DOĞAN ÖZGÜDEN
Gece bilgisayar ekranında en son haberleri gözden geçirirken elektronik posta sayfama Belçikalı dostlarımdan Jean-Pierre Dupont’un mesajı düştü. Sürgündeki Asuri-Arami-Süryani-Keldani örgütleri ve din adamları Seyfo (Kılıç) adıyla tarihe geçmiş olan soykırımın Avrupa Parlamentosu tarafından tanınması için bir kampanya başlatmışlar.
Jean-Pierre Dupont hristiyan bir din adamı… Kendisini genelde tüm ezilenlerin, özellikle de kökeni, dili, dini ne olursa olsun, tüm göçmenlerin haklarını militanca savunan saygıdeğer bir mücadele insanı olarak 46 yıldır yakından tanıyorum… Türkiye’deki ulusal ve dinsel baskılardan dolayı 1976’dan sonra Belçika’ya gelen Asuri-Arami-Süryani-Keldani ve Ermenilerin ağırlanması ve topluma uyumlarının sağlanması için büyük mücadele veren şahsiyetlerdendir.
Jean-Pierre Dupont sadece Hristiyanların değil, Hristiyan olmasalar da demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren Kürt, Türk, Faslı ve Tunuslu göçmenlerle de her daim dayanışma içinde olmuştur.
70’li yılların ilk yarısındaki Belçika göçmenler ve siyasal sürgünler açısından hiç de “misafirperver” bir ülke değildi… İnci ve ben, bunun acısını defalarca yaşadık. Hollanda’da BM mültecisi olarak tanındığımız halde Belçika’da oturma ve çalışma izni almamız yıllarca reddedildi, hatta Türk Devleti’nin baskısı sonucu polis zoruyla Belçika’dan sınır dışı edildim.
Tam da o dönemde, Brüksel’in kuzey mahallelerindeki Faslı ve Tunuslu göçmenlere karşı polis terörü uygulanmakta, kahveler, işyerleri basılarak amansız bir kaçak işçi avı sürdürülmekteydi. Bunu protesto etmeye kalkanlar, göçmen olsun Belçikalı olsun, zor kullanılarak tutuklanıyordu. Jean-Pierre Dupont da Molenbeek’teki bir direnişte tutuklananlardandı.
Faslı bir gencin Gaucheret Meydanı’nda polis tarafından vurulmasından sonra Kuzey Afrikalı göçmenler Belçikalı demokratların da desteğiyle sık sık protesto gösterileri yapıyordu. 7 Faslı ve 2 Tunuslu göçmen de 22 Mart 1974’te dostumuz Jean-Pierre Dupont’un rahibi olduğu Saint-Jean-et-Nicolas Kilisesi’nde açlık grevine başladılar. Ne ki, göçmenlerin yoğun yaşadığı Schaerbeek Belediyesi’nin başında o dönemde Roger Nols adında aşırı sağcı ve yabancı düşmanı bir politikacı bulunuyordu… Nisan ayı başında bu kişinin bizzat komuta ettiği bir polis ekibi kapısını zorlayarak kiliseyi bastı, direnen göçmenler yaka paça sürüklenerek iki charter uçağıyla Tanger ve Casablanca’ya doğru sınır dışı edildiler.
Seyfo’nun Avrupa Parlamentosu tarafından tanınmasının istendiğini haber veren Jean-Pierre Dupont’un mesajı 40 yıl önce yaşadıklarımızı anımsattığı için gece gözüme pek uyku girmemişti… Sabah saat 5’e doğru tekrar ekran başına geçtiğimde bu kez Fransız haber ajansı AFP’nin flaşı yanıp sönüyordu: Türk özel kuvvetleri Haftanin’de…
Türk gazetelerine bakıyorum… Pençe-Kaplan kod adlı operasyona katılan birliklerin komutanlarına telsizden seslenen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türk komandosunun gücünü her zaman gösterdiniz, o dağlarda bugün de bir kez daha göstereceğinize, daha önce yazdığınız destanları yazacağınıza inanıyoruz" diyor.
Bu kaçıncı destan yazış? Arşive bakıyorum… Alın size Genelkurmay Başkanlığı’nın dokuz yıl önceki bir açıklaması: “Irak’ın kuzeyinde Kandil Dağı, Sinath-Haftanin, Hakurk ve Gara bölgelerinde tespit edilen bölücü terör örgütüne ait 20 hedef grubu Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından 19 Ağustos 2011 günü sabah ve müteakiben akşam saatlerinde icra edilen hava harekâtı ile etkili olarak vurulmuştur.”
