Celal BAŞLANGIÇ
Irak askerleri, Erbil’den, Süleymaniye’den peşmergeler Musul’u ele geçiren IŞİD’e karşı yola koyulmuşlardı.
Büyük bir heyecan yaşanıyordu bölgede. Herkesin gözü, kulağı televizyon ekranlarındaydı.
Yeni açılan bir cephenin heyecanı yaşanıyordu.
İşte o günlerde, bundan tam dokuz ay önce buluşmuştuk Kürdistan Nwe’nin Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Stran Abdullah ile.
Kürdistan Nwe Süleymaniye bölgesinin en güçlü, tirajı en yüksek gazetelerinin başında geliyor.
Abdullah’ın odasında bölgenin lideri Celal Talabani ile çekilmiş fotoğrafları var.
O günlerde Musul’da karşı karşıya kalınan çözümsüzlüğü anlatmak için bir ironi yapmıştı Abdullah:
“Şimdi görünen o ki Musul’da ya toprak değişecek ya da halk değişecek!”
Dokuz ay sonra bir kez daha buluştuk Stran Abdullah’la. Birkaç gün önce Musul IŞİD’in elinden alınmıştı. Görünen o ki Stran Abdullah’a göre ne toprak değişmişti Musul’da, ne de insan.
“Irak merkezi hükümeti sadece askeri çözüm düşündü Musul için. Hiçbir siyasi çözüm üretilmedi. Bence Musul’da var olan sorunlar şu anda daha fazlasıyla mevcut. İleride daha büyük sorunlarla da karşı karşıya kalacağız.”
Abdullah’ın en büyük endişesi, bölgede yaşanan gerilimin daha büyük bir mezhep çatışmalarına yol açması.
Musul’ın IŞİD’den temizlenmesinin bile bu tehlikeyi bertaraf etmesi bir yana daha da arttırdığı görüşünde.
Bu arada Abdullah’la görüşürken çevirmenliğimizi Heja Dilşad yapıyor. Sohbet sırasında Hasan Cemal’in Barışa Emanet Olun kitabının Kürtçe’ye çevrildiğini, yakında kitabın Süleymaniye’de piyasaya çıkacağını anlatıyor.
Dokuz ay önceki “Musul sorunu nasıl çözülür?” sorusunun yerini “kriz” ve “referandum” sözcükleri almış.
Şu anda bölgede yaşanılan krizi “daha da kötüye gidiyor” diye tanımlıyor Abdullah:
“Halk ekonomik krize alışmaya, ona göre yaşantısını düzenlemeye çalışıyor. Yakın bir zamanda krizin çözülebileceğini, normale dönebileceğimizi tahmin etmiyorum. Bir taraftan Bağdat’tan gelen kaynak kesilmiş, diğer taraftan da Kürdistan yönetimi bu soruna alternatif bir çözüm bulabilmiş değil. Siyasi partiler arasındaki rekabet ve çözülmemiş sorunlar bu ekonomik krizin daha da kötü yönetilmesine yol açıyor. Kürdistan’da taraflar birbirlerine güvenlerini kaybetmişler.”
Abdullah yaşanan ekonomik ve siyasi krize değindikten sonra sözü referanduma getiriyor:
“Elbette ekonomik kriz bağımsızlık referandum sürecini engellemiyor. Bir Kürt devleti, her Kürdün isteğidir eskiden beri. Ancak sorun şu; referandum için siyasi partiler arasında bir alt yapı oluşturulmadı. Parlamento iki senedir çalıştırılmıyor. İlk aşamada parlamentoyu tekrar çalışır hale getirmek gerekiyor. Ancak o zaman uluslar arası zeminde saygı gösterilir referandum sonucuna. Zaten öncelikle biz kendi irademize saygı göstermeliyiz. Bağımsız bir Kürdistan ilan edilebilir örneğin Atatürk ya da Bismarc gibi. Herhangi büyük bir lider bunu dile getirebilir. Ama referandum yoluyla bağımsızlık ilan etmek için demokratik bir altyapıya ihtiyaç vardır. Eğer sen demokrasiye inanıyorsan bunu yapabilmek için demokratik şartları yerine getirmen gerekir. Gerek parlamentonun kapalı olması, gerekse de başkanlık krizinden dolayı demokratik ortam ortadan kalkmış durumda.”
Stran Abdullah, referandumun stratejik bir hedef olduğunu, siyasi bir kart olarak kullanılmaması gerektiğini anlatıyor.
‘BARZANİ IŞİD’İN YANINDA OLDU’
Süleymaniye’deki Siyaset ve Demokratik Düşünce Akademisi’nde Rekawt İsmail İbrahim ile buluşuyoruz. Rekawt çevirmen ve yazar. Aynı zamanda akademi üyesi.
