Cengiz AKTAR
Muradım, bir yetmez ama evet yazısı daha yazmak değil.
Oysa memleketin başına çöken kâbusa, sadece ve sadece 12 Eylül 2010 referandumunda AKP’li olmayıp “yetmez ama evet” diyenlerin sebep olduğunu düşünen devasa bir kitle var.
Yani bir değil onlarca yazı daha yazılabilir bu konuda, ama bu kitleye bir şey anlatmaya çalışmak nafile.
Zira İslâm dinini asla değişmez olarak bellemiştir, devletten kovulduğundan beri geri gelmeye çalışan siyasî İslâm’ın iki yüz yıllık tarihini bilmez ve bilmek de istemez, kâbusu esas yaratanın Türkiye siyasasının asırlık çürük temelleri olduğunu da es geçer.
Referandum sonrasında CHP’nin yaptığı AYM başvurusunun HSYK’yı Cemaat’e teslim etmekte nasıl işlevsel olduğunu duymaz, AYM’ye bireysel başvuru hakkını, 12 Eylül 1980 darbecilerinin yargılamasının önünün açılmasını ve Venedik Komisyonu onaylı referandum paketindeki pek çok maddenin önemini görmez.
Öyleyse “yeniden bu konuya girmenin ne manası var” diyeceksiniz.
Manası, nevzuhur bir yetmez ama evet kitlesinin oluşması. Sözkonusu kitlenin bütün iddialarına ve köşeli hükümlerine rağmen siyaset oyununu Türkiye’yi kuşatmış bulunan rejimin tayin ettiği kurallarca oynamayı kâbul edenlerden oluşuyor olması. Mendil büyüklüğünde bir siyasî oyun alanı, tamamen hileli zarlar, silme düzenbaz bir krupiye…
Karşılaştırmanın diğer manası ise yeni yetmez ama evetçilerin ezici çoğunluğunun eski yetmez ama evetçileri yerden yere vuranlardan oluşması.
Merak etmişsinizdir, 2010’daki “yetmez ama evet” ile bugünkü “yetmez ama evet” arasındaki ortaklık ile varsa, farklılık nedir diye.
Ortak taraf, memleket siyasetinin çapı ya da kötünün iyisiyle belirlenen asgarî işleyişi. Herhalde sloganın bu kadar uzun ömürlü olabileceği mucitlerinin aklına gelmemiştir.
Fark ise şu: 2010’da kötünün iyisine ve asgarî demokrasiye rağmen büyük bir beklenti ve olasılık var idi. Bugün ise sistem tamamen kilitlenmiş vaziyette. 23 Haziran kazanılsa dahî önümüz karanlık.
O yıllarda AB süreci tökezlemiş olsa da sürüyordu. Batı ile zıtlaşma başlamamıştı. Ortadoğu bataklığına saplanılmamıştı.
12 Haziran 2011 genel seçimlerinin ardından memleket, makus talihini tersyüz edebilecek yeni bir anayasadan söz etmeye başladıydı. 2007’de başlamış olan ve bugün kimsenin hatırlamadığı bir arayıştı bu. O zaman kadar görülmemiş duyulmamış öneriler parlamentoda ve parlamento dışında dile getirildi, kâğıda döküldüydü.
Yine aynı dönemde Kürd meselesinin çözümü için Oslo ve İmralı görüşmeleri olarak bilinen inişli çıkışlı bir diyalog silsilesi sürüyordu.
Anayasa ve Kürd çözümü, yani iki radikal dönüşüm çabası CHP ve Cemaat’in azmiyle sona erdirildi. AB işine sahip çıkacak olan kalmadı, Kürd Siyasî Hareketi dâhil.
AKP iktidarda kalmak için 2002’den 2013’e kadar yaptığı gibi kâh reforma kâh baskıya yöneldi. Güçlü bir siyasî altyapısı olmadığı için devletle Cemaat arasında gidip geldi.
Bugün bulunduğumuz yerde, Cemaat’in tasfiyesiyle yetersizliği ortaya saçıldığı gibi oluşan siyasî boşluğu devletin kadim güçleri dolduruverdi.