Öncesi de var… Faşist cuntacı Evren döneminde Saddam yönetimini gaza getirip alınan izinle Güney Kürdistan’a o kadar çok operasyon yapıldı ki… Merak edip Vikipedi’ye sordum. İşte liste:
1984: Sıcak Takip Operasyonu
1986: Sınır Ötesi Harekâtı
1987: Sınır Ötesi Harekâtı
1991: Süpürge Harekâtı
1992: Sınır Ötesi Harekâtı
1992: Hakurk Operasyonu
1995: Çelik Harekâtı
1996: Atmaca Harekâtı
1996: Tokat Operasyonu
1997: Çekiç Harekâtı
1997: Şafak Harekâtı
1998: Murat Operasyonu
2008: Güneş Harekâtı
2011: Sınır Ötesi Harekâtları
2015: Hendek Operasyonları
2018: Kararlılık Harekâtı
2019: Pençe Harekâtı
2020: Pençe-Kaplan Operasyonu
36 yıl boyunca Güney Kürdistan’a operasyon yaptıran devlet kurumları:
TBMM, T.C. Hükûmeti, Millî Güvenlik Kurulu, Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Jandarma, Polis, Millî İstihbarat Teşkilatı.
Güney Kürdistan’a askeri operasyonları yaptıran siyasal liderler, alfabetik sırayla:
Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ahmet Necdet Sezer, Ali Bozer, Alparslan Türkeş, Binali Yıldırım, Bülent Ecevit, Erdal İnönü, Kenan Evren, Meral Akşener, Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Turgut Özal, Yıldırım Akbulut
Güney Kürdistan’a operasyonlara komuta eden askerler, alfabetik sırayla:
Aydoğan Babaoğlu, Bülent Ulusu, Doğan Güreş. Engin Alan. Erdal Ceylanoğlu, Eşref Bitlis, Faruk Cömert, Hayri Kıvrıkoğlu, Hilmi Özkök, Hulusi Akar, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Işık Koşaner, İbrahim Fırtına, İlker Başbuğ, İsmail Hakkı Karadayı, Necdet Özel, Necdet Üruğ, Necip Torumtay, Nurettin Ersin, Osman Pamukoğlu, Tahsin Şahinkaya, Yaşar Büyükanıt
Güney Kürdistan’a operasyonları yaptıran derin devlet kurumları:
Kontrgerilla, Köy korucuları. Bozkurtlar, Türk İntikam Tugayı, JİTEM
Türk Ordusu’nun bilmem kaçıncı defa bombaladığı Haftanin, Güney Kürdistan’daki Dohuk iline bağlı yerleşim merkezlerinden biri… Orada sadece Kürtler değil, aynı zamanda bölgenin kadim uluslarından Asuri-Arami-Süryani-Keldaniler de yaşamakta…
19 Aralık 2012 tarihli Yeni Özgür Politika’da yayımlanan Şahin Can’ın “Medya Savunma Alanlarına bir yolculuk” başlıklı röportajını saklamıştım. Haftanin’den şöyle bahsediyordu:
“Zaxo’dan sonra isminin Haftanin olduğunu öğrendiğim gerilla bölgesine doğru gidiyorum. Ovanın kuzey tarafındaki dağlar çok heybetli. Sol tarafta Türkiye topraklarındaki Cudi Dağı ve o silsiledeki dağların zirveleri beyaza bürünmüş. Bu dağların her biri bir kartal yuvasını andırıyor. Beni Haftanin’e götüren arabanın şoförü köyleri Haftanin’de olan bir Asuri. Adı Ebu Petrus. Ebu Petrus’un köyü hem hayvancılık, hem tarımla uğraşıyor. Avrupa’da ve Güney Kürdistan’ın pek çok şehrinde Asurilerin yaşadığını, ancak hiçbir yerde bu kadar rahat ve güvenli bir yaşamın olmadığını söylüyor.”
Güvenli mi?
1984’ten beri yapılan ve yukarıda listesini verdiğim askeri operasyonlar en geliştirilmiş tahrip silahlarıyla takviyeli sürüp giderken Haftanin’in Kürt halkı da, Asuri-Arami-Süryani-Keldani halkı da nasıl güvenli ve huzurlu olabilir?
O Asuri-Arami-Süryani-Keldani halkı ki, anayurdu olan topraklarda bundan 105 yıl önce Türk ırkçısı İttihat ve Terakki’nin ölümcül kılıç darbesini yemişti…
Türkçesi “Kılıç” olan Seyfo soykırımının Avrupa Parlamentosu tarafından da tanınması için verilen dilekçede şöyle deniyor:
“Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Asuri-Arami-Süryani-Keldani halkı 1915 yılından itibaren sürekli soykırım, kitlesel katliam, tehcir ve zorunlu din değiştirmelere maruz kalmıştır. Üstelik yüzlerce kilise, manastır ve kutsal mekânımız, kültürel, sosyal ve ekonomik varlığımız Osmanlı-Türk yönetimi ve onun yerel müttefikleri tarafından talan ve gasp edilmiştir. Asuri-Arami-Süryani-Keldani halkıyla birlikte Ermeni ve Pontüs Grek halklarının da binlerce yıllık varlığı ortadan kaldırılmak istenmiştir. 1915’te yaklaşık 200 bini aşkın olan Asuri-Arami-Süryani-Keldani nüfusu Seyfo ve onu izleyen assimilasyon politikaları sonucunda 20 bine kadar düşmüş bulunuyor.”
