Celal BAŞLANGIÇ
O kadar hızlı dönüşler yapıyor, o kadar keskin virajlar alıyor, o kadar seri zikzaklar çiziyor ki kendisini izlemeye kalkan yılanın bile beli kırılır.
Zaten öyle de oldu; genel başkanlarına kayıtsız şartsız bağlı “alt kademeler”in de, Saray’dan beslenmeli medyada gazeteci, yazar, akademisyen kisvesi altında boy gösteren “Saray dalkavukları”nın da “Erdoğan’ı takip edeyim, ne söylüyorsa sorgusuz sualsiz arkasında durayım” derken nasıl da duvara tosladıklarını hep birlikte izliyoruz.
“Reis ne yaparsa doğru olur” mantığıyla yola çıkanlar da şimdi çarptıkları duvarın altından kalkıp üstlerindeki başlarındaki tozu silkelemeye çalışıyorlar.
Konu, son günlerde Libya meselesinde Erdoğan’ın çizdiği zikzaklar ve “amansız takipçileri”nin düştüğü zavallı durum. Ama biz daha baştan alalım.
Dönemin başbakanı Erdoğan, Libya’nın başkenti Trablus’ta Kaddafi İnsan Hakları Ödülü almaktadır.
2010’un Kasım ayında yapılan törende Erdoğan, Libya lideri Kaddafi’ye övgüler düzmektedir:
“Bölgesel ve küresel ölçekte işbirliğinin geliştirilmesi yönünde gösterdiği gayretlerden ötürü Libya lideri Muammer Kaddafi’ye şükran ve takdirlerimi ifade etmek isterim.”
Kısa bir süre sonra “Arap Baharı”nın yolu Libya’dan da geçer. İç çatışmalar başlar. NATO’nun Libya’ya müdahalesi gündeme gelir. Erdoğan bu girişime önce şiddetle karşı çıkar:
“Libya’da NATO’nun ne işi var yahu!”
Kısa bir süre sonra CIA Başkanı Leon Panetta, Ankara’ya beş günlük gizli bir ziyaret yapar. Ardından Erdoğan’ın Libya’ya dönük söylemleri değişir:
“NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya gitmelidir.”
Hatta NATO’nun Libya’ya yaptığı operasyonda İzmir’in komuta merkezi olarak kullanılmasına da izin verir Erdoğan.
Bu, dünkü Erdoğan’ın Libya’ya ilişkin çizdiği zikzaklardı. Gelelim bugünkü Libya zikzaklarına…
Ankara’nın Libya’ya asker göndermesine ilişkin tezkereye başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere HDP ve İYİ Parti “Hayır” demişti.
Kılıçdaroğlu da “hükümete açık ve net” bir çağrı yapmıştı:
“İç savaşın sona erdirilmesi ve ülkede akan kanın durdurulması amacıyla Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün vakit geçirmeksizin bölgeye gönderilmesi sağlanmalıdır.”
Bu çağrının bir gün sonrasında “yanaşma” bir TV kanalında canlı yayına çıkan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu “uluslararası hukuku bilmemekle” suçlamıştı:
“Bir tarafta darbeci var, bir tarafta meşru hükümet var. Meşru hükümetle darbeci arasında arabulucu olunur mu?”
Hedef gösterilmiştir artık. Tarkan filmlerindeki “Atıl Kurt” talimatını almış “en iyi yardımcı oyuncu” gibi mikrofonlardan, köşelerden, ekranlardan saydırmaya başladılar “Saray mızıkacıları”:
“Hiç olur mu canım, meşru olanla olmayan arasında arabuluculuk yapılır mı! Uluslararası hukuku bilmiyor işte ana muhalefet partisi lideri.”
Hatta AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, lideri Erdoğan’ı desteklemek için iyice yükleniyor Kılıçdaroğlu’na:
“Arabuluculuk iki meşru yapı arasında olur. CHP, Hafter’e meşruiyet kazandırma çabası içine girdi. CHP’nin bu çabasını anlamakta güçlük çekiyorum.”
Ancak, geçen hafta Putin, Türkiye’ye gelip görüştükten sonra Erdoğan öyle bir manevra yaptı ki, bütün takipçilerinin beli kırıldı.
Putin-Erdoğan görüşmesinden sonra ortak bir metin oluşturuldu ve bu metin Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından açıklandı.
Metne göre Erdoğan bulunduğu konumun tam karşıtı bir safa geçmişti:
“Mevcut kritik şartlar altında ve ilgili BMGK kararlarının ortaya koyduğu amaçlar ışığında inisiyatif almaya karar verdik. Bu çerçevede, arabulucular olarak, Libya’daki tüm taraflara çatışmaları 12 Ocak günü saat 00.00 itibarıyla durdurmak, sahada istikrarın sağlanması ve Trablus ile diğer şehirlerde günlük hayatın normalleştirilmesi için gereken önlemlerle desteklenen sürdürülebilir bir ateşkes ilan etmek, Libya halkının acılarına son vermek ve ülkeye barış ve refahı yeniden getirmek için derhal bir müzakere masasının etrafında bir araya gelme çağrısında bulunuyoruz.”
Evet, Erdoğan “meşru hükümetle darbeci arasında arabulucu olunmaz” çizgisinden, Libya’daki “meşru hükümet” ile “darbeci” arasında arabulucu olma noktasına gelmişti dört gün içersinde.
Kendisini kayıtsız şartsız, sorgusuz sualsiz izleyenlerin belini kırmıştı yine Erdoğan.
Dün, Rusya’da Libya’yla ilgili ateşkes görüşmeleri başladı. Rusya ile “meşru hükümet”in temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Başbakanı Serrac ile “darbecilerin” temsilcisi General Halife Hafter aynı yuvarlak masada bir araya geldi. Kurulan masada Ankara’yı temsilen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan da vardı.
Yani sonuç olarak “Başkanın adamları”, “darbeci” General Hafter ile aynı masaya oturmuştu arabulucu olarak.
Dünkü yuvarlak masa sonuç alınmadan dağıldı. Ateşkes görüşmelerinin olumlu ya da olumsuz bugün sonuçlanması bekleniyor.
Ancak dün Hafter’e yakın El Arabiya kanalının Arapça sitesinde dünkü görüşmelere ilişkin bir taslak metin sızdırıldı. Bu taslağa göre ateşkes anlaşmasının ilk maddesi Türkiye’yle ilgiliydi:
“Türkiye’nin Libya’ya asker göndermeyi durdurması…”
Eğer anlaşma bu şekilde sağlanırsa, Ankara’nın Libya’ya asker göndermesi için Enver Paşa’dan Atatürk’e, Osmanlı mirasından, “bizi çağırdılar” mazeretine sarılanların halini şimdiden merak ediyorum.
Erdoğan’ın yaptığı hızlı dönüşlere, aldığı keskin virajlara, seri zikzaklara ayak uydurmaya çalışanların bellerinin nasıl kırıldığını göreceğiz.
Hatta, Erdoğan birbirinin zıddı öyle manevralar yapıyor ki, Recep Tayyip bile Erdoğan’ın dönüş hızına yetişemiyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021