Ergenekon/Avrasyacılar, ulusolcular, ulusağcılar ve siyasî İslâmcılardan oluşan yerli ve millî koalisyon çoğunun işine geliyor. 31 Mart’ın ortaya çıkardığı tek yenilik 24 Haziran 2018 seçimi öncesinde şimdi CHP vekili olan AKP kurucusu Abdüllatif Şener’in “Devlet Erdoğansız bir seçeneği hasretle bekliyor” ikazının görünür hâle gelmesi. Erdoğan’ın ikâmesi İmamoğlu!
Bugünkü yetmez ama evetçilerin razı oldukları, memleketi tamamen kilitlemiş olan işte bu yerli ve millî sistem. Erdoğan karşıtlığı ve ikamesinden başka bir siyasî ufukları yok.
Oyunu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucubenin kuralları çerçevesinde oynamaya razılar. İşlevsiz meclise yasama organı demeye, yürütmeye göbekten bağlı yargının adaletine inanmayı sürdürmeye razılar.
Sistemi sorgulama konusunda, misâlen parlamenter sisteme geri dönüş konusunda yarım ağız afakî ifadeler dışında bir önerileri yok. Atı değil süvariyi değiştirmek ve 2017 öncesindeki sisteme dönmek bunlar için yeterli.
Öyle ki müstakbel reis naibi Kemal Kılıçdaroğlu “yargı yoluyla bozulan adalet terazisinin” yine “millî irade” olacağını söyleyebilecek kadar meşruiyetçi. Telaffuz ettiği, yeni sistemin kurucusu ve taşıyıcısı olduğu “millî irade”…
Yegâne farkı küflü, güdük laikçilik üzerinden kotarmaya çalıştığı eğitim, kültür ve inanç politikaları. Bunlar da ziyadesiyle muhafazakâr, milliyetçi ve Gayrimüslim karşıtı. Kurumsal ve ahlâkî enkazın farkında bile değil.
Aynı minvalde müstakbel reis İmamoğlu ne dini ne milleti dilinden düşürüyor. Mütemadiyen millî ve harsî akidelere atıfta bulunuyor; bir bakıma en mütedeyyin, en millî ve en hâlis benim demeye getiriyor.
23 Haziran ve ondan önce 1 Kasım 2015’ten beri bütün hileli seçimler yeni yetmez ama evetçilerin 12 Eylül 2010’u. Hiçbir şey yeterli değil ama evet: Oyunu rejimin koyduğu kurallara göre oynayıp hileli barbut hakkımızı kullanacağız. Bakarsın bir defa düşeş bize gelir.
Pek kimsenin düşeşten sonrasını düşünmeye mecali ve niyeti yok. “Muhalefet cephesi”, “umut koalisyonu”, “demokrasi ittifakı” gibi yakıştırmaların yegâne somutluğu Erdoğan karşıtlığı.
Ezkaza iktidarı teslim etse aşırı sağdan devletçi sola, Millî Görüşten Kürd Siyasî Hareketine uzanan beş benzemezden oluşan cephenin, koalisyonun, ittifakın akıbeti belli değil. Zira siyasî program tek madde: Reise kaybettirmek! Oysa reis karşıtlığı illâki faşizm karşıtlığı demek değil.
Diğer tarafta, meselenin tek ağaçtan ibaret olmadığını, ormanın karanlığını görmek gerektiğini, Kürd düşmanlığı, dış politika batakları, kurumsal ve ahlâkî çürümenin tedavisi için başka şeyler düşünmek gerektiğini, hileli sandık ve hileli sistemin meşruiyetini radikal bir şekilde reddetmek gerektiğini bıkmadan dile getiren eski yetmez ama evetçiler var.
Aşırı özgüvenle barbuta giden yeni yetmez ama evetçilerden aldıkları yegâne cevap “sizin sebep olduğunuz kâbusu biz sandıkta bozacağız”!
Şeytanınız bol olsun…
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020