Celal BAŞLANGIÇ
Her yeni yıla “yeni umutlarla” girilir ya, bu artık Türkiye’de hayal oldu.
En azından basın ve ifade özgürlüğü; halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkı açısından kesin olarak böyle bu.
2018’in ilk mesai günü Mezopotamya Ajansı, 1 Haber Var, Özgürlükçü Demokrasi ve Demokrat Haber sitelerine erişim engeli getirildi.
En son söyleyeceğimizi en baştan söyleyelim.
2017 yılı; basın özgürlüğü açısından, Türkiye halklarının haber alma, gerçekleri öğrenme hakkı açısından tam bir cehennemdi.
Türkiye, 2017 yılında basın özgürlüğü alanında tüm dünyada resmen küme düştü.
Basın özgürlüğü konusunda Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana sabıkalı bir ülke oldu hep.
Ancak, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi ardından AKP iktidarının yaptığı 20 Temmuz Olağanüstü Hal darbesinden sonra gazeteciler, televizyoncular açısından daha büyük bir cezaevine dönüştü Türkiye.
20 Temmuz 2016’da Türkiye’de Olağanüstü Hal ilan edildiğinde cezaevlerinde 39 tutuklu ve hükümlü gazeteci vardı.
Olağanüstü Hal ilanıyla birlikte gazeteler, televizyonlar, haber ajansları, internet siteleri, dergiler, yayınevleri Kanun Hükmündeki Kararnamelerle kapatıldı.
Kapılarına mühür vurulan, tüm mal varlıklarına el konulan medya kuruluşu sayısı 200’e yaklaştı.
Binlerce gazeteci, yazar, televizyoncu, yayıncı işsiz kaldı.
Yüzlerce gazeteci, yazar ve televizyoncu gözaltına alındı, önemli bir bölümü de tutuklandı.
Basın özgürlüğünün güçlendirilmesi için dünya çapında çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün yayınladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 155. sırada yer aldı.
Böylece, Türkiye’nin “kara liste” olarak adlandırılan en kötü durumdaki ülkelerin arasına girmesine sadece dört sıra kaldı.
Merkezi ABD’de bulunan insan hakları kuruluşu Freedom House’un hazırladığı 2017 yılı Basın Özgürlüğü Raporu’nda Türkiye 199 ülke arasında 163. , Avrupa’da ise 42. ve son sırada yer aldı.
Bu rapora göre Türkiye, özgür olmayan ülkeler kategorisine dahil edildi.
RSF’ye göre son 12 yılda Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 56 basamak düşüş kaydetti.
Dünyanın en büyük gazeteci cezaevi olan Türkiye’de, 2017 yılına girilirken cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü toplam gazeteci sayısı 139’du.
2017 yılı içersinde hapisteki gazeteci sayısı zaman zaman 190’ı geçti.
Dışarıdaki Gazeteciler Platformu’nun verilerine göre Türkiye 2018 yılına hapishanelerinde 149 medya çalışanı olan bir ülke olarak giriyor.
2017 yılı, adliye koridorlarında gazeteci davaları izleyerek geçti.
Neredeyse her güne birkaç dava birden düştü.
Cumhuriyet Gazetesi davası tam bir hukuk cinayetine dönüştü.
Özgür Gündem Gazetesi’nde bir günlük nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan gazeteciler teker teker mahkum edildi.
Cemaat çizgisindeki yayın organlarında yazan gazeteciler hakkında neredeyse her bir yazı için bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Hepsinin ismini tek tek saymamız olanaksız.
Ama kimler yok ki Türkiye’nin cezaevlerinde…
Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Akın Atalay, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Şahin Alpay, Ali Bulaç ve diğerleri…
Gazetecilerin tutuklanma nedenleri, haklarında yazılan iddianameler ve verilen cezalar yarın bu ülkenin hukuk ve basın tarihine utanç sayfaları olarak geçecek.
2017 yılı içersinde gazetecilerin nasıl tutuklanıp mahkum edildiklerine dair tek bir örnek vermek bile yeterli.
Nedim Türfent kapatılan DİHA Haber Ajansı muhabiriydi.
Nedim, bütün baskılara, ölüm tehditlerine rağmen bölgede yaşananlardan Türkiye insanlarının haberdar olmasını sağladı.
Ancak 13 Mayıs 2016’da tutuklandı.
Hakkında 20 kadar tanık ifadesi vardı, Nedim’in örgüt üyesi olduğunu iddia ediyorlardı.
Duruşmalar ilerledikçe neredeyse bütün tanıklar ifadelerinin baskı ve işkence altında alındığını, Nedim aleyhinde zorla konuşturulduklarını söylediler.
Güvenilir olmayan bir tanık dışında tek bir delil yoktu Nedim aleyhinde.
Buna karşın tutukluluğunun 586. gününde, 2017’nin Aralık ayında Nedim 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Aslında Nedim’in gerçek cezalandırılma nedeni bambaşkaydı.
Nedim’i cezalandıran “Türk’ün gücü”ydü.
Bazıları hatırlar, internete bir haber düşmüştü. Nedim’in ele geçirdiği görüntüler gerçekten dehşet vericiydi.
Yüksekova’da Kürt gençleri yere yüzükoyun yatırılıp ters kelepçelenmişti.
Başlarında dolaşan bir özel tim komutanı sürekli bağırıyordu; “Türk’ün gücünü göreceksiniz”, “Ne yaptı lan size bu devlet?”
İşte bu olayın haberini yapmıştı Nedim Türfent ve aslında bu yüzden düzmece bir davayla cezalandırılmıştı.
Böylece de yanıtı alınmış oldu “Ne yaptı lan size bu devlet” sorusunun.
2017 yılını değerlendirirken yandaş medyanın durumuna değinmek çok da anlamlı görünmüyor.
Çünkü “yandaş medya” demek, yandaş da olsa gazete demek, televizyon demek.
Ancak bunlar gazete ve televizyon taklidi bile yapamıyorlar.
Bu nedenle gazete kağıdına basılan ve ekrandan yayın yapan bu yağlı çamurlara “Saray tellalı” demek daha doğru olacak.
Bu Saray tellalları gerçek gazetecilere, yazarlara, kalemini satmayan, kiraya vermeyen insanlara yönelik saldırılarını, yalanlarını 2017 yılı boyunca da sürdürdüler.
Ama bir farkla, bu arada birbirlerini de karalamaya, ihbar etmeye başladılar.
Yani 2017 yılına saray tellallarının kavgası da damgasını vurdu.
Görünen o ki, AKP iktidarı basın özgürlüğü açısından, Türkiye insanlarının haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı açısından 2018’de Türkiye’yi 2017’den daha beter bir hala getirmeye kararlı.
Çünkü halkın gerçekleri öğrenmesini istemiyorlar.
Soygunları, hırsızlıkları, sömürüleri, vurgunları, cinayetleri gizli kalsın istiyorlar.
Ancak bu oyunu bozmak mümkün.
Her ev, her iş yeri bir gazete bürosu, bir televizyon stüdyosu, bir haber sitesi merkezi olmalı.
Her printerdan matbaa makinesi, her cep telefonundan televizyon kamerası, her bilgisayardan haber sitesi yapmak mecburiyeti var.
Herkes mutlaka apartmanında, sokağında, çarşısında, pazarında, mahallesinde, köyünde, kasabasında, kentinde, işyerinde ne olup bittiğini duyuran iyi bir “haberci” olmalı.
Gerçeği ve doğruyu savunanlar bir gün mutlaka kazanırlar.
Ne kadar gizlenmek istenirlerse istensinler gerçeklerin eninde sonunda bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021