Cemile Bayraktar
Kadın-erkek, genç-yetişkin, dindar-seküler, Doğulu-Batılı, zengin-fakir, eğitimli-eğitimsiz… fark etmiyor hiç kimse baskı altında yaşamak istemez aynı zamanda güven içinde yaşamak ister. Bununla birlikte sık sık ifade ettiğim gibi her insan içinde var olduğu, yetiştiği çevrenin ürünüdür. Çok az sayıda insan, entelektüel hariç tüm insanlar kendi çevrelerince oluşturulurlar; zevkleri, siyasi görüşleri, alışkanlıkları, rolleri, düşünme biçimleri mutlaka içinde bulundukları çevreden etkilenir. Örneğin, bilgi edindiğiniz eğitim kurumlarından, sürekli bilgi akışı sağlanan konvansiyonel medya ya da internet medyasına kadar karşınıza çıkan birçok bilgiye mutlak doğru muamelesi yaparsınız ve bu bilgi akışı sizi şekillendirir. Ve burada sadece bilgi edinimi sağlanmaz aynı zamanda nasıl davranacağınız da gösterilir ve ona göre hareket edersiniz, sosyal medyanın ürettiği saldırgan tiplere baktığınızda bunu görmek mümkün. Son olarak tüm bunlara post-truth çağında olduğumuz gerçeğini de ekleyince gerçeklikle bağımızın kopma noktasında olduğunu, dahası çoğumuzun bir algının parçası olmaktan ileri gidemediğini görebiliriz.
Daha somut ifade etmem gerekirse, devletler ve onların yöneticilerine değil toplumlara bakalım… Sıradan bir Batılı için Müslümanlar sürekli olarak şiddetle ilişkili, terörist, baskıcı ve gayrı medeni görülüyorsa bunu Batılı yönetici elit, yanına kontrol ettiği medyayı da alarak İslam ve şiddet arasında bağlantı kurduğu için böyle. Ya da size sürekli İslam’ın kadınları köleleştirdiği, geriye götürücü bir din olduğu telkin ediliyorsa, siyasette ve aldığınız eğitimde sürekli bu propagandaya maruz kalıyorsanız bir süre sonra buna inanıyorsunuz. Bir de madalyonun diğer yüzü var, yine medya ile örnekleyeyim; Afgan kadınların, Taliban baskısı altında ezildiği ve Batılı beyaz adamlar tarafından kurtarılacağı propagandası… yani Afganistan’daki kadınların kurtuluşu üzerlerine zorla giydirilen burkaları çıkartmakla mümkün… bu kadar saçma bir şeye normal şartlarda kimse inanmaz ama içinde bulunduğumuz şartlar sonrasında dünyanın yarısının buna inandığını görüyoruz.
Düşünsenize, on yıllardır İngiltere, Rusya, ABD tarafından işgal edilmiş, tepeden inme şiddet dolu yöntemlerle bir gün bile huzur verilmemiş, aynı zamanda “Afganistan nasıl bir yerdir?” diye düşünmek kimsenin aklına gelmemiş, kadınlar öldürülmüş, kadınların aileleri katliama uğramış, çocukları bombalarla parçalanmış, mülteci olmak zorunda kalmışlar, güvensizlik içinde yaşamaları gerekmiş, sağ kalan çocukları işgaller nedeniyle sakat bırakılmış ve sürekli yetersiz imkanlar içerisinde bırakılmış… tüm bunlar olurken siyaset dili ve medya görüntüleri üzerinden birkaç kareye bakarak sadece Taliban’ın Afganistan’da Afganistan ve kadınlar için risk teşkil ettiği söyleniyor ve hatırı sayılır sayıda insan da buna inanıyor. Ve tek kurtuluşun kadınları Taliban’dan kurtarmak olduğuna da ikna olmuş durumdalar. Eğer gerçeklikten bu denli kopmuş olunmasaydı, bu gerçek dışı, tarafgir tutuma kimsenin inanması mümkün olmadığı gibi bu sahte kurtarıcı mitine de kimse kanmış olmazdı. Ama inandılar ve kandılar…
Oryantalist anlayışın bir ürünü olarak, beyaz, Hıristiyan Batılıların üstünlüğüne inanan, Tanrı’nın kendilerini mutlak kudretli kişiler olarak seçtiğini zanneden kesim tarafından Avustralya, Kanada, Amerika, Afrika ve Ortadoğu’nun gerçek sahipleri, yerlileri katliama uğradı, köle pazarlarında satıldı, siyah çocuklar demir parmaklıklar ardında hayvanat bahçelerinde sergilendi, yetmedi sanat eserleri çalındı, dilleri yasaklandı, kadınlar teşhir aracı haline getirildi ve cinsel şiddetin her türlüsüne maruz kaldı… ama insanların çoğunun aklında Kızılderililerin kafa derisi yüzenlerden oluştuğuna, Ortadoğulu Müslümanların teröristlerden neşet ettiğine, siyahların sürekli uyuşturucu işi yapan kişiler olduğuna dair mitler yerleştirildi. Sizce de bunda bir tuhaflık yok mu? Tüm bunlara rağmen Batılı beyaz adamın, kendi ülkesindeki sokaklar temiz ve caddelerde bomba patlamıyor diye ve kendilerini “medeni” olarak pazarladıkları için onların medeni olduğuna inanılıyor ama aynı kişilerin insansız hava araçları ile dünyanın başka noktalarında katliamlar yaptığına inanılmıyor öyle mi? Ve hala kendi dilinizde de olsa yabancı basında da olsa Müslümanların terörist olduğuna dair dönen, gerçek olup olmadığı bile belli olmayan fotoğraf karelerine bakıp Müslümanların terörist, Batılıların medeni olduğunu iddia edip, kadınların sadece Taliban tarafından mağdur edildiğine inanabiliyor ve bunun üzerinden duyarlılık sergilenmeye çalışılıyor öyle mi? Hayır, tüm Batılılar kötü ve geri kalan herkes iyi demiyorum. Tam aksi; tüm Batılılar medeni, geri kalanlar vahşi iddialarına itiraz ediyorum.
