Beril DEDEOĞLU
ABD’nin küresel sistemde kiminle dost, kiminle düşman olduğunu anlamak, ne tür beklentileri bulunduğunu kestirmek neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.
Kerkük’te mesela, “biz çatışma istemiyoruz” derken kullanılan kelimler, kim kazanırsa ondan yana olacağız türünden bir ima içeriyor. Acaba ABD Peşmergeleri değil, sadece PYD’yi mi destekliyor; yoksa hiçbirini desteklemeyip sadece kazananı mı bekliyor?
Bunlardan rahatsız olmak için epeyce neden var, zira ABD küresel bir oyuncu ve her davranışı diğer devletlerin politikalarını etkiliyor. Üstelik ABD’nin bu belirsizliği sistemde bir güç boşluğu yaratıyor, boşluğu bir yandan Rusya hızla doldurmak için atağa geçerken bir yandan da halklar, bölgeler ya da orta ölçekli diğer devletler kendilerine alan açabileceklerini düşünür hale geliyorlar.
ABD’nin tam olarak ne yaptığının anlaşılamadığına dair örneklerden birisi belki de en önemlisi İran ile ilgili.
Bilindiği gibi Obama döneminde ABD, eski klasik müttefikleri olan İsrail ve Suudi Arabistan’ı baskılamış, Türkiye’yi eliyle itmiş, İran’ı sisteme kazandırma siyaseti gütmüştü. Muhtemelen İran’ın dışlanması halinde Rusya’nın bu ülke ile daha fazla yakınlaşacağı ve gücünün artacağı düşünülmüştü.
Düşman konusunda karar verebilse
Gelinen aşamaya bakılırsa, İran’ın “kazanılması” söz konusu olsaydı dahi, Rusya’nın geriletilmesi mümkün olamayacaktı; zira Rusya zaten Kırım’ı ilhak edip Suriye’nin tek belirleyicisi haline gelince, güç arttırmak için İran’ın kendisine yapışmasına ihtiyacı olmadığını gösterdi.
Trump, iktidara geldiği andan itibaren ABD düşmanlarının başında İran olduğunu belirtti. Obama ne yaptıysa, tersini yapma siyasetinin bir gereği miydi, bilinmez. Ancak İran’ın “düşman” olduğunu ilan etme nedeni tam anlaşılamadı. Zira, İran DEAŞ ile ilişkilendirildi; oysa İran ve onun desteklediği milisler DEAŞ’la mücadele ediyor. Eğer ABD, İran’ın bölgede yerel oyuncularla kurduğu ilişki yüzünden DEAŞ doğdu demek istiyor ise burada da sorun var; zira DEAŞ yerel bir kuruluş değil; onu kuranlar bölgeden değil. Diyelim ki bu konuda biz yanılıyoruz ve radikal grupların ortaya çıkmasının nedeni İran, o zaman İran’ın en fazla arkasında durduğu Esad yönetimi neden hala ABD tarafından hedefe konmuş değil de umut alt gruplara bağlanmış durumda?
Dostlar konusunda karar verebilse
Trump’ın açıklanan tek politikası, aslında Obama’nın devamı olan bölgedeki siyasi Kürt hareketini desteklemek. Ancak Kürtleri destekleyince İran’ın etkisinin kırılacağı mı düşünülmüş, orası açık değil. Zira Kürt hareketi desteklenince Türkiye kızdırılıyor ve Türkiye-bölge Kürtleri ilişkileri bozuluyor, bu bozulmayı değerlendiren de yine İran oluyor. Dolayısıyla İran’ın gücü kırılmıyor, yeni bir etki alanı verilmiş oluyor.
ABD’nin İran politikasında anlaşılmaz olan bir diğer konu da, nükleer meselesinde ortaya çıkıyor. İran ile sağlanan anlaşmanın içeriği, İran’ın nükleer çalışmalarını barışçıl faaliyetlere yönelik yapmasını garanti etmek. Diğer bir ifadeyle nükleer silah yapmasına engel olma amacı taşıyan bir anlaşma. Trump, bu anlaşmadan çekileceğini açıklıyor. Gerekçe, bilinemiyor. Ama siyaseten bu, “İran nükleer silah yapabilir” demek oluyor. Yani ABD, düşmanının nükleer silah yapmasını mı istiyor?
ABD düşman ilan edip duracağına dost ilan etme aşamasına geçmediği ve düşmanına karşı bile nasıl davranacağını tespit edemediği sürece tek kazananın Rusya olacağını, ABD’nin ve özellikle de Trump’ın kaybedeceğini, ancak onlarla birlikte başka oyuncuların da kaybedeceğini hatırlatmak gerek.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018