Celal BAŞLANGIÇ
Zarflar açılıyor, içlerinden çıkan haberler ve görselleri tek tek değerlendiriliyordu.
Ancak son açılan zarfın içinden öyle bir haber, öyle bir CD çıktı ki bütün jüri üyeleri o anda, hep birlikte “Tamam bu” dedi.
Haber, günlerce beynimize kazınan, kolay kolay da unutulmayacak bir görüntüye ilişkindi.
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’ndeki bir şantiyede çekilmişti görüntü.
Genciyle, yaşlısıyla 50’den fazla erkeği ters kelepçeleyip zorla yere yatırmıştı Özel Harekat Timi.
Başlarındaki polis şefi, elleri arkadan bağlı, yüzükoyun yere yatırılmış Kürtlere nutuk atıyordu.
“Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücünü göreceksiniz… Hepinizi tanıyorum ben… Kim hainlik yapıyor, kim ihanet ediyor, karşılığını görecek… Ne yaptı lan size bu devlet… Türk’ün gücünü göreceksiniz… Bakma ulan bana… Hendeklere bak sen…”
Görüntü “devlet şiddeti”nin en belirgin haliydi ama insan kendini gülmekten de alamıyordu.
İnsanları arkadan kelepçelemişsin, zorla yere yatırmışsın, bir de nutuk atıyor polis şefi “Ne yaptı lan size bu devlet” diye…
Yahu daha ne yapsın…
Neyse, bu görüntüler bölgede hendek-barikat savaşları sürerken, 2015’in Ağustos’unda çekilmişti.
Hem görüntülerin kendisi, hem de haberi büyük bir ilgi görmüştü. Sosyal medyada binlerce kez izlenmişti.
23. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin Haber Jürisi olarak hiç de fazla tartışmaya gerek duymadan Türkçe Haber Dalındaki ödülü, Yüksekova kaynaklı bu haberi ortaya çıkartan DİHA muhabiri Nedim Türfent’e tereddütsüz verdik.
Özellikle Yüksekova’da yaşananları Nedim Türfent riski göze alarak, başarılı bir gazetecilik örneği verdi ve kamuoyunun gündemine taşıdı.
Elbette bu “devlet”i rahatsız etmişti. JİTEM adlı sosyal medya kullanıcısı defalarca infaz etmekle tehdit etti Nedim Türfent’i.
Van’da bir habere giderken kaçırılır gibi gözaltına alındı. Gözaltında avukatıyla görüştürülmedi. 2016 Mayıs’ında tutuklandı Nedim Türfent. Günlerce hücrede tutuldu tek başına.
Bir yılı aşkın süredir de cezaevinde iddianamesinin yazılmasını, yargıç karşısına çıkacağı günü bekliyordu.
Tutuklanmasından yaklaşık 13 ay sonra nihayet yazıldı Nedim Türfent’in iddianamesi.
Öyle bir iddianame ki, bakınca anlıyorsunuz. Tek suçu haber yapmak.
Yani savcının iddianamesi bas bas bağırıyor; “Gazetecilik yapmak suçtur!” diye.
Haber yapmanın, çatışmalı ortamda gazetecilik görevini yerine getirmenin karşılığı iddianamede iki suç başlığına dönüşmüş!
“Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt propagandası yapmak”.
Toplam 23 sayfa iddianame. 17 sayfasında; PKK ve YPS’nin kuruluşu, yapısı, KCK Yürütme Konseyi üyelerinin yaptığı açıklamalar, demokratik özerklik, YPS’nin Yüksekova’da kuruluşuna, faaliyetlerine ilişkin yerel ve ulusal gazetelerde çıkan haberlerle fotoğraflara yer verilmiş.
Geriye kalıyor altı sayfa.
İşte Nedim Türfent’in yaptığı gazetecikle suçlandığı bölüm de bu altı sayfadan oluşuyor.
Herhalde gazete kupürleri, haber görüntüleri yetmemiş olacak ki, 20 kişi de Türfent hakkında savcılık ve emniyette tanık olarak dinlenmiş.
Bu tanıkların da ifadeleri var iddianamede.
“Hakkari’de gazetecilik yapıyor… DİHA muhabiri… Fotoğraf makinesi ve kamerasıyla görüntü çekiyor…”
Meğer Nedim Türfent Yüksekova İlçesindeki hendek ve barikatları, YPS üyeleriyle yaptığı röportajların fotoğraflarını ve görüntüleri çekerek, yerel ve ulusal basında yayınlayarak “örgüte yardım ediyor”muş.
Savcıya göre Türfent’in YPS üyeleriyle gazetecilik faaliyeti kapsamında görüşmesi, haber için röportaj yapması ve fotoğraf çekmesi “örgüt üyeliği” için delil olmuş.
Türfent, örgüt üyeleriyle irtibat kurmuş, örgütün gençlik yapılanmasında yer almış, örgüt talimatıyla hareket etmiş, hatta örgütün medya sorumlusu olarak faaliyet göstermiş, hem de bu eylemleriyle örgütle fikir ve eylem birliği içersine girerek organik bağ kurmuş. Üstüne üstlük bir de bu bağ süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik arz ediyormuş.
Aslında çatışmalı ortamda bir gazetecilik yapmak için tarafların ikisiyle bağ kurmak zorunlu. Bu olmuyorsa en az biriyle bağ kuracaksın ki, seni gazeteci olarak kabul edecekler, sen de bu referansla habere ulaşacaksın.
Bağ kurmadan gazetecilik yapılmaz ama savcıya göre bu “silahlı terör örgütü üyesi” olduğunun kanıtı.
Bunun delili de “tanık” olarak dinlenen kişilerin ifadeleri.
Ortada ne bir belge var, ne bir bulgu.
Pardon, var, var! Onlar da Nedim Türfent’in sosyal medya hesaplarında.
Paylaşımlarında özyönetim ilan edilen kentlerde yaşanan çatışmalar… İnsan hakları ihlalleri ve yıkımlara ilişkin yapılan haberler, çekilen fotoğraflar ve görüntülerin paylaşılması… Hem de “bunlara ilişkin yapılan yorum niteliğindeki paylaşımlar” da “örgüt propagandası” suçu için delil sayılmış.
Haberlerin, sosyal medyadaki fotoğrafların, görüntülerin, “yorum niteliğindeki” paylaşımlar da ne imiş biliyor musunuz iddianameye göre:
“Örgütün cebir, şiddet içeren yöntemlerini meşru gösterecek şekilde örgütün propagandasını yapmak, bu şekilde zincirleme yoluyla örgüt propagandası suçunu işlemek…”
Nedim Türüfent, tutuklandıktan 13 ay sonra, önümüzdeki hafta, 14 Haziran’da Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
Hakkında 22,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede onlarca yıl hapis cezası istenen Nedim Türfent ne yaptı, diye sorsak. Bunun tek yanıtı var:
“Sadece gazetecilik yaptı ve görüldüğü gibi bu ülkede gazetecilik yapmak suçtur.”
O zaman biz de, Nedim’in ortaya çıkardığı olaydaki polis şefinin ellerini arkadan kelepçeletip yere yatırılan Kürt’lere “Ne yaptı lan size bu devlet” diye konuştuğu ses tonuyla bir daha soralım:
“Ne yaptı lan size bu Nedim Türfent!”
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021