Suriye rejimi, Beşşar Esed komutasında binlerce kadını işkenceden geçirirken, Bosna’da tecavüze uğrayan kadınlar tecavüz çocuklarını doğururken sinir krizi yaşarken, Irak’ta kız çocukları tecavüze uğrarken, binlerce kadın başını örttüğü için okuldan ve işten atılırken, olimpiyatlarda cinsel aşağılamaya maruz kalıp bikini giymeyen kadınlara ceza kesilirken, Doğu Türkistanlı kadınların saçları zorla kestirilip ticari meta haline getirilirken, Myanmarlı kadınlar diri diri yakılırken ve tecavüze uğramamak için kendilerini denize atarken, kucağında çocuğu olan mülteci kadının botu denize itilirken, Çekya’da kadınlar zorla kısırlaştırılırken neredeydi bu yerli ve yabancı basının duyarlılığı ve onlara destek veren kitlelerin kadın hassasiyeti, neredeydi? Neredeydiniz?
Gönüllü olarak kandırılmayı tercih etmiş olanlar olabilir, kadınlar hakkında kadınların değil de onların yerlerine başkasının karar vermesini eleştirip ama kadınlarla ilgili kararları kendileri vermeye kalkanlar olabilir, katliamlara ve tecavüze şahit olduktan sonra görmezden gelip kadının yüzü örtüldü diye kıyamet koparanlar olabilir… ama bunların olması gerçeğin bu olduğu anlamına gelmez. Eğitim, siyaset ve medya yoluyla çok basit düşünme biçimlerine sahip olmuş, kendi fikirlerini dayatma ve baskı uygulama konusunda bir beis görmeyen ama baskı görünce bas bas bağıranların, gerçeğe gözlerini açmalarını sağlamak benim ödevim değil zira bu bilinçli bir tercih, zira duymak isteyen kadar kötü bir sağır yoktur. Ama müsaade edin, on yıllardır her tür baskı ve zulmü gören kadınlarla ilgili tek kelime etmeyip ve hatta “yine mi mağdur oldun ha hah ha” diye dalga geçebilen kitlelerin, kadınlar konusunda duyarlı olduğuna da inanmayabilelim. Buram buram riyakarlık, buram buram iki yüzlülük kokan bu göstermelik hassasiyetin arkasındaki İslam karşıtı tavırları, İslamofobik tutumları çok net görüyoruz zira göstermemek için bile herhangi bir çaba sarf edilmiyor. Dolayısıyla Afgan kadınlar bugün eleştirildiği gibi Taliban’ın eline bırakıldıysa, bırakanları eleştirmiyor ve hatta onların safında yer alıyorsanız, çok ulvi ve büyük çabalarınız olduğuna dair iddialarınızı, kadınları burkadan kurtarmanın insanlığı kurtarmak olduğunu zanneden sığ yanlarınızı alın ve biraz ilerde eğlenmeye devam edin. İslamofobi temelli tutumlarınızı, İslam karşıtı faşist söylemlerinizi “kadın duyarlılığıymış” gibi gösterme çabalarınızdan daha sahte görünen bir şey varsa o da size tutulan aynaya yansıyan aksinizdir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2025
7.11.2024
31.10.2024
9.10.2024
26.08.2024
20.08.2024
15.08.2024
28.07.2024
21.07.2024
20.06.2024