Şu anda Irak Kürdistanı’nın içinde bulunduğu durumu anlatırken 1990’lı yıllara gidiyor:
“Sokaktaki insanlara bile sorsanız, size aynı tespiti yapacak. Diyecek ki ‘Gerek ekonomisi, gerek insanların durumu gerekse de siyaseti açısından Kürdistan 1993’ün 1994’ün de gerisine düşmüş’. Yani tam bağımsızlık öncesi bir süreç ve aynen o psikoloji yaşanıyor. O yıllarda da Kürdistan’ın statüsü belirsizdi, o zaman da Kürdistan Parlamentosu KDP’nin yani Barzani’nin elindeydi. Türkiye ile ilişkiler de o zaman sıkı fıkıydı, ekonomide kriz vardı, o zaman da işsizlik vardı. O zaman IŞİD yoktu ama Saddam Hüseyin vardı. Yani o zaman da belirsizlikler bekliyordu, şimdi de… Şimdi de KDP Kürdistan’da ne kadar kriz varsa referandumla aşmaya çalışıyor.”
Rekawt’a göre Barzani’nin istediği referandum tarzı tarihte görülmemiş. Batı Timor, İngiltere’den, İspanya’dan örnekler vererek anlatıyor hangi yöntemlerin, mekanizmaların kullanıldığını.
“Ama Barzani istiyor ki sadece kendi ajandası olsun. Biz üç örneğe baktık, Endonezya, İngiltere, İspanya… Hepsinde de geniş bir ittifak vardı. BM’nin bilgisi hatta gözlemciliği dahilindeydi çoğu. Halkın da bilgisi vardı, her şeyi öğrenmişti. Ama Barzani için böyle bir şey yok, ne gözlemci istiyor ne de örneklere bakılmasını… Oysa burada siyasi partilerin ittifakı yok, parlamento çalışmıyor...”
“Barzani şu an hem siyasi, hem askeri, hem ekonomik, hem de diplomatik bir krizin içersinde” diyen Rekawt’ın ciddi bir iddiası var.
“Bu krizin sebebi Barzani’dir. Musul’un düşmesinde IŞİD’in yanında oldular. Irak Hükümeti’nin elinde böyle bir belgenin olduğundan söz ediliyor. Eğer IŞİD’le savaş biterse Irak hem Türkiye’den hem de Barzani’den hesap soracak. Barzani’nin taktiği şu; onlar hesap sormaya kalkmadan ben referandumu yapayım. Hesap istemezlerse ben de bağımsızlık ilan etmem.”
‘YÜZDE 95 EVET ÇIKSA BİLE BAĞIMSIZLIK İLAN EDEMEYECEKLER’
Irak Kürdistanı’nda yaşanan süreci, bölgedeki gelişmeleri en yakından izleyenlerden biri de Türkiye kökenli gazeteci-yazar Necmettin Salaz.
Referandum kararıyla birlik gündeme yapay bir tartışmanın getirildiğini düşünüyor Salaz. Ona göre referandumda kesin olarak Kürtler bağımsızlığa “Evet” diyecek. Çünkü hiçbir Kürt bağımsızlığa “Hayır” demez.
Salaz, kapalı bir parlamentoyla, süresi çoktan dolmuş ve yerine yenisi seçilememiş bir başkanla, mecliste değil de Erbil’e bağlı bir kasabada yapılan dar kapsamlı bir toplantıyla ve uluslar arası koşulları yaratılmadan yapılacak referandum sonucu gelecek bağımsızlığı çok tehlikeli buluyor Kürdistan açısından.
“Referandumda yüzde 95’ten fazlası bağımsızlığı kabul eder. Kimse ‘Bağımsız bir Kürdistan istemiyorum’ demez. Ama bu bağımsızlık kararı uygulanamaz. Eğer uygularsan şimdi Katar’ın yaşadığının beş beteri başına gelir. Küçücük bir bölgede, hava sahası olmayan, kara çıkışı olmayan, deniz çıkışı olmayan bir bölgedeyiz. Bir yanımızda Araplar, diğer yanımızda İran, öbür yanımızda da Türkiye var. Bu üç ülke tarihsel süreç içersinde bizi bir kaşık suda boğmadılar mı? Türkiye karşı. Araplar savaş sebebi sayacaklarını ilan etti. İran da karşı. Bağımsızlık kulağa hoş geliyor ama sağını solunu, önünü arkasını düşünmezseniz halkınızı bir felakete sürükleyebilirsiniz. Şimdi bu haldeyken, Araplarla ilişki varken, Türkiye ve İran’la ticaret sürerken, sağdan soldan kredi alıyorken, Rus petrol şirketleriyle anlaşma yapabiliyorken bile sen kendi memurlarının maaşlarını ödeyemez duruma düşmüşsün.”
