Erdoğan’ın bu Kanal İstanbul işini bu kadar inatla sürdürmesinin, rant beklentisinin yanı sıra, başka ve çok önemli bir sebebi olabilir mi? Çünkü:
1) ABD Kongresi hem jenosit kararını, hem de yaptırımları kabul etti. Erdoğan’ın Trump’a şimdi çok ihtiyacı var.
2) Rusya Esad’ı desteklediği için, Suriye’de Erdoğan’ın elini çok ciddi kısıtladı. Öyle ki, Suriye korkunç bir hayal kırıklığı ve bu açıkça itiraf da ediliyor. Şimdi Erdoğan, sırf bu yüzden bulaştığı Libya’da Hafter’i destekleyen Rusya’yla karşı karşıya gelecek. Montrö’yü delme işi, Putin’i ürkütmek için olabilir mi?
Tamam da; ekonomisi iflasa giden, içeride ortadan bölünmüş, dışarıda herkesin yüklendiği, üstelik, Dışişleri Bakanlığı berhava edilmiş bir Türkiye’ye bu kadar şark usulü cambazlıklar azıcık fazla gelebilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları














































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024