Seyfo’nun 105 yıl sonra da sürüp gittiğine son iki örnek… Mardin’de Mor Yakup Manastırı rahibi Dayroyo Aho geçtiğimiz Ocak ayında “bölücüleri koruduğu” gerekçesiyle bir grup köylüyle birlikte gözaltına alındı. Aynı ay, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde yaşayan Hurmüz ve Şimuni Diril çifti kaçırıldı. 60 gün sonra Süryani çiftten Şimuni Diril’in cansız bedeni köyün yakınlarında bulundu. Hurmüz Diril’den ise halen haber alınamıyor.
HDP’li Süryani milletvekili Tuma Çelik, Seyfo’nun 105. yıldönümü dolayısıyla Karınca sitesine verdiği söyleşide “Seyfo’nun üzerinden 105 yıl geçti. 1915’te yaşananlardan sonra maalesef soykırım zihniyeti, aynı politika, aynı mantık ve yaklaşım sürmeye devam etti. İktidara gelen bütün partiler, Türkiye’yi yöneten tüm yöneticiler 1915’te yürütülen politikaların benzerlerini Süryanilere, Ermenilere, Rumlara ve diğer tüm halklara karşı sürdürmeye devam ettiler. Süryaniler olarak, Seyfo’nun 105’inci yılında soykırım suçlularının cezalandırılmasını istiyor, bu acıyla yüzleşilmesi gerektiğini bir kez daha tekrar ediyoruz” diyor.
105. yıldönümünde Seyfo’nun tanınması için başlatılan kampanya, inkârcıların 14 yıl önce bana karşı yürüttükleri linç kampanyasını hatırlattı.
Belçika Asuri Enstitüsü yöneticisi Nahro Beth-Kinne ile sanatçı dostumuz Robert Alaux “Seyfo” üzerine bir belgesel çekmişler, filmin tanıtımı için 30 Haziran 2006’da Brüksel’deki Basilique’de düzenledikleri gecede muhalif bir Türk gazetecisi olarak bana da söz vermişlerdi.
Özetle şöyle demiştim:
“Osmanlı İmparatorluğu’nda askeriyeye, seyf (kılıç) kelimesinden türetilmiş bir deyimle Seyfiye, yani kılıç erbabı denirdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun diğer iki egemen kesimi ise sivil yöneticilerin oluşturduğu Mülkiye ve din adamı-medrese kesiminin oluşturduğu İlmiye idi. Bu son iki kesim de, tüm baskı ve fütuhat uyguamalarında Seyfiye’nin suç ortağıydılar. İşte 91 yıl önce yüzbinlerce Asuri-Arami-Süryani-Keldani’yi ve Ermeni’yi kılıçtan geçiren bu Seyfiye’dir.
“Maalesef günümüzde de, tüm demokratikleşme iddialarına rağmen, Türkiye Avrupa Birliği’nin kapısını zeytin dalıyla değil, kılıçla çalmaktadır. Ermenilerin ve Asuri-Arami-Süryani-Keldani’lerin soykırımını inkar kampanyası bunun tartışılamaz kanıtıdır. Bu utanç verici kampanyada sivil yöneticiler, yani Mülkiye, ve bilim ve medya çevreleri, yani İlmiye de en azından Seyfiye kadar saldırgandır. Seyfo sadece Türkiye’de değil Avrupa’da ve özellikle de Belçika’da da politik yaşamı tehdide devam etmektedir.”
Türkiye ve Belçika’daki inkârcı ve ırkçı Türk medyası 22 Kasım 2008’de aleyhimde başlattığı linç kampanyasında Seyfo konusundaki konuşmamı da delil olarak kullanmıştı.
Irkçı ve inkârcıların Seyfo’ları hiç bitmez…
Şimdi komandoları, avcı ve bombardıman uçakları, damat bey mamulatı insansız hava araçları ile Güney Kürdistan’ı vuran Pençe-Kaplan Operasyonu sadece bir Kürt kırımı harekâtı değil, aynı zamanda 105 yıl önceki Asuri-Arami-Süryani-Keldani soykırımı Seyfo’nun da yeni bir versiyonudur.
HDP dışındaki muhalefet suspus, ana akım medya bermutad bu yeni soykırıma da alkış tutmakta…
Evet, bu Seyfo kaçıncı Seyfo?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023