Celal BAŞLANGIÇ
Üç farklı şehirden kaçırılmışlardı; Ankara’dan, İstanbul’dan ve Edirne’den.
Altı ay boyunca haber alınamamıştı Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak ve Salim Zeybek’ten.
Ne ilginç rastlantı ki üç ayrı şehirden kaçırılan bu dört kişi bir gece Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube’de ortaya çıktılar.
Dördünün de fiziki durumu neredeyse aynıydı; 15-20 kilo zayıflamışlar, yüzleri solgun ve bembeyazdı.
Belli ki altı aydır güneş yüzü görmemişlerdi.
İşin garip yanı bu dört kişinin eşlerinden talepleri de aynıydı; “özel avukat istemiyoruz, Twitter hesaplarını kapatın, uluslararası kuruluşlara yapılan başvuruları geri çekin, milletvekilleri bu işi daha fazla kurcalamasın.”
İşte siyah Transporterlara bindirilerek kaçırıldıktan altı ay sonra Ankara TEM’de ortaya çıkan dört kişiden Özgür Kaya’nın yargılanmasına başlanacaktı.
MİT’e ilişkin suçlara bakmak için kurulan ve 16 Eylül’den itibaren dosya verilmeye başlanılan 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmasına çıkacaktı Özgür Kaya.
Gerisini CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu anlatıyor:
“Saat 10.00’da başlıyordu duruşma. 09.30’da Ankara Adliyesi'ndeydim. Duruşmaya geldim, 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yerini ve duruşma salonunu sordum. ‘Beşinci katta’ dediler. Beşinci katta baro odasında ve salonun önünde bekledim. Saat 10.00’da salonun kapısı kapalıydı.”
Kapısı kapalı duruşma salonunun fotoğrafını çeker Tanrıkulu. Salonun kapısında duruşma listesinin olmadığını da tespit eder.
Tanrıkulu mahkeme kalemine, yazı işleri müdürüne defalarca sorar “duruşma yapılacak mı yapılmayacak mı, yapılacaksa nerede olacak” diye. İlgililerden “Bilgimiz yok” yanıtını alır.
Daha sona Kaya’nın avukatı boş duruşma salonunun önünde bekleyen aileyi arayarak duruşmanın yapıldığını söyler ama nerede, hangi salonda yapıldığı konusunda bilgi vermez.
Bir kez daha yazı işleri müdürüne gider Tanrıkulu:
“Duruşma salonu nerede? Bu duruşma nerede yapılıyor? Niye bilgilendirmiyorsunuz?”
Aldığı yanıt Tanrıkulu’nu dehşete düşürür:
“Mahkeme başkanının talimatıyla duruşmanın nerede yapıldığını bildiremem.”
Başsavcı vekili ve üye hâkimle görüşme girişimlerinden sonuç alamaz Tanrıkulu:
“Ankara Adliyesi'nde zorla kaybedilen birinin duruşmasının nerede yapıldığı bir milletvekili olarak, İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili olarak bana bildirilmedi. Duruşmayı izlemeye gelen Özgür Kaya’nın eşi ve yakınları da duruşmayı izleyemedi. Gizlilik kararı verilebilir ama bu kararın da aleni duruşmada verilmesi gerekir. Dışarıda her türlü hukuksuzluk yapılıyor. Ama bu adliye binasında mahkeme salonunun yerini öğrenemiyorsak Türkiye’de hukuk tükenmiştir. Böyle bir hukuksuzluk yargı tarihinde yaşanmamıştır.”
“Duruşma salonunun kaybolduğu” sırada, bu dört kişiyle birlikte geçtiğimiz şubat ayında kaçırılan Mustafa Yılmaz da sekiz ay sonra “bulunmuş”tu.
1 Ekim 2018’de Bank Asya’da hesabı bulunduğu ve Bylock kullanıcısı olduğu için gözaltına alınıp tutuklanmıştı Yılmaz. 100 gün tutukluluğun ardından 6.5 yıl hapis cezası verilerek tahliye edilmişti. Tahliyesinden 42 gün sonra da kaçırılmıştı.
Eşi Sümeyye Yılmaz kişisel olanaklarıyla eşinin kaçırılmasına ilişkin görüntülere, bilgilere, belgelere ulaştı. Bunlarla başvurmadık devlet dairesi, yargı kurumu bırakmadı. Ama her kapı duvar olmuştu sanki.
Sekiz aylık uğraşın sonunda gece saatlerinde gelen bir telefonla eşinin Karapürçek Karakolu’na teslim olduğu bilgisi ulaştırılır Sümeyye Yılmaz’a.
Sonuçta eşiyle Ankara TEM’de kısa bir süre görüşür. Diğer kaçırma olaylarında olduğu gibi Mustafa Yılmaz da avukat istemez. Sadece “Seni bir avukat arayacak” der.
Ancak Sümeyye Yılmaz önceki gün gözaltı süresinin uzatıldığı söylenen eşi Mustafa’nın apar topar bir mahkemeye çıkartılarak tutuklandığını öğrenir. Tepkisini sosyal medya hesabı üzerinden duyurur:
“Hâlâ olayın şokundayım. Sanırım ‘şaşırma’ duygumu yakında kaybedeceğim. Eşim dün 18’den sonra yangından mal kaçırır gibi tutuklanmış. Ayrıca diğerlerinden farklı olarak da eşime 24’ünde CMK’dan avukat tayin edilmiş. Ama eşim tüm bu süreçte bana haber verilmesini istememiş (!)”
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da yaşanılan garipliğe sosyal medya üzerinden tepki gösterir:
“Dün eşine ‘gözaltı süresi uzatıldı’ dedikten sonra mahkemeye çıkarmışlar ve M. Yılmaz tutuklanmış. Mahkemeler kaçırılıyor, gizli salonlarda yapılıyor, gözaltı süresi için yalan söyleniyor!”
Bir yandan savaş tamtamları çalıyorlar, Kuzey Suriye’ye askeri harekât yapıyorlar, ABD ile “ateşkes” imzalayıp 120 saat süre tanıyorlar, biteceği gün Rusya ile masaya oturup 150 saatlik süre üzerinden ateşkesi kalıcılaştırıyorlar. Ankara’ya yönelik “savaş suçu” iddiaları daha da yoğunlaşırken, DEAŞ Halifesi Bağdadi Türkiye’nin kontrol ettiği Suriye topraklarında “ölü ele geçiriliyor”.
İşte bu toz duman içerisinde yerlerine kayyım atanan HDP’li belediye başkanları tutuklanıyor, ailelerinden uzaktaki cezaevlerine kaçırılıyor, aylar önce kaçırılanlar ortaya çıkartılıyor, bulunamayan mahkeme salonlarında gizlice yargılanıyorlar.
Adalet zaten yoktu, hukuk da sizlere ömür, şimdi artık mahkemelerin duruşma salonları kayboluyor!
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021