Alınacak en az yüzde 95’lik oya rağmen Irak Kürdistanı’nın kesinlikle bağımsızlık ilan edemeyeceği görüşünde Salaz.
“Eğer bu koşullarda bağımsızlığa gidilirse bizi boğarlar. Açlıktan, susuzluktan ölürüz. İran bize elektrik vermezse, Türkiye de elektriğimizi keserse burada hayat durur. Elektriğimiz yok, petrol ülkesiyiz ama petrolümüzü Türkiye’ye gönderip orada işletip buraya geri getiriyoruz. Bu kadar zor koşullar varken sizin Erbil’in küçük bir kasabasında aldığınız dar kapsamlı bir kararla bağımsızlığa gitmeniz neredeyse imkansız.”
‘MERAKLISINA’ SON BİRKAÇ NOT
Kürdsat Televizyonu’nun davetlisi olarak beş-altı günlüğüne gitmiştim Süleymaniye’ye.
Orada hem Necmettin Salaz’ın Yurt Köprüsü programına konuk olarak katıldım hem de Kürdsat’ın teknik olanakları ve sıcak ev sahipliğinde Artı TV için bir program çekme fırsatı buldum.
Süleymaniye’de bulunduğum süre içersinde farklı siyasi çevrelerle temas etme, farklı görüşteki partililerle, akademisyenlerle, gazetecilerle bir arada bulundum.
Sağolsun sevgili dostum Necmettin Salaz hem mümkün olduğunca fazla insanla görüşmem, hem de hava sıcaklığının neredeyse 50 dereceye yaklaştığı Süleymaniye’de bana serin bir köşe bulmak için hayli çaba sarf etti. Emeğine sağlık Necmettin.
Süleymaniye’de tuttuğum notlardan bir fotoğraf çekmekti amacım. Bu yüzden “Bağımsızlık Referandumuna Doğru Kürdistan” başlıklı bir yazı dizisi hazırladım Artı Gerçek’e.
Yazının ilk bölümünde bağımsızlık referandumu kararı alan Barzani ve KDP çevresinin görüşlerini, bu kararı alma nedenini, amaçlarını yansıtmaya çalıştım.
Yazı dizisi, bu kararın yöntemine, biçimine, uygulamasına karşı çıkan farklı siyasi partilerin yöneticilerinin görüşleriyle devam etti.
Evet, bağımsızlık referandumuna geniş bir yelpazede itiraz vardı.
Lütfen bu noktaya dikkat edin, itiraz Kürtlerin bağımsızlığına değil. Bu referandum kararının parlamentoda alınmamasına…
Bu konuda KYB’sinden Komala’ya Goran’dan gazetecilere, yazarlara, akademisyenlere kadar geniş bir çerçevede objektif bir yansıtıcı olmaya çaba gösterdim. Gazeteciliğin ana kuralı da budur.
Yazı dizisi boyunca mümkün olduğu kadar siyasetçilerin, kamuoyu önderlerinin görüşlerini yansıttım, gözlemlerimi, izlenimlerimi yazdım. Hatta mümkün olduğunca yorum yapmamaya özen gösterdim. Yani aslında objektif bir ayna tutmaya çalıştım.
Ancak bütün bu özenime karşın ya kimileri anlayamadı ya anlamak istemedi ya da anlamadı ki “Kürtlerin bağımsızlığına karşı olduğum” algısı üzerinden hakaret etmeye, hatta küfretmeye çalıştılar.
Elbette “İyi ki yazıyorsun, biz de gerçeği öğreniyoruz” diyen çok insan vardı. Bunların büyük bölümü de Kürt’tü. Ancak bazıları belli ki yazılanları hiç anlamaya yeltenmeden, yazının içeriğini eleştirmek yerine hakaret ve küfür etmeyi yeğlediler.
Siyasi anlayışları ve gözlerini bürümüş milliyetçilikleri belli ki burada yazılanları anlamalarına engel oldu ya da ben yeteri kadar anlatamadım.
Son söz olarak bir kez daha belirteyim ki, hiçbir Kürt bağımsız olmayı reddetmez.
Benim gazetecilik anlayışımda da, siyasal geçmişimde de gözü dönmüş bazılarının yamamaya çalıştığı Ergenekon ya da JİTEM’in izi yoktur.
Sadece gerçeğin peşinde olan objektif bir gazetecilik anlayışı ve ulusların kaderlerini tayin hakkına sonuna kadar saygı duyan siyaset vardır.
Ben sadece gerçeğe ayna tuttum; gerisini, karşısında bulduğu görüntüyü beğenmeyenler düşünsün…
BİTTİ
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021